Güncelleme Tarihi:
Çarşaf gibi serilmiş uzayıp gidiyor önünüzde. Güneş kendini bir gösteriyor, bir saklanıyor bulutların arkasına.
Üç haftadır sayfamıza konuk olan reklam müdürlerimizden Fedai Ünal, Balıkesir’de iş dönüşü uğradığı Ayvalık’tan yeni bir lezzet köşesi taşıdı bize. Bir dostunun ‘Ayvalık’a yolun düşerse Tenekeciler Sokak 16 numarada Hüsnü Baba’ya uğramadan dönme’ tavsiyesi ile kapısını çaldığı Hüsnü Baba’yı o kadar ballandırarak anlattı ki, okuyucularımızla paylaşmak istedik.
“Çarşı içinde dar bir sokak. 1969 yılından beri restoran işi yapıyor Hüsnü Baba. 1977’den bu yana şimdiki yerinde ağırlıyor konuklarını. Dilerseniz içeride oturun, dilerseniz kapı önünde küçük masalarda yiyin yemeğinizi. Öyle çok çeşit aramayın. Mevsiminde elbette papalina geliyor öncelikle önünüze. Balıklarını kendisi seçiyor, kendisi temizliyor, sonra da pişirip getiriyor Hüsnü Baba. Mezenin her türlüsü hep taze. Otlardan o gün o mevsim ne varsa, Hüsnü Baba’da. Dedik ya papalina süper, kalamar da öyle... Restoranda ikram ettiği zeytinyağını kendisi yapıyor, zeytinini de. Ayvalık’ta zeytinyağı güzeldir ama inanın Hüsnü Baba’da daha da güzel. Deniz yok belki, ama kokusu var. Muhabbetin, güleryüzün de alası var. Arada kendileri için iskorpitten balık çorbası yapıyorlar. Saatine denk geldiyseniz siz de nasibinizi alıyorsunuz.
Bu kadar muhabbetin üstüne Ayvalık’a gelmişken, güne son noktayı şöyle köpüklü bir kahveyle koyun. Taş Kahve’de sıcacık sobanın yanında höpürdete höpürdete yudumlayın kahvenizi.
Afiyet olsun...