Haftalık Panorama: Kongreden esintiler

Güncelleme Tarihi:

Haftalık Panorama: Kongreden esintiler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2000 00:00

Haberin Devamı

İZMİR Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın düzenlediği, 2. Kültür Kongresi 18 Ekim Çarşamba günü sona erdi. ‘‘Barış Kültürü’’ konulu kongrede, yerli ve yabancı 44 konuşmacı 20 alt başlıkta bildirilerini sundu.

İZMİRLİLER için üç gün süren kongre, 22 kararın alındığı ve ‘‘Barış kültürünün yerleşmesi büyük ölçüde her alanda demokrasi kültürünün gelişmesine bağlıdır. Demokrasi ilkeleri yazılı kurallar olmaktan çıkıp hayatın her alanında uygulama olanağı bulduğunda barış kültürünün yeryüzünde kök salabileceğine inanıyoruz’’ sözleriyle biten, 2. Kültür Kongresi Barış kültürü Kongre Sonuç Bildirgesi’nin okunmasıyla sona erdi.

BU bildirge, vakıf çalışanları için son üç ayı gece gündüz çalışmakla geçen bir yıllık yoğun bir çalışma döneminin bittiği anlamını da taşıyordu. Kongre çok önemli isimleri İzmir’e getirmesine rağmen nedense hakettiği ilgiyi görmedi, özellikle sabah oturumları.

ÖĞLEDEN sonraları ise çoğunluğunu üniversitelilerin oluşturduğu gençlik kongreye sahip çıktı. Gerçi gençler katılımcı olmaktan çok dinleyici olmayı seçti, tartışmalara katılmadı ve pek soru sormadı ama salonda bulunmaları bile önemliydi.

ARALARINDA bugün üniversitelerde görev yapan pek çok hocanın hocalarının da bulunduğu katılımcıların bildirilerinden söz etmeyeceğim. Onlar iki üç ay içinde kitap haline getirilip, kamuoyunun bilgisine ve ilgisine sunulacak. Anlatmak istediğim, kongrenin bana neler öğrettiği.

İnsan nasıl genç kalır?

2. KÜLTÜR Kongresi’nde barış kültürü konusunda bilmediğim pek çok şeyin yanı sıra sıradan, bildik konulara farklı pencerelerden bakmayı da öğrendim.

AMA öğrendiğim en önemli şey, nasıl genç kalınacağı idi. Yarım yüzyılı çoktan geride bırakmış profesörler, yazarlar, gazeteciler, düşünce adamları kongre sürecince gençlerden daha dinamikti.

ÖRNEĞİN 70’li yıllarını süren Şakir Eczacıbaşı...

HER oturumu baştan sona izledi, notlar aldı, sorular sordu ve katkıda bulundu. Yakınında bulunmak ve sohbetini dinlemek bile ayrı bir yaşam dersi gibiydi.

LİSTEME, Dr. Tarık Ziya Ekinci, Ali İhsan Göğüş, Nevzat Helvacı, Tan Oral, Prof. Dr. Cevat Geray, Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi, Prof. Dr. Ufuk Esin, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Şerafettin Turan, Prof. Dr. Tahsin Yücel, Prof. Dr. Metin Sözen, Prof. Dr. Edip Çelik ve Merih Sezen’i eklemek isterim.

BU insanların yaşlanmasına olanak yok. Öyle çok okuyor, yazıyor ve üretiyorlar ki.

GÜNÜN sonunda bir araya gelinen toplantılarda yapılan tartışmalar, önümüzde yeni ufuklar açtı. Sevgiyle dile getirdikleri anıları, ilk ağızdan dinleme şansına ulaştığımız tarih dersi gibiydi.

SON gece Sayın Ali İhsan Göğüş, 77 yılda yaşadıklarını anlatırken yakın tarihimizin en önemli olaylarını ilk ağızdan naklediyordu. Hitler ve Musolini’nin yükselişini, İkinci Dünya Savaşı'nı, İsmet İnönü’nün büyük devlet adamlığını çarpıcı anılarla seslendirdi.

SONUÇTA genç kalmanın ve ömrün ikinci elli yıllık dilimini yaşarken ışıldamanın tek formülünün çalışmak ve üretmek olduğu anlaşıldı.

KONGRE Düzenleme Kurulu Başkanı Hıfzı Topuz’dan ayrıca söz etmek isterim.

SAYIN Topuz, birlikte çalıştığımız süre içinde, konusunu çok iyi bilen, hızlı düşünen ve kendisi mükemmel olduğu için zor beğenen birisiyle nasıl çalışılacağını öğretti.

Dostlara teşekkür

KONGREYİ tanıtmak için yaptığımız basın turu sırasındaki dinamizmine hayran oldum. Sayın Topuz, bir televizyon kanalından diğerine giderken Alsancak sokaklarında yaptığımız haylazlıkları, rastladığımız her seyyar satıcıdan ihtiyacımız olmasa da aldığımız ufak tefek eşyaları, korsan kitap satan gençlere oynadığımız oyunu belki bir gün ben de ‘‘Eski Dostlar’’ isimli bir anı kitabında anlatırım.

SON sözüm bu büyük organizasyonda bize destek veren dostlara. Meslektaşlarıma minnettarım, ilgilerini hiç esirgemediler. Üç gün süresince kongrenin sunuşlarını yapan Erhan Gölbey’e özel bir teşekkürüm var. Erhan, insanın en büyük zenginliği, aradığı her an yanında bulabileceği, sırtını güvenle yaslayabileceği, omzunda çekinmeden ağlayabileceği bir dosttur, biliyorsun. Dostluğun, yaşamımın en değerli hazinelerinden biri. Sağol...

Müzik Sempozyumu

DOKUZ Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü ve İstanbul Müzikoloji Derneği, ‘‘Müzik İncelemesinde Yaklaşımlar, Neyi, Neden, Nasıl İnceliyoruz’’ konulu sempozyum düzenledi. Dün başlayan Sempozyum bugün saat 09.00’da başlayacak oturumla devam edecek. Müzikoloji Derneği Başkanı Feza Tansuğ ve Sempozyum Organizasyon Kurulu Başkanı Yetkin Özer’in açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyuma; Dokuz Eylül, Ege, İstanbul Teknik, Koç, Mimar Sinan, İstanbul Bilgi Üniversiteleri'nden gelen uzmanlar katılacak. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlük binasındaki DESEM Salonu'nda yapılan sempozyum, müziğe ilgi duyanlar ve müzik öğrenimi yapanlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!