Hayatımın en güzel günleri Çesme'de geçti

Güncelleme Tarihi:

Hayatımın en güzel günleri Çesmede geçti
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2007 20:24

Yeşim Salkım, son dönemin güncel isimlerinden. Her ne kadar biz onu 15 yıl önce Çeşme gecelerinde isimsiz bir şarkıcıyken tanıyıp, dinlediysek de bugün magazin dünyasında ilk akla gelen isimlerden. Casablanca müzikali için İzmir’e gelen Salkım ile oyun öncesi konuştuk.

Hayatımın en güzel günleri Çesmede geçti
Popüler olmadan önce sizi Çeşme’de dinledik. İlk orada mı sahneye çıktınız?Æ Öyle diyebiliriz. İlk İstanbul’da sahneye çıkmış, hemen ardından Çeşme’ye gelmiştim. İlk popülerliğim burada başladı. En güzel günlerim Çeşme’de geçti. Æ O günlerden bugüne neler değişti? Æ Ben değişmedim. İzmir’i çok seviyorum. Çeşme’den ev almıştım. Tatillere gelirim. Bence Çeşme’de, İzmir’de yıldızlar her zaman daha yakındır. Elinizi uzattığınızda tutacakmışsınız gibi gelir. Ben Ege kızıyım. Doğum yerim Ankara ama hayatımın önemli kısmı burada geçti. Anneannem Karşıyakalı, annem İzmirli. Burada memleketimde hissediyorum. Uzun yıllarım burada geçti.Æ Belki bir umut, bir hayalle İstanbul’a gittiniz. O hayaller ne derece gerçekleşti, nerelerde sapmalar oldu?Æ Çeşme’de 3 ay büyük bir tecrübe, özgüven kazandım. Çok ilgi vardı. Sonra her sene geldim. Çünkü Çeşme bana uğurlu geldi. Çeşmeyi kalem olarak görürdüm. Özgüvenimi, şarkıcılığımın gelişmesini buraya borçluyum. Kendimi burada hiç yabancı hissetmedim. Program bitince kumru yiyelim gibi İzmirlilerin yaptığı her şeyi benimsedim. Benim için yaşadığım, çocukluğumu, genç kızlığımı geçirdiğim yer İzmir.Beni seveceklerse böyle seveceklerÆ Bu kadar magazinsel bir kimlik olmanızı nasıl yorumluyorsunuz?Æ Magazin hayatımıza öyle bir girdi ki kendimizi ifade şansımız iyice azaldı. İnsanlar bizi sadece televizyon ve gazete röportajlarından alıntılarla tanıyorlar. Bu da farklı ve yanlış tanımasına neden oluyor. Bizim hayatımız da başkalarından farksız. Aşkı, evliliği, boşanmayı aynı şekilde yaşıyoruz. Æ İnsanlar televizyondaki tavırlarınız, magazindeki yansımanız nedeniyle kimi zaman hakkınızda pek olumlu düşünmüyorlar... Æ Bu çok normal. İnsanların kalbine girip kendinizi zorla sevdiremezsiniz. Ben elimden geldiğince iyi insan olmaya çalışıyorum. Tabii ki benim de defolarım, hatalarım var. Ama canlı yayındasınız ve gelişmeler çok ani oluyor. O anda müdahale ediyorum. Ben çok dobra, haksızlığa tahammül edemeyen bir kadınım. Beni seveceklerse böyle sevecekler. Kamera önünde dünyanın en şeker, cici kadını olup kapandığında en nemrutu olmaktansa ’Bu kadın ne kadar terbiyesizce konuşuyor’ ya da ’Bu kadın neden böyle konuşuyor’ dedirtmek daha iyi. Zaten birkaç ay sonra ’Söylediğinin arkasında bir şey varmış’ diyorlar. Gerçek çıkıyor. Dürüst olmak çok önemli.Tanrı’nın şanslı kullarındanımÆ Sanatınızdan çok birlikte olduğunuz kişilerin konuşulmasını nasıl yorumluyorsunuz? Æ Özellikle sanatla uğraşanlar zaten toplumda bir değer olduğundan yanlarındaki kişiler de artı değer kazanırlar. Geleneklerimize göre yanınızdaki kişiyi hep onore edersiniz. Açıklarını kapatırsınız. Çocuğumun babası hariç üç evlilik yaşadım. Üçünde de çok mutsuz, zor günlerim oldu. Ben kendimi Sezen Aksu’ya benzetiyorum. O da dört evlilik yaşamış ama aradığı mutluluğu bulamamış. Bizler hayata, aşka ve evliliğe değer veren kadınlarız. Bizi kimse zorla evlendirmiyor. Æ Ama zaten sorun o. Erkekler kolay yanaşmazken siz pat diye evleniyorsunuz..Æ Bizler tanınmış kadınlarız. Her zaman ilgi odağı oluyoruz. Bu bir sebep olabilir. Karşınızdaki insanın güvenini kazanmak çok önemli. Dost ve iyi bir sevgili olmak önemli. Olay sadece eş olduğunuzda bitiyor bence. Ben çok güzel bir hayat yaşadım. Allah bana her şeyi yaşattı. Mesleğimle ilgili hemen hemen her istediğimi yaptım. Hastalığıma rağmen anne olabildim. Çoğu kadının hayal edemeyeceği şekilde yaşarken, terk edip kendime dönebilmeyi de yaşadım. Hayat o kadar iniş çıkışlı ki. Önemli olan arkamdan, ’Ne güzel günler yaşamıştık’ denmesi. Ben hayatı dolu dolu yaşıyorum ve yanımdaki insana da bunu veriyorum. Mesleğimde de çok coşkuluyum, çok heyecanlıyım. Bazen boyumdan büyük işlere kalkışıp çok çabalıyorum. Beğenip beğenmemek izleyenlere kalmış. Casablanca müzikali alnımda yazılmışÆ Hangi sanatçıya sorsanız en büyük hayali bir müzikalde oynamaktır. Siz bunu nasıl gerçekleştirdiniz?Æ Aslında ben de yıllar önce böyle söylemiştim. Casablanca ilk başladığında ben çok heyecanlanmıştım. O zaman Sibel Bilgiç oynuyordu. ’Keşke ben orada olsam’ demiştim. Ve kısa süre sonra oyunun her şeyi değişti. Kartal Kaan gibi bir çok yeni oyuncu eklendi ve ben de yeni Casablanca’da oynamaya başladım. 15 yıl önceki hayalimi gerçekleştirdim. Benim alnımda Casablanca varmış.Æ Başka projeleriniz var mı?Æ Casablanca ile Bergama’ya turnemiz olacak. Amfitiyatrosunda konser vermiştim. Muhteşem bir yer. Bir maxi single çıkarıyorum. TV’deki yarışma programı ’Bir Dilek Tut’ tamamlanıyor. Eylül ayı için iki dizi projesinden birini kabul edeceğim. Aile hikayesi olan bir romantik komedi olacak. Bir yandan da kızım, aile hayatım var. Yazın konserlerim ve turnem devam edecek.Sanatsal anlamda olmaması gereken yerde olanlar varÆ Bugün sanatsal anlamda bulunduğunuz yerden memnun musunuz?Æ Türkiye’de kimsenin olması gereken yerde olmadığına inanıyorum. Hatta olmaması gereken yerlerde olanlar var. Sanat, tiyatro, sinema adına bir şeyler yapanların çok daha yukarılarda olması gerektiğini düşünüyorum. Mesela Nurgül Yeşilçay Cannes’a gittiyse çok daha farklı, övgülü anlatılmalıydı. Oysa kıyafetlerini tartıştılar. Nitelikler yerine niceliklerle yaşad hale geldik. Benim gibi sanatın çok daha yukarsında olan ama iş bekleyen o kadar çok sanatçı var ki. O yüzden bana haksızlık yapılmış gibi görmüyorum.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!