Güncelleme Tarihi:
46 yaşındaki Cumali Şahin, 36 yaşındaki Cengiz Pekgöz ve 32 yaşındaki Kurtuluş Uyral’ın mesaisi her sabah gün ağarmadan, Çiğli’nin günün diğer saatlerine oranla boş sayılan yollarında başlıyor. Onların ifadesiyle, her şey çıkıyor çöp konteynerlerinden... Dile kolay, günlük 17 ton çöp topluyorlar. Kimi zaman bir çanta, kimi zaman hayvan leşi, kimi zaman başka bir şey. Aklınıza ne gelirse... Anadolu Caddesi’ndeki bir konteynerden çıkan içi altın ve para dolu kese, çivisi çıkmış dünyada, şimdiye kadar bulduklarından daha farklı bir yere koydu üç temizlik işçisini. Göğüslerinde taşıdıkları fakat kimsenin görmediği “dürüstlük” madalyasını başlarının tepesine taşıdı.
Hepsinin bir öyküsü var
Çiğli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne ait 35 AV 0179 plakalı çöp kamyonunda çalışan ekibin en yaşlısı, herkesin “Cumali Dayı” diye çağırdığı Cumali Şahin... Şahin, 8 yaşında tatlı satarak başlamış iş hayatına, bugüne kadar yapmadığı iş kalmamış. Temizlik işçiliğinden önce özel güvenlik görevlisi olarak çalışmış. Çiğli Belediyesi’nde 9 yıldır temizlik işçiliği yapıyor, 15-20 yaşlarında iki çocuğu var.
Cengiz Pekgöz, meslek lisesi mezunu inşaat teknikeri, temelden çatıya anahtar teslim ev yapabilecek kadar bilgili işinde. Biri 10, diğeri 4 yaşında iki çocuğu var.
Ekibin en genci Kurtuluş Uyral da meslek lisesi mezunu makine teknikeri. Onun da 5 yaşında bir çocuğu var. Kolundaki altın bileziğinde karnını doyuracak iş bulamadığı için o da 9 yıldır çöp kamyonunda şoförlük yapıyor.
Bir an bile düşünmediler
Çiğli Belediyesi’nin bu altın kalpli çöpçüleri önceki gün sabah saatlerinde nöbet yerleri olan Anadolu Caddesi’ndeki çöpleri toplamaya başladı. Belediye hizmet binasının ilerisindeki konteynerleri boşaltırken Pekgöz’ün gözüne konteynerin dibindeki boyun kesesi ilişti. Şahin’e, “Cumali Dayı, içinde altın var, bak” dedi. Cumali Dayı keseyi açtı. Keseden 3 Adana burma, 1 Reşat Altını, 1 tam Cumhuriyet Altını ve 650 TL çıktı. Konteynerleri bırakıp kamyonun şoför kabininde toplanan üç temizlik işçisi hiç düşünmeden keseyi bulduklarını amirlerine bildirdi. Kamyonu Harmandalı Çöp Deponi Alanı’na boşalttıktan sonra da değeri 7 bin 300 lirayı geçen keseyi şantiyeye teslim etti.
HEPSİ İÇİN ÇOK BÜYÜK PARA
Cengiz Pekgöz, Cumali Şahin ve Kurtuluş Uyral’ın gün içinde sokakta karşılaştığımız sıradan vatandaşlardan farkları yok. Gelirleri bin 400-bin 500 TL arasında. Ev geçindir, çoluk çocuk okut, hepsinin borcu gelirlerini kat kat aşmış. Her birinin 5 bin ile 30 bin arasında borcu var.
Olayı özetleyen sözü söyleyen Uyral, “Bizim derdimizi bitirmese bile bir kısmını çözecek bir paraydı. Ancak bizim değildi. Sahibini bulup vermemiz gerekiyordu. Bizim için yapacak başka bir şey yoktu ve düşünmeden de yapmamız gerekeni yaptık. Eskiden hırsızlar gazetelere, televizyonlara çıkardı. Günümüzde ise para bulup sahibine teslim edenler çıkıyor. Dünya nasıl bir hal aldı bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Olayı eşime anlattığımda teslim edip etmediğimizi sordu. Teslim ettiğimizi söyleyince tebrik etti. Bazı kişiler de yanlış yaptığımızı söylüyor. Bunu anlamıyorum. Böyle bir durumda yapılacak tek şey vardı. Biz onu yaptık. Çünkü doğru olan buydu” dedi.
Altın dolu keseyi görünce ilk anda duraksadığını anlatan Pekgöz ise, “Keseyi fark edince Cumali Dayı’ya bakmasını söyledim. İlk kez altın buluyoruz ama çöpten de her şey çıkıyor. İçindekilerin gerçekten altın olduğunu görünce hiç düşünmeden ağız birliği yapmış gibi teslim etmeyi düşündük ve haber verdik. Böyle davrandığımız için çok huzurluyum. Çünkü günümüz koşullarında sadece bizim için değil, herkes için büyük bir miktar bu” diye konuştu.
Ekibin en yaşlısı Şahin de, “Çöpten çok çanta çıktı. İçinden avukat evrakları, araba ruhsatları, tapular... Neler çıkmadı ki şimdiye kadar, her şeyi bulduk. Çöp bu. Hırsızı, uğursuzu da çaldığını, işine yaramayanı gidip oraya atıyor. Bazen bir kağıt bile sahibi için çok değerli oluyor. Altınları teslim ettiğimiz için çok mutluyum. O gece çok huzurlu uyudum. Sahibini bulup teslim etmekten başka bir şeyi düşünmedim bundan sonra da hiç düşünmem” dedi.
HERKES ONLARI ÖRNEK ALSIN
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, alınlarından öptüğü işçilerin hareketinin gurur verici olduğunu söyledi. Solak, “Arkadaşlarımız kimsenin kendilerini suçlaması ya da bilmesinin mümkün olmadığı bir ortamda buldukları altınları yetkililere teslim etmeleri ve altınların sahibine ulaştırılması topluma örnek olması, herkes tarafından takdir edilmesi gereken bir olay. Bu hayat koşullarında yapılan bu hareketin benzerlerinin çoğalmasını umut ediyorum. Çünkü bu tür olaylar toplumun önemli dinamikleri” diye konuştu. Temizlik işçilerine birer çeyrek altın hediye eden Başkan Solak ayrıca iki pazar mesaisi tutarında 240’ar lira da ikramiye verdi.
ÖNCE ÜZÜLDÜK, SONRA SEVİNDİK
Altın dolu kesenin Çiğli Belediyesi’nin üç dürüst temizlik işçisinin emin ellerine geçtiği sırada farklı bir koşturmaca vardı. İstanbul’dan Menemen’e gelirken keseyi kaybeden Fehime Özgün ve kardeşi İzzettin Özgün ayrı bir telaş içindeydi. Sabah 06.00’da başlayan koşturma 16.00’da keseyi teslim alana kadar sürdü. Ablası Fehime Özgün’ün otobüsten indikten sonra çantasını kaybettiğini anlaması üzerine İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne geldiklerini anlatan İzzettin Özgün, “Firmaya gittiğimizde önce kimse bizimle ilgilenmedi, sonra otobüsün Manisa’ya gittiğini öğrendik. Manisa’yı aradık, ‘Çanta yok’ dediler. Bulmak için yüzde 1’in altında ihtimal vardı. Değerlendirmek için Manisa’ya gitmeye karar verdik. Otobüsü bulduk, içini aradık, ama çanta yoktu. Muavinle konuştuğumuzda, otobüste yolcu kalmayınca çöpleri toplayıp bir poşetle Çiğli’de bir konteynere attığını öğrendik. Muavini de alarak Çiğli’ye geldik. Konteyner boştu. Önce belediyeye, ardından Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne gittik. Beklemeye başladık. 2-3 saat sonra temizlik işçileri geldi. Ablamın çantasını teslim aldık” dedi.
Ablası Fehime Özgün’ün orta halli bir ev hanımı olduğunu anlatan İzzettin Özgün, “Biz dedektif gibi çalıştık ama işçilerin iyi niyeti çok önemli. Onların iyi niyeti sayesinde çanta ve içindekiler sahibine ulaştı. Eşyaların bulunmasından çok, gerçek sahibine ulaşması önemli. Misafirliğe gelen ablam çantasını kaybettiği için önce çok üzüldü, sonra da çok sevindi. Herkes iyi niyet gösterdi” diye konuştu.