Güncelleme Tarihi:
Guinnes rekorlar kitabına girmeyi istiyor
AYDIN'da yaşayan 34 yaşındaki Ferkan Taş, 14 yılda 13'ten fazla beyin kanaması geçirdi. Doktorlar hastalığının zaman içinde gerilemesini bir mucizeye bağlarken 20'den fazla beyin anjiyosu yapılan Ferkan Taş'ın tek isteği Guinnes rekorlar kitabına girmek. Nadir görülen “Thalamik Avm” teşhisi konulan ve farklı zamanlarda tam 10 hastanede 297 gün tedavi gören Ferkan Taş, “İki yıl önce rekorlar kitabına girmek için başvuruda bulundum hala cevap bekliyorum, yetkililerden bu konuda yardım istiyorum” diye konuştu.
Söke İlçesi'nde yaşayan Taş ailesinin 4 çocuğundan biri olan Ferkan Taş, 8 Ocak 1999 tarihinde, ailesine ait zeytinlikte zeytin toplarken fenalaşıp baygınlık geçirdi. Eve gitmeyince kendisini aramaya çıkan yakınları tarafından 6 saat sonra baygın bulunan Ferkan Taş, önce Söke Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği belirlenince de Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne oradan da İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Birçok test yapılan Ferkan Taş'a, nadir görülen “Thalamik Avm (Arterio-Venöz-Malformasyon)” teşhisi konuldu. Beyninde istenmeyen bir damarla dünyaya gelen ve yıllar sonra beyin kanamasıyla ortaya çıkan rahatsızlığı nedeniyle şaşkına dönen Ferkan Taş, ilerleyen yıllarda birçok kez beyin kanaması geçirdi.
ÖLÜMÜ BEKLEMİŞ
Yaşadıklarını anlatan Ferkan Taş, 14 yılda 13 kez beyin kanaması geçirdiğini dile getirdi. Zaman içinde hastalıkla ilgili bilinçlendiğini ve bununla yaşamaya alıştığını kaydeden Ferkan Taş, “Bir keresinde evde duş alırken beyin kanaması geçirdiğimi anladım. Daha önce belirtilerini bildiğim için hemen fark ettim. Kurulanıp banyodan çıktım. O dönem çalıştığım hastanedeki arkadaşlarımı arayıp ambulans göndermelerini istedim. Beyin kanaması geçiren bir kişinin uyumaması gerekiyor, uyuduktan sonra bir daha uyanmama gibi bir risk var. Dayanmaya çalıştım ancak, ölümü beklemeye başladım. Duamı ettim sonrasında da kendimi kaybetmişim. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Hastalığımın ilk ortaya çıkmasının ardından en az 13 kez beyin kanaması geçirdim. Farklı zamanlarda tam 10 hastanede toplam 297 gün tedavi gördüm” diye konuştu.
ORD. PROF. YAŞARGİL ŞAŞKINLIĞINI GİZLEYEMEMİŞ
Yüzyılın Beyin Cerrahı unvanına sahip Ord. Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil'in Ankara'da bulunduğu dönemde yanına gittiğini ve kendisiyle görüşme fırsatı bulduğunu ifade eden Ferkan Taş, “Beni ayakta görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Yaşıyor olmamı bile mücizeye bağladı. O dönem ameliyatımı gerçekleştirecekti ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle olamadım. Kendisi çok iyi bir insan, benimle çok ilgilendi, ancak farklı tedavi yöntemlerine başvurdum” dedi.
EN BÜYÜK HAYALİ REKORLAR KİTABINA GİRMEK
Rahatsızlığı nedeniyle malulen emekli olan Ferkan Taş, en büyük hayalinin Guinnes rekorlar kitabına girmek olduğunu söyledi. Bunun için girişimlerde bulunduğunu de belirten Ferkan Taş, “Guinnes rekorlar kitabı ile ilgili Türkiye temsilcisiyle irtibat kurduk ve internet üzerinden 2011 yılında form doldurdum. Normalde 4 ile 6 hafta arasında olumlu ya da olumsuz sonucun açıklandığı söylendi. Ancak 2 yıl oldu hala bir gelişme yok. Ben hastalığımla yaşıyorum doktorlar artık beyin kanamasının olmayacağını söylüyor. Ben Guinnes rekorlar kitabına girmeyi, bu nedenle de yetkililerin harekete geçmesini istiyorum” diye konuştu.
YRD. DOÇ. DR. DURANSOY, “NEREDEYSE İMKANSIZ BİR AMELİYAT”
Ferkan Taş'ın tedavi sürecinin bir bölümünde yer alan Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kurtuluş Duransoy, “Thalamik Avm (Arterio-Venöz-Malformasyon)” adı verilen hastalığın ameliyatının çok riskli ve neredeyse imkansız olduğunu dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Duransoy, “Beyinin Thalamus bölgesindeki istenmeyen damarın açık ameliyatla çıkartılması büyük risk ve çok tehlikeli. Hastanın ölümüne ya da kalıcı hasar almasına neden olabilir. Söz konusu damar ortadan kaldırılabilir ancak riski çok fazla. Ferkan Taş için çeşitli tedavi yöntemleri kullanıldı. Bence mucize olan bu hastalığın gerilemesi. Nadir görün bir hastalık. Buna ek olarak hastalığın gerilemesi çok daha nadirdir. O nedenle asıl mucize, hastalığın açık ameliyat yapılmaksızın gerilemesi” diye konuştu.