İngiliz emekli asker artık bizim köylü

Antalya Kaş ve Kalkan’daki tatil sırasında belindeki kaybolan ağrıları, Londra’da yeniden artınca Fenn, emekliye ayrılıp Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. Fenn, 1997’nin kış aylarında Janett Surmann’la yeniden geldikleri Antalya’da bir otomobil kiralayıp, güneydeki tatil beldelerini tek tek gezdi. Çift, doğasına, sakinliğine ve insanlarına hayran kaldıkları Muğla Ortaca’nın Okçular Köyü’ne yerleşmeyi tercih etti. Ortaca’ya altı kilometre uzaklıkta, köy mezarlığının yanı başındaki çok eski bir binayı satın aldı. Harabe halindeki binayı, görenlerin gıptayla baktığı, bir ev haline getirdi. Köyün civarında yürümek, bel fıtığı rahatsızlığından tamamen kurtulan Fenn’in en büyük merakı haline geldi.

Faunayı ortaya çıkardı

Fenn, aralarında, 18 endemik bitkinin yanı sıra keçiboynuzu, zeytin ve çam ağaçları, kekik, mantar, ada çayı gibi ekonomik getirisi olanların da bulunduğu yaklaşık 200 çeşit bitkiyle dünyada eşi benzeri bulunmayan kelebeklerin yaşadığı, zengin görsel güzelliklere sahip Okçular’ı, fotoğraflamaya başladı. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali Fuat Canbolat’la işbirliği yaptı. Bu işbirliği, Okçular’ın faunasının (belirli bir bölgede yetişen her türlü hayvanın hepsi) ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Bölgede, aralarında ’Viennese Emperer Mont’ ve ’Rare Swallowtail’ gibi çok ender rastlanan türde kelebeklerle bitki bilimcilerinin soyunun devamı için ’Kırmızı alarm’ verdiği ifade edilen ’Alkana mughlae’ isimli endemik çiçek türünün Okçular’da bulunduğu anlaşıldı.

Alan Fenn, çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalmadı. 2005’te, çevreciler açısından büyük bir başarıya imza attı. Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırına sadece 300 metre uzaklıktaki Kocadere Vadisi’ndeki 142 dönümlük arazide taş ocağı açılması için ruhsat verildiğini öğrenince isyan bayrağını açtı. Fenn, köylülere ve çevrecilere önderlik yaparak, bölgedeki doğal dokuya büyük zarar vereceğine inandığı ocağın açılmaması için eylemler yapılmasını sağladı. 192 kişi bölgeye yürüyüş düzenleyip piknik yaptı, eylemler, amacına ulaştı, ocağın ruhsatı iptal edildi.

REHBERLİK VE ÖĞRETMENLİK

Fenn ve Surman, çok sevdiklerini söyledikleri Okçular’ın tanıtımına ve köylülerin İngilizce öğrenmesine de katkıda bulundu. Gönüllü rehberlik yapan çift, turistlere köyü tanıtmakla kalmadı. Başta çocuklar ve gençler olmak üzere, yerleştikleri yıllarda bin olan nüfusu şu anda iki bine yaklaşan köyde gönüllü öğretmenlik yaptı, İngilizce öğretti. Çift, her fırsatta, yakınları aracılığıyla ABD ve İngiltere’de Türkiye ve yaşadıkları köyün tanıtımını yapmayı da ihmal etmedi.

OKÇULAR İÇİN KİTAP YAZDI

Hayattaki en büyük amacının Okçular’ın dünyanın her yanında tanınan bir turizm beldesi haline gelmesine katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Fenn, son olarak da bu doğrultuda bir kitap yazdı. ’Okçular Köyü’ adını taşıyan 112 sayfalık İngilizce ve Türkçe kitapta, Okçular’ın doğal güzelliklerini, geleneklerini, kültürünü ve burada yaşadıklarının bir bölümünü anlattı. Bin tane basılan Begüm Soylu, Nursel Kaykusuz’un Türkçe’ye çevirdiği kitap, geçtiğimiz hafta sonunda yayımlandı. 100’ü İngiltere’ye ve ABD’ye gönderilen eserin geliri Okçular Kültür Sanat Sağlık Dayanışma Eğitim ve Turizm Derneği’ne (OKDER) bağışlanacak.
YABANCI DEĞİLİM

Gelirin, köyün civarının ağaçlandırılması ya da park yapılması amacıyla kullanılmasını isteyen Fenn, Okçular’a ve halkına duyduğu sevgiyi şu sözlerle anlattı:

"Buraya geldiğimde yabancıydım ama artık ben de Okçular’ın bir köylüsüyüm. Köyümün ve doğasının geleceği için elimden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğim. Çünkü, ben, dünyada böyle güzel yer, böyle güzel insanlar görmedim. Bu güzelliklerin, bu cennetin, bu insanların zarar görmemesini istemiyorum. Yaşadığım müddetçe de zarar verilmesine izin vermeyeceğim."

HERKESE ÖRNEK OLSUN

OKDER Başkanı Bayram Özal da Fenn’den övgüyle söz etti, "Köyümüze şimdiye dek çok şey kattı, her zaman korumaya çalıştığı çevremizi ve insanlarımızı tanıttı" dedi, emekli İngiliz askerini herkesin örnek alması gerektiğini söyledi.