Güncelleme Tarihi:
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101’inci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Gelibolu Belediyesi tarafından dün (Cuma) 18 Mart konulu konferans düzenlendi. Atatürk Kız Meslek Lisesi Konferans Salonu’ndaki konferansta Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı konuştu. Gelibolululara tarihi bilgilerini aktarırken kalabalıktan içeriye giremeyenler için dışarıda da sinevizyon perdesi kuruldu. Gelibolu Kaymakamı Oktay Çağatay ve CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Özacar’ın da dinleyici olarak katıldığı konferansı, salonu dolduran ve salon dışına kurulan ekran başında 600’e yakın Gelibolulu izledi.
Açılış konuşmasını Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, yaptı. İlber Ortaylı da 1’inci Dünya Savaşı ve Çanakkale Cephesi’ni anlattı. Bu savaşın Türkiye’nin çok aktif olarak katıldığı bir savaş olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ortaylı, "Yarımadayı savunmakta olan güçlerimiz bu kuşatmayı hissettiler. Ama zaten fazla takip edecek ve tahrip edecek bir güç yoktu. Savaşçı bir millet olmamıza rağmen, tarihte hiç bu kadar geniş bir seferberlik ve asker sayısıyla yüklü bir ordu çıkarmamıştık. 18 Mart Çanakkale Zaferi, kitaplarda yazılanlar kadar kolay bir savaş olmadı. Savaş dönemlerinde orduda ve vatandaşlarda kitaplarda okuduğumuz kadar sefalet ve donanım eksikliği kesinlikle söz konusu değildi. Gelibolu denilen cephede sevkiyat ve donanım bir parça var. Yani bunu biliyorlar. Fasulye gibi nimetten fasulye var. Bayramda helva ile et dağıtılıyor. O kadar kötü değil. Bir sefalet söz konusu değil. Ordunun bir donanımı var. Savaş tarihi yazan uzmanlar, Türk tarihini iyi bir şekilde bilmedikleri için yanlış bilgilendirmelerde bulunuyorlar. Türk ordusu girdiği kasabalarda, köylerde hiçbir zaman yağmacı bir tutum sergilemedi. Türk ordusu girdiği mücadelelerde ağır kayıplar verdi. Bunun göstergesi ise 30 milyon olarak girdiğimiz cihan harbinden 13 milyon olarak çıkmamızdır" dedi.
Konferanstaki soru cevap bölümünün ardından Kaymakam Çağatay ve Başkan Özacar, Ortaylı’ya, çiçek ve plaket takdim etti. Konferans izleyenlerin Ortaylı’ya kitaplarını imzalatmaları ve hatıra fotoğrafı çektirmeleri ile son buldu.