Güncelleme Tarihi:
Halkların Köprüsü Derneği gönüllü doktorlarının Basmane ve Kadifekale semtlerinde sağlık taraması yapılan evlerde, son derece olumsuz tablolarla karşılaşıldı. Tuvalet, banyo, kapı ve penceresi olmayan, kalabalık sığınmacı ailelerin oturduğu evleri bit ve tahta kurusunun sardığı, çocukların uyuz ve üst solunum hastalıklarını yakalandıkları anlaşıldı. Bugüne kadar hiçbir devlet yetkilisinin ve yerel yönetim görevlilerinin kapılarını çalmadığını öne süren Suriyeli sığınmacılar, şunları anlattı:
"Bu kente tatile, gezmeye gelmedik. Çocuklarımızla birlikte canlarımızı kurtarabilmek için savaştan kaçıp geldik. Belki burada ölmüyoruz, ama çoğu gece çocuklarımızı aç yatırıyoruz. Çevredeki vicdanlı insanlanın bize verdikleri gıda ve yemeklerle ayakta duruyoruz. Üstelik evlerin fiziki koşulları son derece kötü olmasına rağmen kiralar çok yüksek. Kapısız, penceresiz, çatısız evlere sığınmak zorunda kalıyoruz. Isınacak bir cihazımız yok, donuyoruz. Ne olur bizlere battaniye ve ısınacak bir cihaz getirsinler. Bizi birer sığınmacı gibi görebilirler ama unutulmasın ki insanız. Kamplar kalabalık, hem de şartlar çok iyi değil. Öyle olsa burada değil orada kalırdık. Oraya gitmek istemiyoruz."
Dernek üyesi gönüllü doktor ve hemşirelerle sağlık taramasını gerçekleştiren Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, 1 yıldan bu yana Suriyeliler’e sağlık taraması yaptıklarını belirterek, "Bugün 5 gruba ayrılarak doktor ve hemşire arkadaşlarımızla sağlık taramasına çıktık. Girdiğimiz ilk evde 4 çocuk, 2 erişkin vardı. Fakat hiçbiri Türkçe bilmiyor, Arapça konuşuyorlar. Bugüne kadar hiçbir hükümet yetkilisi kapılarını çalmamış. Çocukların aşısı yapılmamış, aralarında düşük yapmış kadınlar, şeker hastası olup ilacı bitenler var" dedi.
Prof.Dr. Terzi, sağlık taramasında Suriyeliler’e reçete, ilaçlarının AFAD tarafından ücretsiz karşılandığını anlattıklarını, bundan bilgilerinin olmadığını söylediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Rahatsızlandıklarında hangi sağlık ocağına, hastaneye başvuracaklarını anlattık. Arapça bastırdığımız broşürlerde faydalanabilecekleri hastanelerin, sağlık ocaklarının ve eczanelerin harita ve adreslerine, haklarını nasıl arayacaklarına yer verdik. Fizik muayene ayaklarına kadar gitmiyorsa, tercüman yoksa, sağlık hizmetlerinden yararlanmaları imkansız. Onlardan beklenen, hastalandıklarında acil servise başvurmaları. Birinci basamak sağlık hizmeti mutlaka ayaklarına gitmeli. İçlerinde 600 TL kira verenler var. Çöp toplayarak kirayı bile zor karşılıyorlar. Gıda ihtiyaçlarını ise çevredeki komşularının yardımı ile karşılayabiliyorlar. Gıda yardımı gelmediği geceler aç yattıklarını söylüyorlar. Barınma, beslenme koşulları çok kötü. Her türlü hastalığa açıklar. Bizim gibi sivil toplum örgütünün yardımlarıyla bu sorun halledilecek bir şey değil. İl Sağlık Müdürlüğü gezici sağlık ekipleriyle bu insanların ayaklarına gelip, sağlık hizmeti vermeli."