Güncelleme Tarihi:
Kiminin ilaç tedavisinden saçları dökülmüş, kimi daha çok üşümeye başlamış. Konu çocuklar olunca anneler durur mu? Mutlu Olalım Projesi’nin internetten yaptığı çağrılara yanıt veren yüzlerce kadın, binlerce bereyi hastanelerdeki çocuklara ulaştırıyor, başlarını el emekleriyle okşuyor.
2 bin kadın örüyor
Ankara, İstanbul, Konya, Van, Kayseri, Uşak ve adını sayamadığımız pek çok şehir. Buralardan beş yıldır yaklaşık 2 bin kadının elinin değdiği 10 bine yakın rengarenk bere İzmir’deki hasta çocuklara ulaştırıldı. Çiçek motifleri , sevimli hayvan desenleri, çocukların sevinç kaynağı oluyor. Projenin mimarı ‘Mutlu Olalım Projesi.’ Hafta içi akşamları Ege Üniversitesi ile Behçet Uz çocuk hastanelerinin sakinlerine oyunlar oynatarak, hediyeler dağıtarak 1-2 saatliğine de olsa yeniden çocuk olmalarını sağlayan proje. Başkanı Özlem Arman, bundan 5-6 yıl önce çocukların saçlarının döküldüğünü ve üşüdüklerini görerek sosyal medyada bir çağrı yapmış ve bir çok kadın cevap vermiş. Devamını Özlem Arman’dan dinleyelim…
Mutlu olsunlar diye
“5-6 yıl önce aklıma gelmişti. Saçları dökülen çocuklarımız yazın bandana bağlıyor, kışın bere takıyordu. ‘Renkli renkli bereler versek daha mutlu olurlar, saçlarının dökülmesi hissinden birazcık kurtulurlar’ diye düşündük. Teyzelerimiz, annelerimiz hemen karşılık verdi ve internet duyurusunun ardından bize ördükleri bereleri göndermeye başladı. Bir gününü de çocuklara harcamaya başladı. Hazır bir beredense elle örülmüş, emek verilmiş bu bereler İzmir’in yanı sıra Uşak, Ankara, Kayseri, Konya, Van gibi pek çok ilden gelmeye başladı. Her yıl ortalama 2 bin bere dağıtıyoruz. Şimdiye kadar 10 bin bere dağıtmışızdır. Toplamda da bin-2 bin kadının eli bu berelere değmiştir. Bu yıl da şu ana kadar bin civarı bere geldi.
Fotoğraf paylaşımı
Mutluluğu paylaşmak için dağıtımda çektiğimiz fotoğrafları başta bereleri ören kadınlar görsün diye paylaşıyoruz. Bir çocuğa bereyi gösterirken bakışı çok kıymetli. O bakışları biz de, örenler de unutmuyor. Çocukları mutlu etmek için illa maddi bir şeylere ihtiyaç yok. Siz o bereyi örerken hem kendiniz mutlu oluyorsunuz, hem de o gerçekten yerini buluyor. Çünkü onların başları üşüyor, saçları yok. Hem onun yanında oluyorsun hem onu güldürüyorsun. O kadar önem veriyorlar ki o berelere. Taktıklarında gözlerindeki sevinci görmeniz lazım.
Haberleşme ağı
Bizim iletişim halinde olduğumuz kadınların yanı sıra tanımadığımız pek çok teyze de ulaşıyor. Bunlar genellikle 50 yaşlarında. İnternette kendi örgü blogları bulunuyor çoğunun. Mesela bu yılki kampanyayı ‘Altın Örgü’ adında bir blog başlattı. Biz ‘teyze’ diyoruz ama bize bere, atkı gönderen kadınların içinde 20 yaşında çalışan kadınlar da var, ev hanımları da var. Onlar bu bloglar üzerinden haberleşerek bize ulaşıyorlar.”