Güncelleme Tarihi:
Çocuk yaştaki Münire, her gün kucak dolusu gül gönderen, kendinden 12 yaş büyük Çınar Kaman'a aşık olup evlendi. Büyük aşkı, kanlı bir kavga bitirdi.
AYDIN'ın Erbeyli Köyü'nde dar gelirli Akçay ailesinin tek kızı Münire'nin gönlüne henüz 13 yaşındayken ateş düştü. Kendisinden 12 yaş büyük seracı Çınar Kaman'ın bıkmadan usanmadan serasından her gün kucak dolusu güller göndermesi etkiledi genç kızı. Bir yanda kendisine aşırı ilgi gösteren 25 yaşındaki köyün yakışıklı genci, diğer yanda evinde giderek tekdüzeleşen yaşam arasında tercihini yaptı. Evlenecekti Çınar'la. Üstelik sevgi dolu, güzel bir gelecek vaadediyordu genç adam.
AkÇay ailesi şiddetle karşı çıktı kızlarının kararına. Ama dinleyen kim? Kararını vermişti Münire. Çaresiz kabul etti Aktaş ailesi. Aşkın sürüklediği tozpembe yaşamın kollarında gezen Münire sonunda evlendi ve kendini sevdiği adamın kollarına bıraktı. İki kişilik dünyanın içindeki coşku, gerçekler karşısında aylar bile dayanamadı. Kavgalar gelmekte gecikmedi. Kocasının aşırı kıskançlığının eziyet haline dönüşmesinden bezen genç kadın, buna rağmen babaevine dönmek istemedi, direndi. Her gece alkol alıp gelen, kendisini döven Çınar'ı terkemedi. Çünkü, hamile kalmıştı. Çocuktu, ama bir bebek taşıyordu karnında. Göğüs gerdi güçlüklere, herşeye rağmen direndi. Evliliklerinin ilk yılında anne oldu.
KISKANÇLIK KRİZİ
EVLİLİĞİN ne olduğunu anlamadan bir başka yaşamın sorumluluğunu da üstlenen Münire'ye seracı Çınar'ın baskıları da artmıştı. Giderek artan sıklıkta ve şiddetteki dayakların acısıyla çaresizliğe teslim olan genç kadın, kocasının iftiralarıyla da karşı karşıya kaldı. Çınar Kaman, ‘‘Beni aldatıyorsun. Ölümünü, sonunu hazırlıyorsun'' diye tehdit ediyordu. Telefonla görüşmelerini mutlak bir erkekle yaptığını düşünüyordu. Çok geçmedi, her zaman birlikte içki içtiği arkadaşlarından birini, evinin bahçesinde gördü. Bu yüzden Münire'yi hortumla öldüresiye dövünce, genç kadın, evi terkedip annesinin yanına sığında.
ÖLÜMÜNE ZİYARET
EŞİNİN evi terketmesini hazmedemeyen öfkeli koca, 19 Eylül 1999 gecesi aşırı derecede alkol aldı, kayınvalidesi Fatma Akçağ'ın evine gitti. Anne Akçay, gözü dönmüş damadı durdurmak isterken, bıçakla yaralandı. Öfkeli koca, daha bir yıl önce bir teline ömrünü verebilebileceğini söylediği Münire'nin saçlarını yerlerde sürüklemek için kavradı. Kapının dışına çıkardı, ilk bıçak darbesini boğazına indirdi. Kanlar sıçradıkça öfkesi kabardı Çınar Kaman'ın. Yalvarmalar dinmiş, genç kadın kendinden geçip, yere yığılmıştı. Öfkesini dindirmek için bıçağı karnına sapladı, hem de 9 defa. Öldüğünden emin olduğunda bir de tekme vurup uzaklaştı.
ALLAH BAĞIŞLADI
MÜNİRE, gözünü açtığında hastanedeydi. Bir yıl önce aşkı uğruna yaşamını seve seve feda edebileceği Çınar Kaman'ın canını almak için bıçağını havaya kaldırması, Münire'nin hafızasında kalan son görüntüydü. Yaşam ne kadar hızlı ve acımasız değiştirmişti, kısacak yaşamını. Henüz doya doya yaşayamadan sahip olduğu bebeğini, bundan sonraki yaşam amacı kabul eden Münire, ‘‘Allah, beni çocuğuma bağışladı. Herşeyimi Çınar bitirdi. Umutlarımı, yaşama sevincimi, geleceğimi söndürdü. O'ndan davacıyım'' dedi, boşanmak için de mahkemeye başvurdu.
Bİr yanda boşanma davası sürerken, diğer yanda Çınar Kaman, eşini öldürmeye tam teşebbüsten yargılanıyor. Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki Çınar Kaman, geçtiğimiz günlerde 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı. 20 yıl hapis cezası istemiyle çıktığı ilk duruşmada karısı Münire'nin kendisini değişik erkeklerle aldattığını, namusunu temizlemek için bıçakladığını söyledi.
İddİalarI reddeden Münire, ‘‘Benim namusunu asıl Çınar beş paralık etti'' diyerek cezalandırılmasını istedi. Babası Ahmet Akçay ve annesi Fatma Akçay da, kızlarına her konuda destek. Yaptığı hatayı bir yana bırakıp, onu torunlarıyla bağırlarına bastı. Yarasını kapatabilmek umuduyla sıkı sıkıya sarıldı yaşamın kollarına Münire. Ama hayata umutla bakıyor. ‘‘Elbet bir gün bu yara kapanacak. Kimsenin hayatı kimseye ibret olmuyor. Tek dileğim, genç kızların aynı şeyleri yaşamaması. En önemlisi umutlar sönmesin'' diyor.