Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2007 20:39
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ramazan nedeniyle onbinlerce kişiye gıda ve para yardımı yapacak. Kurban Bayramı’na kadar devam edecek gıda yardımı 200 bin kişiye ulaştırılacak. En az 15 bin kişiye de 200 YTL’lik bayram çekleri dağıtılacak.
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, ihtiyaç sahiplerine yıllardır sürdürdüğü desteğin, Ramazan ayından itibaren artırarak daha geniş kesimlere ulaşılacağını bildirdi. Ramazan yardımlarına 100 bin ihtiyaç sahibine gıda paketiyle başlayacak olan Büyükşehir, sayıyı kademe kademe artırarak Kurban Bayramı’na kadar 200 bin kişiye daha ulaşacak.
BAYRAM ÇEKİBu yardımın dışında Büyükşehir Belediyesi, ayrıca Ramazan ayının başlangıcında en az 15 bin kişiye 200 YTL’lik "Ramazan Çeki", son haftasında da yine 200 YTL’lik "Bayram Çeki" dağıtarak, dar gelirli ailelerin bütçelerine destek olmaya çalışacak.
6 BİN KİŞİYE YEMEKGünlük 6 bin kişi kapasiteli Büyükşehir Belediyesi Aşevleri Müdürlüğü de, başta sokak çocukları, engelliler, kadın konukevleri gibi dernekler olmak üzere oldukça geniş bir kesime yemek dağıtımını sürdürüyor.
Sosyal Sorumluluk Projesiİzmir’deki dar gelirli ailelere yönelik destek çalışmalarında hedeflerinin, daha fazla İzmirli’yi kucaklamak olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Maddi sıkıntı içinde yaşayan ne kadar çok hemşehrimizin aile bütçesine katkı koyabilirsek, o derece mutlu oluruz. Bu nedenle, yardımlarımızı kademe kademe artırıyoruz" diye konuştu. Başkan Kocaoğlu, verdikleri desteklerin, toplumdaki sorumluluk ve paylaşma bilincinin bir gereği olduğunu da sözlerine ekledi.
Üniversiteli davulcuRAMAZAN ayının gelmesiyle birlikte, oruç tutanları sahura kaldırmak için Ramazan davulcuları gece İzmir sokaklarına dağıldı. Celal Bayar Üniversitesi, Turgutlu Meslek Yüksekokulu Makine Bölümü’nden temmuz ayında mezun olan 24 yaşındaki Murat Orakçı da bunlar arasında yer aldı. Ramazan davulculuğunun baba mesleğini olduğunu belirten Orakçı, "Babam artık rahatsız olduğu için yerine ben davul çalıyorum. Küçüklüğümden beri Ramazan aylarında babamla birlikte dolaşırdım. Gündüz, bir firmada makine teknikeri olarak çalışıyorum, gece ise sokaklarda davul çalıyorum. Bu benim için aynı zamanda kutsal bir görev, üniversite mezunu olmam hiçbir şeyi değiştirmez" diye konuştu.
Hastalara oruç uyarısıDENİZLİ Devlet Hastanesi Endokrinoloji uzmanı Dr. Nevzat Bilal, hastaları oruç tutmamaları konusunda uyardı. Ramazan ayının gelmesi nedeniyle kişilerin beslenme alışkanlıklarını bozmak yerine daha sağlıklı beslenebileceklerini söyleyen Bilal, "Böbrek yetmezliği, akciğer yetmezliği, karaciğer yetmezliği, ağır hipertansiyonlular, şeker hastaları, kanser hastaları gibi ağır hastalığı olan kişiler oruç tutamazlar. Çünkü bu gibi ağır hastalarda uzun süre aç kalmanın, susuz kalmanın vücuda zarar vereceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Aynı şekilde insülin kullanan şeker hastalarının oruç tutmaları da sakıncalı olur" diye konuştu.
Hafif besleninEndokrinoloji uzmanı Dr. Nevzat Bilal, oruç tutanların mutlaka sahura kalkmaları gerektiğini, bu şekilde aç kalınacak süre azalacağı için metabolizmanın daha sağlıklı işleyeceğini belirtti. Sahurda ve iftarda hafif, hazmı kolay ve az yağlı yiyecekler tüketilmesini öneren Bilal, iftardan sonra yatana kadar bol bol su içilmesini önerdi.
KONUK YAZARProf.Dr.
İbrahim EMİROĞLUD.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Kur’án’da insan ve sorumlulukları(Dünden devam)Bu ilahi sözler üzerinde dikkatle durduğumuz zaman şu üç husus karşımıza çıkar: İnsan menşei itibariyle birdir. Bundan çıkarılması gereken ilk hüküm, ırka, soya-sopa ve fiziki, tarihi, sosyal unsurlara dayanarak yapılabilecek her türlü ayrımcılığın İslam nazarında bátıl olduğudur. İkinci husus, tabi gruplanmalar mesela bir millet olarak var olmanın, Kur’án’ın sosyal hayat anlayışına uygun düştüğü gerçeğidir. Bu hayat anlayışının temelinde ise Kur’án’ın açıkça beyan buyurduğu ma’rifet (bilme-tanıma) vardır.Ayetin bize öğrettiği üçüncü husus ise, sağlıklı bir Allah-insan münasebetinin kurulmuş olmasının nihai değerlendirme kriteri olduğudur.Allah’tan korkan bir toplumda kardeşlik hakim olur, adálet esas alınır. Orada ne fitne, ne fesat, ne de kan dökme hákim olabilir.O halde insan, gerek fert olarak gerekse toplum olarak, şeref ve itibarını korumak ve izzet üzere yaşamak istiyorsa Allah’ın gösterdiği doğru yoldan ayrılmamalı ve kötülükleri yenmelidir.
İzmir Aşçılar Derneği İftariyelik Tavuklu yayla çorbası Erişteli sucuklu lobiye Komposto İslim kebabı köy eriştesi ile Sütlü kadayıf
ERİŞTELİ SUCUKLU LOBİYE AŞIMALZEMELER(4 Kişilik)Æ 240 gr kuru fasülye.Æ 150 gr erişte.Æ 100 gr dana sucuk.Æ 80 gr domates. Æ 80 gr kuru soğan.Æ 40 gr sivri biber.Æ 10 gr salça.Æ 10 ml zeytinyağı.Æ 2 gr tuz.Æ 2 gr karabiber.
HAZIRLANIŞINormal şekilde sucuklu kuru fasülye yapılır. Pişmeye yakın erişte makarna çiğden ilave edilir. Salça zeytinyağında kavrulup üzerine dökülür.
Nasreddin Hoca’nın sahuruAkşehir Subaşısı, bir ara her ne sebepten ise, Ramazan geceleri halkın sahurdan sonra sokağa çıkmasını yasaklamış. Bir şey yasak edilince, halkın buna karşı düşkünlüğü artar. Nasreddin Hoca da, bir gece sahurdan sonra dayanamaz, ayakkabısını giydiği gibi sokağa fırlar.Evinden az uzaklaştıktan sonra, pusuya yatmış olan devriyeler onu yakalar. Subaşı’nın karşısına çıkarırlar. Şubaşı Efendi köpürür:- Hoca Hoca.. Sakalından utan. Söyle bakalım devletin kanununu niçin çiğnersin, böyle sahurdan sonra sokaklarda aylak aylak ne ararsın?Hoca hemen lafını yapıştırır:-Şey, sahurda çok yemişim, ardından uykumu da kaçırdım. Çok uzaklara gitmesin diye, hemen uykumu aramak için sokağa fırlayıverdim.