İhracatta 2012’ye dönüş

Güncelleme Tarihi:

İhracatta 2012’ye dönüş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2015 11:30

EGE İhracatçı Birlikleri’nin Swissotel Büyük Efes’te düzenlenen değerlendirme toplantısına konuk olan Prof. Dr. Ümit Özlale, ihracat gelirlerinde 2012 yılı Ağustos ayı seviyelerine dönüldüğünü söyledi.

Haberin Devamı

Özlale, "Sorunların bu şekilde devam etmesi halinde 6 yıl öncesinin de gerisine düşebiliriz" dedi. Rusya ile yaşanan sorunları da değerlendiren Özlale, "Doların ruble karşısında değer kazanmasıyla ihracattaki gerileme nedeniyle uçak aslında 2015 başında düşmüştü" diye konuştu.

Türkiye’de ihracat ve sanayiyle uğraşmanın ’deli işi’ olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ümit Özlale, 1998 yılında kadar sanayileşmenin hızlı olduğunu aktararak, "Sanayimiz yavaşladı ve son 12-15 senede ciddi bir ivme kaybı yaşandı. Kur, faiz, borsa üçgeninde debeleşmemiz de bundan. Çünkü biz ne üreteceğimizi bilemediğimiz için bu üçgen içinde düşünüp duruyoruz" dedi. Ülkemizden 2015’de yabancı sermaye çıkışı olduğunu anlatan Özlale konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemize 2016’da para gelecekse, yüksek faizle gelecek. Türkiye’den sermaye çıkışının artması halinde en fazla zarar görecek üllkelerin başında biz geliyoruz. Buna ek olarak dolara karşı yapılacak bir atağa karşı Merkez Bankası’nın yeterli rezervi yok. İşadamları uzun süredir günü kurtarıyor. Fakat karşılaşılabilecek faiz artışları bir tehdit oluşturuyor. O açıdan 2016, siyasi gerginlik istenmeyecek bir yıl olacak. Özel sektörün de yüksek faizlerle borcunu çevirebilmesi temel sorunların başında gelecek. İhracatta ise maalesef 2012 yılı Ağustos ayı seviyesindeyiz. Sorunların bu şekilde devam etmesi halinde 6 yıl öncesinin de gerisine döneceğiz ki bu da hiç iyi birşey değil."

"RUSYA 2020’YE KADAR BİZİMLE DEĞİL"

Rusya’nın durumuna da değinen Özlale, "Bizim ihracatçımız için en önemli pazarlardan biri Rusya. Bu ülkeyle aramızdaki ticarete baktığınızda; uçak aslında 2015’den itibaren düşmeye başladı. Doların, Ruble karşısında değer kazanmasıyla zaten işler kötüye gitmeye başlamıştı. Petrolün 36.7 dolara düştüğü bir dönemde Rusya’nın ekonomisinin hemen toparlanmasını bekleyemeyiz. Rusya’nın istediği büyümeyi yakalaması için petrolün varil fiyatı 60 dolarlara çıkmak zorunda. Ama bu da çok zor. İhracatçılarımız ise hem küresel kriz hem de Rusya ile yaşananlar nedeniyle zor bir dönem yaşayacaktır. Bu nedenle ihracatçılarımız yeni pazarlara entegre edilmeli. Yaşananlar Rusya pazarının 2020’ye kadar bizimle olmayacağını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye sanayisinin dünya sıralamasında artık ilk 15 ülke içinde yer almadığını da vurgulayan Özlale, "Türkiye’nin lokomotif sektörünün ithal bağımlılığı çok fazla. Bu da Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri. Bugün ürettiğimiz her 100 liralık ürünün 50 lirası ne yazık ki ithalat olarak gidiyor" diye konuştu. Asgari ücretin maliyetinin de işveren açısından can acıtıcı olacağını belirten Özlale, "Verimlilik rakamları reel ücretin çok altında. Bu nedenle asgari ücreti arttırmak çok doğru değil. Bu da rekabet gücümüzü azaltacak bir etmen. Rekabet edemeyince de cari açığımız artıyor. Yani doğru sanayi politikası doğru ticaret politikasıyla birleştirilemeyince cari açık artmaya devam ediyor" dedi.

BAKMADAN GEÇME!