Güncelleme Tarihi:
Manisa’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yurtlarında kalan iki çocuğun yaşamı koruyucu olan duyarlı aileleriyle değişti. Down sendromlu 6 yaşındaki Kemal ve yürüyemeyen 4 yaşındaki Soner kendilerine sıcak yuvalarını açan koruyucu aileler sayesinde iyileşmeye başladı. Engelli çocuklara evlerinin kapılarını açan aileler, 2 çocuğun ailelerine neşe getirdiğini vurguladı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan eşi, 56 yaşındaki Mahmut Kağan ile birlikte 3 yıl önce Down sendromlu Kemal’e koruyucu aile olan ev kadını 48 yaşındaki Nadide Kağan, şöyle dedi:
"Engelli bir çocuğu almakta tereddüdüm olmadı. Eşimle karar verdik. 3 çocuğum vardı, onları evlendirdik. Torunlarım var. Mühim olan engelli çocuğa bakmak, sağlam çocuğa herkes bakar. O benim sevinç kaynağım, her şeyim. O olmasa olmaz. Evimizde neşe kaynağımız."
Yakınlarının "Niye sağlam çocuk almadın?" diye sorduklarını ifade eden Kağan, "Bu çocukları topluma kazandırmak lazım. Çoğu arkadaşlarımla görüşmüyorum şimdi. İstemediler. Seçim benim seçimim. Her şeyde bir hayır vardır. O yokken boşluk hissediyoruz. Olmadığı zaman duvarlar sanki üstüme geliyor" diye konuştu.
"ARKADAŞLARI ’ENGELLİ’ DİYE GELMEK İSTEMİYOR"
Mahmut Kağan, Kemal’e koruyucu aile olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten "Neşe kaynağımız. İkimizin arasında yatıyor. Bize gelen kişiler, engelli olduğu için gelmek istemiyorlar. Ama biz onu aldığımız için çok memnunuz" dedi.
Manisa Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı çocuk yuvasında kalan Soner’e de, 5 ay önce, ev kadını Canan Turan Arabacı ile eşi koruyucu aile oldu. Aile, çocuğun yaşamını değiştirdi. Arabacı ailesinin sevgisiyle ilk adımlarını atan Soner, koşmaya başladı. Hidrosefali hastalığından dolayı Soner’in yürüyemediğini anlatan Canan Turan Arabacı, engelli çocuklar tanıştıktan sonra hayatının güzelleştiğini söyledi. Emekli eşi ve 2 çocuğu ile yaşayan Arabacı, 5 aydır Soner ile birlikte olduklarını belirterek, şöyle dedi:
"İlk geldiğimde Soner karşıdan görünce bir sıcaklık hissettim. ’Benimle oynar mısın’ dedi. Eşime sormadan ben karar verdim. İşlemleri başlattık. Kendini sevdiren bir çocuk. Konuşmasıyla herkesi etkiliyor. Yuvadayken hiç yürüyemiyordu, adım bile atamıyordu. Biz aldıktan sonra adım atmaya başladı. 10 gün içinde daha da iyi oldu. Bir ayın ardından da tamamen yürümeye başladı. Doktora gidiyoruz, kontrolleri devam ediyor. Fizik tedaviye gidiyor. Doktoru sevgiyle ilgiyle iyileşmeye başladığını söyledi. Soner bizim evimize geldiğinden bu yana bizim evimiz bambaşka oldu. Sabah Soner, akşam Soner. Dayıları çok seviyor, halaları, anneannesi çok seviyor. Herkesin sevgisini gördü. Beş ayda bambaşka bir çocuk oldu. Ayağında cihazı vardı. Onları attık. Şimdi ilk kez ayakkabısı oldu. Ayakkabıları çıkarmak istemiyor. Öğretmenleri değiştiğini söylüyor."
"ANNE KALK KAHVALTI HAZIRLA’ DİYOR"
Koruyucu anne Arabacı, bakımını üstlendikleri Soner ile günlerinin çok güzel geçtiğini anlatırken şöyle konuştu:
"Sabah erken kalkıyoruz. ’Anne; kalk kahvaltı hazırla’ diyor. Soner ile birlikte vaktimizi geçiyoruz. Oyun oynuyoruz. Herkesin koruyucu aile olmasını öneriyoruz. Böyle bir çocuğa bakıp büyütmek çok önemli. Zorlukları oldu ama aştık."
İKİ GÜZEL ÖRNEK
Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan, her çocuğun bir ailede büyümesi politikasının yürüttüklerini söyledi. Manisa’da da 127 çocuğun koruyucu aile yanında kaldığını belirten Konan, şöyle konuştu:
"İki çok güzel örnek gördük. Daum sendromlu çocuğumuz 3 yıl önce bir ailemize verilmişti. Bu çok önemli bir şey. Bazı aileler kendi öz çocuklarına, normal çocuklara bakmaktan bile sıkıntı çekerken, engelli çocuğa bakmak ciddi bir yardımseverlik. Toplum kahramanlığı örneğidir. Diğer çocuğumuz Soner ise, yuvada kalıyordu. Hidrosefalı kafa büyümesi vardı. Elimizden geldiği kadar bakıyorduk. Ama aile sıcaklığı çok farklı. Çocuk bizden ayrıldıktan sonra yürümeye başladı, buradayken yürümüyordu. Bedensel ve ruhsal değişimleri oldu. Kafa büyümesinin durduğu dahi doktor tarafından tespit edilmiş. Sevgi ile neler başarılabileceğinin iki güzel örneğini gördük. Bu çocuklar bu ailelerimizin sevgisi ile geleceğe hazırlanacaklar."