İhmal kurbanı mı

Güncelleme Tarihi:

İhmal kurbanı mı
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2011 00:00

Zehra Güler’in akciğerlerindeki sorun nedeniyle yürüyerek gittiği hastaneden 25 gün sonra ölüsü çıktı, ailesi isyan etti. Hastane enfeksiyonu ve ihmalden öldüğünü öne sürerek Sağlık Bakanlığı’-na şiyayetçi oldu. Hastane yetkilileri ise iddiaları reddetti.

Haberin Devamı

İzmir’de üç çocuk, dört torun sahibi Zehra Gürer’in (66), akciğerlerindeki sorun nedeniyle ayakta girdiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde 25 gün sonra ölüsünün çıkması isyan ettirdi. Annesinin hastane enfeksiyonu ve ihmalden öldüğünü öne sürerek Sağlık Bakanlığı’na şikayetçi olan Vildan Sirek, “Annem servisteki cihaz bozuk diye, oksijen verilmek üzere yatırılan yoğun bakımda enfeksiyon kaptı, ihmaller de beraberinde geldi” dedi.

Akciğerleri su topladı

Gölcük’te oturan Sirek, yaşananları şöyle anlattı: “Annem geçen ocakta ziyaretime geldi. Akciğerlerinde sorun yaşayınca hastaneye götürdüm. Akciğerlerinin su topladığı ortaya çıktı. Tedavisinin ardından taburcu edildi. Annemin 1998’de kalp kapağı değiştirilmişti. O nedenle en küçük bir şikayetinde kardiyoloğa da başvuruyorduk. Akciğerlerindeki sorun 15 gün sonra tekrarlayınca, daha donanımlı bir hastane tercih etmemiz söylendi. Bunun üzerine annemi Bursa İhtisas Hastanesi’ne yatırdık, her türlü tetkiki ve tedavisi yapıldı. Zatürree tedavisi gören anneme, ‘Burada bizimle işiniz bitti, ancak uzun bir tedaviye ihtiyacınız var, isterseniz sevk edelim’ denilince biz de annemin yaşadığı İzmir’e gelmeyi uygun bulduk.
Annem hastaneden yürüyerek çıktı. Yine kalbiyle ilgili bir sorun olabileceği kaygısıyla kardiyoloğa başvurduk. 1 Şubat’ta Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’ne yatırdık. Annemin kalbiyle değil, akciğerleriyle ilgili sorunu olduğu söylendi. Yeniden tetkikler istendi, hafta sonuna gelince BT tetkiki çıkmadığı gibi doktor olmadığı için asistanlar da herhangi bir tedaviye başlamadı. Bu süreçte akciğerde kitle şüphesi dile getirildi. Kitle şüphesi boş çıktı ancak bu arada hiçbir tedaviye başlanmadı.

Haberin Devamı

Başka canlar yanmasın

Servisteki oksjien cihazı bozuk olduğu gerekçesiyle annem 10 Şubat’ta kardiyoloji yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım öncesinde kanındaki 8-10’larda olan enfeksiyon düzeyi burada 300’lere çıktı. İlaç verilerek bir iki kez düşürülmesine rağmen ölçülemeyecek düzeye yükseldi. Annem 22 Şubat’ta bu kez dahili yoğun bakıma alındı. 25 Şubat’ta da öldüğü haberi verildi. Annem hastane enfeksiyonundan ve tedavisindeki gecikmeyle ihmallerden öldü. Ben, kardeşim, teyzelerim hepimiz şikayetçiyiz. Mücadelemiz annemizi geri getirmeyecek ama suçluların bulunmasını, başkalarının canlarının yanmamasını istiyoruz.”

Haberin Devamı

HASTANE ENFEKSİYONU YOK

DEÜ Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Metin Manisalı, iddialarının asılsız olduğunu söyledi, şöyle dedi: “Hasta bize gelmeden önce zatürree geçirmiş. Pnömoni yatışmamış, kardiyoloji servisine alındığında kardiyak sorunlar da ortaya çıkmış. Hastane enfeksiyonuyla ilgisi yok. Her türlü girişim yapılmış. Daha sonra septik şoka girince yoğun bakıma kaldırılmış. Hastaneden değil, hastalığından kaynaklanan süreçlerden ortaya çıkmış. Hasta yakınları Sağlık Bakanlığı’na şikayetçi oldularsa bize yazı gelir, yeniden inceleriz. İsterlerse bize de şikayet başvurusu yapabilirler.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!