Hilmi DUYAR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2007 01:45
BALIKESİR Dursunbey'e bağlı Odaköy'de haziran ayında Şentaş Madencilik'in kömür ocağındaki grizu patlamasında 17 kişi öldü. 20 Şubat'ta da Balya Bengiler’deki Teknik Maden'in kömür ocağında yangın çıktı, işçilerden Nuri Şen (35), Mahmut Türkoğlu (25) yaşamını yitirdi.
Bu kazanın acısı çok tazeyken, geçen cumartesi günü yine Odaköy'de Özçevre Madencilik'in kömür ocağında göçük yaşandı, Ali Küçük (29), Mehmet Alp (32), Mustafa Kuş (43) can verdi.
İHMAL İDDİASI Kazalar ocaklarda ihmal olup olmadığı tartışmalarını gündeme getirdi. 20 Şubat'taki kazada iki cana mal olan yangının olaydan iki gün önce başladığı, tamamen söndürülmeden işçilerin madene sokulduğu iddia edildi. Son kazada ölenlerden Ali Küçük’ün ağabeyi Halil İbrahim Küçük (49) de kardeşinin 8 yıldır madende çalıştığını belirtti, "Bana önce asansörün bozulduğunu söylediler. Sabah da kardeşimi kurtaramadıklarını açıkladılar. Arkadaşlarından duydum, kardeşim ’Kurtarın beni’ diye feryat etmiş ama ona ulaşılıncaya kadar yaşamını yitirmiş. Madenlerde profesyonel kurtarma timleri olmalı" diye konuştu. Küçük, kardeşinin ölümünün 6 aylık kızı Gülseren ile 2.5 yaşındaki Hafize ve 6 yaşındaki Seher’i yetim bıraktığına dikkat çekti.
İŞÇİLER ÇOK DERTLİDursunbey ve köylerinde madenlerde çalışan ve isimlerini vermekten çekinen işçiler sendikaya üye olmalarına izin verilmediğini öne sürdü. İşçiler yaklaşık bin kişinin madenlerde çalıştığını belirtti, "Bölge dağlık, tarım ve hayvancılık çok az. Köylünün geçim kaynağı ocaklar. Dağ başında 500-600 YTL'ye kimse sigortalı iş bulamaz. Bu nedenle kimse kazalara ses çıkarmıyor. Sendika kurma çalışmaları başlatıldı ama sendikayı kurmak isteyenler işten çıkarıldı. Vatandaş kaderine razı olmuş durumda. Ancak can güvenliğinin sağlanıp kazaların önlenmesi için önlem alınmalı" dedi.