Güncelleme Tarihi:
Uzay Kampı Türkiye’nin konuğu olarak İzmir’e gelen, Uzay Mekiği Discovery ile 1984 yılında uzaya giden ilk anne astronot olan Anna Lee Fisher, ilk Mars yolculuğunun 2020’li yıllarda gerçekleşebileceğini ancak bunun için önlerinde aşılması gereken pek çok teknik ve ekonomik sorun olduğunu söyledi. 30 Yıl süren uzay mekiği programına son verdikten sonra NASA’nın alt yörüngeden çıkarak daha üst yörüngelere gitmek için proje üzerinde çalışmaya başladığını dile getiren Fisher, “Uzay mekikleri alt yörüngeye çıkıp orada kalacak şekilde yapılmış araçlar. Ancak artık Mars’a ya da daha uzak uzay görevlerine çıkmak gerekiyor. NASA bu bütün enerjisini bu konu üzerinde yoğunlaştırdı ve mevcut programı sonlandırarak daha teknolojik araçlar geliştirme yoluna gitti. Şu an Orion Projesi üzerinde çalışmaya başladık. Orion Projesi, bir asteroide, başka bir gezegene ya da Ay’a gidebilecek çok amaçlı bir uzay aracının geliştirilmesini kapsıyor” dedi.
"Bütün ülkelerin destek olması gerek"
NASA’nın alt yörünge uçuşlarını ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot ve kargoları taşıma işini özel şirketlere bırakacağını ifade eden Fisher, “Boeing, Blue Origin, Sierra Nevada ve Space X firmaları uzaya çıkma konusunda çalışmalar yapıyor. 2015 ya da 2016 yılında bu çalışmaların sonuçlanmış olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
İnsanoğlunun 2020’li yıllarda Mars’a yolculuğu gerçekleştirmesini ümit ettiğini anlatan Fisher, “Çözmemiz gereken bazı teknik sorunlar var. Mars’a makul bir sürede götürecek bir aracın yapımına, kemiklerin uzun uzay yolculuklarına dayanma sorunu, uzaydaki radyasyonla karşı karşıya kalınacak sorunlar. Bunları çözdükten sonra geriye teknik anlamda bir şey kalmıyor ancak en önemli sorun ekonomi. Çünkü uzay çalışmaları ekonomiye dayanıyor. Bu sadece bizim ekonomimize değil, tüm dünya ekonomisine dayanıyor. Belki de Mars’a gidebilmek için bütün ülkelerin projeye ekonomik anlamda katılması gerekecek” dedi.
"20 Milyon Dolarım olsa veririm"
Uzaya çıkmanın çocukluk hayali olduğunu, NASA’nın sivil astronot alması ile bu hayalini gerçekleştirdiğini, kendisi gibi bir astronot ile evlilik yaptığını ve uzaya çıkan ilk anne astronot olduğunu ifade eden Fisher, “Uzaya çıktığımda kızım henüz 14 aylıktı. Gitme kararını vermek çok zor ve riskliydi. Ancak bu kararı verdim. Gittim. Çok zor iki hafta geçirdim. Sonuçta başarılı bir görev yapıp geri döndüm. Uzaya çıkmak için Discovery’e bindiğimizde büyük kızım eski kocamın kucağındaydı. Motorlar çalıştırıldığında kızım ‘anne’ diye ağlamış. Bu anılarımın en başında gelir” diye konuştu.
Uzaya çıkmanın bir tutku olduğunu sözlerine ekleyen Fisher, “İkinci kızım doğduktan sonra uzaya çıkmaktan vazgeçtim. Yerde çeşitli görevler üstlendim. Uluslararası uzay istasyonunun doğuşunda ve geliştirilmesinde rol aldım. Bu aynı bir bebeğin doğup büyümesi gibi. Bugünlerde Ruslar uzaya çıkma işini ticarete döktü. Parası olanları turist olarak götürüyor. Eğer 20 milyon dolarım olsa hiç çekinmeden verir uzaya tekrar giderdim” dedi.