Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir ve antep fıstığından elde ettiği dövizi daha da artırmak amacıyla, 2012 Kasım ayında kurulan Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KTMG), 2013 yılında tanıtım atağına Uzakdoğu’dan başlıyor. Çin ve Japonya’da fuarlara katılacak, ürünlerin satıldığı zincir marketlerde tadım etkinlikleri gerçekleştirecek. KTMG, yurtiçinde ise havayolu şirketlerinde kuru meyve dağıtımı için çalışmalar yapacak. Türkiye’nin ilk ihracatçı sektörlerinden biri olduklarını belirten Kuru Meyve Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eli Alharal, ihracatlarında en büyük pazarın Avrupa ülkeleri olduğunu, önümüzdeki süreçte, son dönemde talepte önemli artış gördükleri başta Japonya ve Çin olmak üzere yeni ihraç pazarlarına ağırlık vermeyi planladıklarını kaydetti. Son yıllarda Çin pazarında özellikle kuru incir ihracatında ciddi artış kaydedildiğini anlatan Alharal, “Mart ayında Japonya’da Foodex Gıda Fuarı’na katılacağız. Mayıs ayında ise Çin’de Şanghay Gıda Fuarı’na iştirak edeceğiz. Başlangıç olarak sınırlı kaynaklarımızı verimli kullanmak için bu ülkelere yoğunlaşmak istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda, bu ülkeler dışında Rusya, Hindistan, Endonezya gibi hedef ülkelerde çalışmalar yapacağız” diye konuştu.
100. yılda 4 milyar dolar
Kuru meyve sektörünün 2012 yılını yaklaşık 1.4 milyar dolar düzeyinde ihracat ile kapattığına dikkati çeken KMTG Başkanı Alharal, net döviz girdisi bakımından Türkiye’nin önde gelen tarımsal ihracatçı sektörlerinden birisi olduklarını, Kuru Meyve Tanıtım Grubu’nun yapacağı çalışmaların yaratacağı sinerji ile 2023 yılında sektör olarak Türkiye’ye 4 milyar dolar döviz kazandırmayı hedeflediklerini kaydetti.
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ
Türkiye’nin 2023 yılında 4 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için mevcut ürünlerin kalite standartlarını artırmasının yanında ürün çeşitliliğine gidilmesi gerektiğini anlatan Alharal, “Ülkemiz ne yazık ki; badem-cevizde net ithalatçı konumundadır. Halbuki, bu ürünleri fazlasıyla üretip ihraç edebilecek durumdayız. Sektörümüzde ürün çeşitliliğinin artırılması ve dünya ticaretinden daha fazla pay alınabilmesi için son yıllarda bu ürünlere ait yeni plantasyonların oluşturulmasında önemli mesafe kat ettik, ama daha önümüzde uzun bir yol var” dedi.
İŞBİRLİĞİ ŞART
“2010 yılında dünya ticaretinde bademin ticaret hacmi 3.2 milyar doları, cevizin ticaret hacmi 1.8 milyar doları, kuru eriğin ticaret hacmi ise 475 milyon doları bulmaktadır” diyen Alharal, Türkiye’nin bu ürünlerin ticaretindeki payının yüzde 1-2’ler düzeyinde olduğunu hatırlattı. Alharal, “Kuru meyve sektörümüz ile Ekonomi Bakanlığı, Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığı ve üniversitelerin bir dayanışma ve işbirliği içinde olması hedeflere daha kolay ulaşmamızı sağlayacak” diye konuştu.