Haydi kitaba!

EGELİLER için bulunmaz bir kültür nimeti olan "TÜYAP İzmir Kitap Fuarı", onbir yıl başarıdan başarıya koştuktan sonra, 21 Nisan 2007 günü yine Kültürpark'ta 12. kez açılarak, İzmirli ve Egeli okuyucu ile buluştu.9 Mart 1996 günü açılan ilk fuara 120 yayınevi, 100 civarında yazar ve 127 bin kitapsever katılmıştı. Ve ilk günden itibaren kalbimize yerleşmişti. Kitap fuarı etkinliği, durgun İzmir kültüründe yeni bir heyecan ve devinim demekti, dışa açılmak, daha doğrusu dış kültür aleminin içimize, dibimize kadar gelmesiydi. Bu güzeliği tadmanın keyfi ile kitap fuarını kucakladık ve onbir yıl sonra, katılımcı sayısı 300'e, ziyaretçi kitapsever sayısı ise 300 binlere ulaştı.KİTAPLA KUCAKLADIM

<ımg>Bu güzel hediyeyi biz İzmirlilere verenler, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı İzmirli "Bülent Ünal" , genel koordinatör İzmirli yazar "Deniz Kavukçuoğlu" ve başta "Sunay Girgin" olmak üzere tüm fuar emekçileriydi, yüzlerce yayınevi ve binlerce yazarı da ilave edelim.Fuarımız, yine kitapseverler tarafından büyük heyecan ve merakla kucaklanacaktır. Kentin kültürüne, eğitimine, sosyal yaşamına ve kitap duyarlılığına tarifsiz katkı sağlayan bu etkinliği, tam onbir yıldır, her gün, her saat, bire bir izledim, panelden panele koşuşturup durdum. Bir şeyler yapmalı, fuara olan şükran borcumu daha kalıcı hale getirmeliydim. Nihayet, fuarlar boyunca tuttuğum günce defterinden mizahi olayları seçerek, kolay okunan "İzmir Kitap Fuarı Anıları" isimli naçizane bir kitap yarattım. Kitabın gerçek başrol oyuncusu ise sevgili kardeşim, bektaşiler şahı "Mutlucan" oldu, çünkü onsuz kitap fuarı ve bizim gırgırlarımız olamazdı. Kitabın alt başlığı herşeyi açıklıyor: "Kitaplar, yazarlar ve makaralar.."MUTLUCAN SERÜVENLERİBektaşi şair "Mutlucan" ile kitap fuarları koridorlarında başımıza gelenler, yazdığı tek nüsha şiir kitaplarını, ya otobüslerde unutan, ya hırsızlara kaptıran veya Çanakkale Boğazı'na düşüren sevimli Mutlucan ile kitap fuarlarında ortaya çıkan sulu olaylar, daima beni bir "Kemal Sunal" filmi gibi güldürmüştür. Hepsini yazmaya gayret ettim.Fuarda yaşadığımız zorlukları, sürekli parasızlık çektiğimiz için özellikle bize pasta, börek, yemek, hatta çorba taşıyan militan kız gruplarla veya entel dullarla yaşadığımız matrak olayları, sözlüklerden kelime çalarak yazdığı şiirleri Şükran Kurdakul'un beğenmesi üzerine Mutlucan'ın önemli şair havalarına bir anda sıçramasını, standımızdan haraç almak isteyen sol siyasi fraksiyonlarla başımızın derde girmesini, Terörle Mücadele timleri tarafından Alsancak'a bomba koyduğumuz gerekçesiyle tutuklanmamızı, "Oysa bomba değil, pasta koymuştu Mutlucan’’ 1 Mayıslar sonrası başlayan toplu tutuklanmalarda veya siyasi polis operasyonlarında kız arkadaşlarıyla birlikte Yaşar ağabeyine sığınan Mutlucan'ın devirdiği çamları, hiç atlamadan belgeledim.Kitap kahkahaların arasında düşündürürken, düşüncenin ufuklarında ise hınzır hınzır gülümsetiyor. Mutlucan'ın her lafının, hem komik, hem de dipsiz kuyu gibi karmaşık anlamlı olması gibi bir şey.YAZAR ANILARIKitabımda, TÜYAP'ın yaratıcılarından genel koordinatör Deniz Kavukçuoğlu'ndan, annesi bayan şair Nuşin Kavukçuoğlu'na, Cumhuriyet gazetesi Kitap Eki yazarlarından sevgili hocam Mustafa Şerif Onaran'dan ve merhum ağabeyimiz, canımız ciğerimiz Şükran Kurdakul'dan, Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'a, hayranı olduğum romancı Hıfzı Topuz'a, rahmetli hocam Ekrem Akurgal'a, Muammer Ketençoğlu'na, Canan Tan'a, Bilge Umar'a, rahmetli Bahattin Öztük'e, Nihat Genç'e, Aydın Ilgaz'a kadar bir çok yazarımız, anılarıyla ve fotoğraflarıyla birlikte gündeme geldi. İçimden geldiği gibi çalakalem yazdım. Tam bir hafta içinde kitabın metnini, Çeşme Ilıca Denizatı İnternet Kafe ile Karşıyaka'da Ertuğrul ile Operacı Ahmet'in marangoz atölyesindeki bilgisayarda yazıp bitirdim. Bir hafta içinde de, "Etki Yayınevi" sahibi Adem Kargı ile sempatik kardeşi Hasan basıp hazırladılar. Bazı yazarlarımızı mizahla okşarken, bazı yazar ve yayınevi sahiplerini sert bir dille topa tuttum. Edebiyat eleştirmeni Cevdet Yüceer ile yerdeki Datça halısından başka hiç bir şeyi beğenmeyen Ferit Doğrar, kitabım için su gibi okunuyor dediler ya, bana yeter! Ohhh diyorum..İyi fuarlar, iyi okumalar sevgili okuyucularım!Kitap Fuarı’nda "Uluslararası İzmir Araştırmaları Merkezi"nde her gün kitabımı imzalayacağım.Mutlucan bir semboldürGenç kuşak şairleri içinde, sarsılmaz devrimciliği ve sonsuz sempatikliği ile sembol olan Bektaşi ozanı Mutlucan'ı, Uluslararası İzmir Araştırmaları Standı'nda bulabilir ve kitap imzala-tabilir-siniz.Kitap fuarı çocukların şenliğidirİzmir Kitap Fuarı'nın en sevimli konukları, okulları ile birlikte fuar koridorlarını arşınlayan ilköğretim öğrencileridir. Yazarları ve binlerce kitabı görmek, onlar için unutulmaz anılar olur. Ana kız tiryakilarİzmir TRT'nin sevimli spikeri İffet Diler ile İzmir'in politik çevrelerinin çok sevdiği annesi Göztepeli Yaşar abla, kitap fuarlarımızın tiryakisidirler.Egeli sevilen şairlerEgeli sevilen iki şairimiz Timuçin Özyürekli ve Abdullah Neyzar Karahan, kitap fuarımızın emektar edebiyatçılarındandır.