İki yıldır gelmeyen rapor isyan ettirdi

34 UBA 61 plakalı araç, Merzifon yakınlarında yoldan çıktı, çukura yuvarlandı. 17 yolcudan 2’si yaşamını yitirdi. Vücudu başına kadar toprağa gömülen Sayar ise sol bacağını kaybetti. Konak Diş Hastanesi’nde görev yapan Saniye Lale Sayar’a bugüne kadar geçirdiği 6 ameliyata rağmen sabit protez takılamadı. Sayar’ın kaybettiği sol bacağı, İzmir’deki El Mikrocerrahi ve Ortopedi Travmatoloji Hastanesi’ndeki yedinci operasyonla protez takmaya uygun hale getirildi. Genç kadının halen kullandığı protez de bir firma tarafından geçici olarak verildi.

560 bin TL istiyor
Kazada tam kusurlu bulunan otobüs şoförü M.Y., birden fazla kişinin ölümüne, birden fazla kişinin de yaralanmasına neden olmaktan tutuklu yargılandığı Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 2007’de sonuçlanan davada 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Saniye Lale Sayar, bu ceza davası henüz sonuçlanmamışken, avukatı Halil İbrahim Özdemir aracılığıyla, firmanın genel müdürlüğü İstanbul’da olduğundan dolayı, Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde şoför M.Y., şirket ve otobüsün sahibi S.Y.’ye karşı 250 bini manevi, 310 bini maddi olmak üzere toplam 560 bin liralık tazminat davası açtı. Avukat Özdemir, kazaya neden olan araçla firmanın diğer araçlarının satılmaması için ithiyati tedbir konulmasını da istedi.

Psikolojisi bozuldu
Kaza nedeniyle bacağını kaybetmesinin yanı sıra birçok kez ameliyat olup acılar çeken, gelecek planları olumsuz etkilenen, dalgıçlığın da aralarında yer aldığı birçok aktiviteyi artık yapamayan Sayar, “Kazadan sonra otobüse binemiyorum. Gideceğim yere özel araçla ya da uçakla gidiyorum. Çok aktif bir kızdım ama şimdi istediklerimi yapamıyorum. 60 bin lira değerindeki protezinin 3 yılda bir yenilenmesi gerekiyor. Protezin ömür boyu masrafı 600 bin lirayı buluyor. Bacağımda takılı protezi de bir firma geçici olarak verdi. Bu kazadan dolayı psikolojim iyice bozuldu. Çeşitli hastanelerde psikolojik tedavi gördüm. İki hastane, ‘ağır anksiyete bozukluğu ve depresyon’ raporu verdi. Mahkeme de kazadan dolayı psikolojimin bozulduğuna karar verdi. Buna rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtasas Kurulu, iki raporunda ‘düşüncede dezorganizasyona eğilim ve dağılma anksiyetesi de görülmesi nedeniyle kişinin zaman zaman psikiotik bir tablo içine girebileceği’ yönünde rapor verdi. Avukatım bu rapora itiraz etti. Mahkeme bu kez yeni rapor alınması için dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu Yüksek İhtisas Kurulu’na gönderdi. Kurul 2 yıldır raporu mahkemeye göndermiyor. Dava da bu yüzden sonuçlanmıyor. Dava sonuçlanmadığı için yeni protez taktıramadım. Rapor bir an önce gönderilsin. Hayatım karardı” dedi.