Güncelleme Tarihi:
Bilgisayar Programcılığı1. sınıf öğrencisi genç şair Alper Akdeniz, ilk kitabının heyecanını ve mutluluğunu yaşarken, genç olduğu için yayınevlerinin kendisi ve O’nun gibi hevesli birçok gence fırsat tanımamasının da çok üzüntü verici olduğunu ifade etti.
DUYGULARINI yüklediği kelimelerle kendine özgü bir dünya kuran üniversiteli Alper Akdeniz, azmiyle hayalindeki kitaba da kavuştu. Her genç gibi, aydınlık bir geleceğin yolunu şiirlerle açmaya çalışan Akdeniz, şiirlerini kitap haline getirmek için önüne çıkan engelleri aştı. Şiirden aldığı keyfi başka hiçbir şeyde bulamadığını söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı 1. sınıf öğrencisi şair, ‘‘Okulumu bitirdiğimde çağın en geçerli mesleği için eğitim almış olacağım. Ancak kendimi tanımaya başladığım andan itibaren şiirin, hayatımın vazgeçilmezi olduğunu anladım ve yaşamımı şiirle sürdürmeye karar verdim ’’dedi.
AKDENİZ, Sevdalarımı Yaşadım adlı ilk şiir kitabında doğduğu yeri, Mersin'i, hemşehrilerinin yaşantılarını ve gençlerin sevdalarını kendine özgü tarzıyla anlatmaya çalıştığını ifade etti. Akdeniz kentlerinin doğal havasından her zaman çok etkilendiğine değinen genç şair, ‘‘Uzun süredir çok sevdiğim memleketimi, ailemi, oradaki arkadaşlarımı görmedim. Sanırım şiirlerimde oraları, insanlarını anlatmamın bir nedeni de özlemim’’ diyor.
Şiir, ayrı bir dünya
ŞİİRİ, en zor sanat olarak gören Akdeniz,‘‘Kalemi eline alan her insan, ahengi, bütünlüğü, kelimelerin içindeki gizemi yakalayamaz’’ diyerek her insanın şiir yazamayacağını ifade etti. Yazılan uyaklı ve hece ölçüsüne uygun her dizenin de şiir olamayacağını dile getiren genç şair, ‘‘Her dizesinde ayrı bir hayat olan bütünlük şiirdir. Tek başına hiçbir şey ifade etmeyen kelimeler, şiirde hayat bulur, dans etmeye başlar. Şair, sadece kelimeleri birbirleriyle tanıştırır ve onlara ev sahipliği yapar’’ diye konuştu.
ALPER Akdeniz, günün hangi saatlerinde yazdığı, nelerden ilham aldığı sorularının kendisine çok sorulduğunu da söyledi. Akdeniz, ‘‘Herhangi bir varlık, diğer insanları sadece etkilerken beni başka dünyalara götürüyor’’ dedi.
Gençlere şans tanınmalı
ÜNİVERSİTELİ şair Alper Akdeniz, şiirlerini toplayıp kitap haline getirirken büyük çaba gösterdiğini söyledi.‘‘Kitabın oluşturulup basılması için İzmir'in neredeyse bütün yayınevlerini dolaştım’’ diyen Akdeniz, genç olmasından dolayı şiirlerinin hiçbiri okunmadan red cevabı aldığını söyledi. ‘‘Karar vermeden önce şiirlerimi okumaları gerekirdi. Ancak bütün yayınevi yetkilileri önyargıyla yaklaştı ve şiirleri okumadan kitabı basmayı reddetti’’ diyen genç şair, umudunu yitirmek üzereyken bir yayınevinin kendine şans tanıdığını söyledi. Ebru KAMANLIOĞLU
Volvo’da hellenistik dönem seramiği
Yunanistan Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği ‘‘Hellenistik Dönem Seramiği’’ konulu uluslararası sempozyumun bu sene altıncısı yapıldı. Çeşitli ülkelerden bilim adamının katıldığı sempozyum, 17-22 Nisan tarihleri arasında Yunanistan'ın Volvo kentinde düzenlendi. Türkiye'yi temsil eden 4 bilim adamından biri de EÜ Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özyiğit'ti. Sempozyumun bu seneki konusunun Hellenistik Dönem seramiğinin kronolojik problemleri olduğunu belirten Özyiğit, ‘‘Foça kazısı sırasında bulunan Hellenistik Dönem'e ait seramik atölyesi ve seramik çöplükte ele geçirilen buluntularla ilgili bilgi verdim’’ dedi. Sempozyum süresince antik kentlere düzenlenen gezilere katılan Özyiğit, ‘‘Çöplüklerden çıkan malzemenin önemi ilk defa bu sempozyumda vurgulandı’’ dedi. ELİF ÖNÇEK
Büyükler okula, minikler yuvaya
EÜ personeli, mesai saatlerinde çocuklarını EÜ'ye bağlı üç anaokulu ve bir kreşe emanet ediyor. Çocuk bakımı ve psikolojisi eğitimi alan bakıcı annelerle oyunlar oynayan, elişi ve resim yapan minikler, okula hazırlanıyor.
Faaliyetlerin hayalgücünü ve zihni geliştirmeye yönelik olduğunu ifade eden Rektörlük Kreşi Yöneticisi Aygen Gökçay, ‘‘Çocuklarımızın her yönden sağlıklı bireyler olmasını istiyoruz’’ dedi. Ebeveynlerin de verilen eğitimi destekleyici şekilde davranması gerektiğini söyleyen Gökçay, ‘‘Çocuklara birey olduklarını hissettirmeli ve onları hayatın içine dahil etmeliyiz’’ dedi.
Paniğe gerek yok
5 mayıs 2000'de (yarın) uzay boşluğunda yedi gökcisminin %25 'lik bir açıyla aynı hizaya gelecek olması insanlarda paniğe neden oldu. Amerika’da internet üzerinden kıyamet senaryoları hazırlanıp insanlara hayatta kalma yolları öğretilirken , gökbilimciler söylentilere tepki gösterdi. EÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyeleri ise bunun olağan bir doğa olayı olduğunu, yerkürede deprem gibi hareketlenmeler olmayacağını söyledi.
BİLİMADAMLARI ayrıca telaşa gerek olmadığını belirtti, ‘1962 yılında da gök cisimlerinin dizilişiyle, güneş tutulması aynı güne denk gelmişti ve dünyada hiçbir etkisi görülmemişti'' diye konuştu. Uğur BİRYOL
ETKİNLİKLER
KÜLTÜRPARK Tennis Kulübü tarafından Ödüllü Açık Tennis Turnuvası düzenlendi. Tek erkek, tek bayan, çift erkek, çift bayan kategorilerinin yer aldığı turnuva 1-18 Mayıs 2000 tarihleri arasında yapılacak.
EÜ İİBF tarafından düzenlenen ‘‘Küreselleşme kısıtları altında makro ekonomik istikrar arayışları ve Türkiye örneği’’ konulu konferans, 8 Mayıs Pazartesi günü EÜ İİBF Konferans Salonu'nda yapılacak. Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erinç Yeldan'ın konuşmacı olarak katılacağı konferans saat 13:30'da başlayacak.