Güncelleme Tarihi:
Hedef her gün turizm
12 ay turizm yapılabilecek bir ülkeye sahip olduğumuzu söyleyen TÜRSAB İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Dikmen, ‘Önümüzdeki 5 yıl için plan ve projeler üretmeliyiz’ dedi.
TÜRKİYE, tarihi ve doğal güzellikleri, kültür mozaiği ve konukseverliğiyle Akdeniz'in turizm açısından en şanslı ülkelerinden biri. Ancak turizm pastasından istediği payı alamıyor. Geçen yıl sektördeki büyük düşüşün, geçmişteki hatalardan ve tanıtıma önem verilmemesinden kaynaklandığını söyleyen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mert Dikmen, her şeye rağmen gelecekten umutlu. Bu hafta konuğumuz olan Dikmen, turizmin 12 aya yayılmasıyla, Türkiye'nin hakettiği yeri alacağını söylüyor.
Geçen yıl turizmdeki büyük düşüşü neye bağlıyorsunuz?
1999 tüm sektörler için kötüydü, turizmde de düşüş yaşandı. Bunun en önemli nedeni geçmişteki hatalar, tanıtıma önem verilmemesi ve bir turizm politikamızın olmaması. Ama 1999 turizm açısından birtakım artılar da doğurdu. 17 Ağustos depremi kötü bir olaydı. Ancak, Türkiye'yi dünya gündemine taşıdı. AGİT Zirvesi çok iyi bir organizasyondu ve başarıyla tamamlandı. Zirvenin sonuçları olması da çok önemliydi. ABD Başkanı Bill Clinton'ın da en fazla kalacağı ülke olarak Türkiye'yi seçmesi tanıtımımıza önemli katkı sağladı. Bir de Avrupa Birliği'ne aday ülke olmamız. Bu gelişmelerin tümü dünyada bir Türkiye imajı oluşturdu. Ancak meyvelerini hemen almamız beklenmesin. Önümüzdeki yıllarda tanıtıma da kaynak ayırırsak, iyi bir kampanya yaparsak iyi sonuçlar alırız.
Bu yıl için ne bekliyorsunuz?
Bu yıl 1998 rakamlarını yakalamayı hedefliyoruz. Yani 7.5 milyon turist, 9 milyar dolar döviz girdisi. Bunu yakalarsak, üzerimizdeki ölü toprağını atacağız ve 2001'e büyük enerjiyle gireceğiz. Bu yıl ilk kez tanıtıma rekor düzeyde para ayırdık. 75 milyon dolar. Bu rakam diğer ülkelere göre düşük olsa da önemli bir başlangıç. Mısır her yıl tanıtıma 250 milyon dolar ayırıyor ve pastadan büyük pay alıyor. Türkiye'de bunun meyvelerini alacak kuşkusuz.
İnanç turizmi pastasındaki payımız ne olacak?
Türkiye, İsrail ve Yunanistan, dünyada inanç turizminden en çok faydalanması gereken ülkeler. Türkiye kavşaktaki bir ülke. Ülkemizin hemen her noktasında hıristiyanlığın izleri var. Hele İzmir ve çevresi kilisesi, camisi, havrasıyla adeta yaşayan bir şehir. Biz bu potansiyeli henüz iyi değerlendiremiyoruz. Bu konuda İzmir Valiliği'nin ciddi çalışmaları var, çok da başarılı. Biz inanç turizmi tanıtımına biraz geç başladık, dolayısıyla meyvesi de diğer ülkelere göre daha az olacak. Ama inanç turizmi sadece 2000'le sınırlı değil, 2003'lere kadar sürecek.
Türkiye, turizmden daha fazla pay almak için neler yapmalı?
‘‘Deniz-kum-güneş'' turizminden Türkiye çok para kazandı. Ama 3-4 ay kazanıp, 8 ay onu yemek savurganlıktır. Hele hele Türkiye gibi bir ülkede. Tarihi ve doğal güzelliklerimizle, 12 ay turizm yapılabilecek bir ülkeye sahibiz. Önümüzdeki 5 yılda, ‘‘Yılın 12 ayı nasıl turizm yaparız''ı planlamamız ve projeler üretmemiz gerek.
Turizmin ihracat gelirlerindeki payı yüzde 32, GSMH'deki payı ise yüzde 5 ve 32 sektörü direkt ilgilendiyor. Böyle dev bir sektörün devletten aldığı katkılarsa çok az. Seyahat acentelerinin bir an önce KOBİ kapsamına alınması gerekiyor. Bunları yaptığımızda Türkiye'nin turizmde hakettiği yeri almaması için hiçbir sebep yok.
İzmir'e gelen turist sayısında da büyük düşüş var?
İzmir, Türkiye'de turizmi başlatan şehir. Ama son yıllarda ciddi bir kan kaybı var. 340 bin kişi havaalanından giriş yapıyor, sadece 5 bini İzmir ve ören yerlerini geziyor. Benim çocukluğumda İzmir'de çok fazla turist görüyorduk, artık neredeyse görmüyoruz. İzmir'in cazibe merkezi haline gelmesi gerek. Bunun için tek çıkış yolu toplantı, kongre ve fuar, termal, inanç turizmini geliştirmek. İzmir toplantı, kongre ve fuar turizmine, ulaşım, iklim, konaklama ve fuar alanlarıyla çok uygun. Dünyada fuar alanının şehir merkezine bu kadar yakın olduğu kent sayısı çok az. Otellerimiz de çok kaliteli ve biz bu avantajları iyi değerlendiremiyoruz. Toplantı turizmine gelen her delege günde ortalama 530 dolar harcıyor. Yüzde 72'si de sonraki 5 yılda ailesiyle o bölgeye tatile geliyor. Bu çok önemli.
İzmir ve çevresi termal ve inanç turizmi açısından da çok zengin. Başta İskandinav ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden insanlar, İzmir'e tedaviye geliyor. Ama Seferihisar, Çeşme gibi merkezlere de yeni ve modern termal tesisler yaparak daha çok turist çekmek mümkün. İnanç turizmi açısından da yaşayan bir şehiriz, Selçuk tek başına çok önemli bir merkez.
Toplantı turizmindeki eksiklerimiz neler?
Kültürpark artık pek çok fuara yetmiyor. Gaziemir yakınlarına yeni bir fuar alanı daha yapmak gerek. Yeni kongre merkezlerine de ihtiyaç var. Yerel yönetimler de özel sektörü teşvik etmeli. Fuarcılık da Türkiye'de İzmir'le başlamış. İhtisas fuarları da öyle. Ancak ihtisas fuarlarını da elimizden kaçıyoruz. Pret gibi bir fuarı İstanbul'a kaptırdık, bu çok acı.
Geçen yıl Türkiye'de ilk kez İzmir'de düzenlenen Tatil'99 Fuarı'nın ne gibi katkıları oldu? Bu yıl neler bekliyorsunuz?
İç turizmi canlandırmak amacıyla düzenlediğimiz Tatil'99 Fuarı'na ilgi çok yoğundu. Bu fuarla iç seyahat pazarına ve yurtdışına çıkacaklara seslendik. Tüketicilere seyahat acentesinin önemini anlattık ve iç turizmi canlandırmayı başardık. Bu yıl ikincisini 13-16 Nisan'da gerçekleştireceğiz. Fuar tüketiciyle, sektörü yüzyüze getiriyor.
17 Ağustos depremi, AGİT Zirvesi, Clinton'ın ülkemize gelmesi ve Avrupa Birliği'ne aday ülke olmamız bizi dünyaya tanıttı.
Tarihi ve doğal güzelliklerimizi ortaya koyarak, yılın 12 ayında nasıl turizm yapabileceğimizi planlamamız gerekiyor.
Kimdir?
Mert Dikmen, 1965 yılında İzmir'de doğdu. Özel Türk Koleji'ni bitirdikten sonra Hacettepe Makina Mühendisliği'ne girdi, ancak bitirmedi. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitirdikten sonra 1987'de seyahat acentesi DİTUR'u kurdu. Milet Turizm ve DPR Fuarcılık'ın da sahibi olan Dikmen'in, ABD'de de Turkey Travel adlı bir acentesi var. Ege Seyahat Acenteleri Derneği İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Dikmen, İzmir Turizmi Tanıtma Vakfı'nda Denetim Kurulu Üyesi, İTO Turizm Meslek Komitesi'nde de Başkanvekili. Dikmen evli ve bir kızı var.
Aldığı ödül ve plaketler
Türkiye'nin tarihi ve doğal güzelliklerinin tanıtımına önem vermesi gerektiğini söyleyen TÜRSAB İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mert Dikmen, çok sayıda plaket ve ödülünü gururla saklıyor.