Gönüllü hizmete Bağ-Kur kamburu

DEVLET hastanelerinde uygulamaya koyulan saat vardiyalı poliklinik hizmetlerinin bir benzeri SSK'da başladı. Adı önce, ‘uzatılmış mesai’ idi, değiştirildi, ‘gönüllü çalışma’ oldu. İlk adıyla gündeme geldiğinde SSK hekimleri uygulamaya, ‘‘Vahşi surtime’’ diyordu. Neyse ki sistem uygulanmadan tartışıldı. Cumartesiden de vazgeçilince SSK Tepecik Hastanesi'nde gönüllü uygulama başladı. 80'i doktor yaklaşık 300 personel gönüllü olarak sabah işbaşı yapıp saat 20.00'ye kadar çalışıyor. Bir de ücretler tatminkar olursa sorun kalmayacak gibi.

YENİ sistem henüz oturmuş değil, uygulamayı bilmeyenler hálá sabaha yığılıyor. Ancak SSK yöneticileri, gönüllü çalışmayı boş bıraktırmayacak, Bağ-Kur formülü buldu. Esnaf dükkanını kapatıp akşam muayeneye, tedaviye gelecek. Bağ-Kurlular yövmiyeyi kurtarırken, SSK da gönüllülerin ücretine bu formülle kaynak yaratacak. Bir taşla birkaç kuş vurmak diye, buna denir.

GÖNÜLLÜ uygulamada bir de ilginçlik yaşanıyor. KBB Kliniği'nin hastası çok, buna karşın ameliyat salonları kısıtlı, günleri az. Böyle olunca da başta bademcik ve deviasyon, randevular bir kaç yıla uzamış durumda. Yeni uygulamayla ameliyat olanakları artan doktorlar kayıtları tarayıp hastalarını tek tek telefonla arayıp, ‘‘Gelin ameliyatlarınızı gönüllü uygulamada yapalım’’ diyor. Kasım randevularına kadar gelmişler, çağrıların yarısı ortada yok. Şifa arayanların mucize gibi sürprizi bekleyecek hali yok ya.

Hekimlerle ilgili bazı gerçekler

Hekimler hastalandıklarında başka hekimlere muayene olmaları gerekebiliyor.

Actuel Medicine Dergisi'nden

Yeni yönetim

34 YILDIR mücadale veren, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şubesi'nin 16. olağan genel kurulu yapıldı. Prof. Dr. Nur Olgun yeniden yönetime seçilirken, başkanlığı Hasan Özer'e bıraktı. Asbaşkanlığa Doç. Dr. Ayşenur Memiş getirilirken sekreterliği Prof. Dr. Nur Olgun üstlendi. Yavuz Temiziç'in saymanlık yapacağı yönetim kurulunda Prof. Dr. Nazan Çetingül, Prof. Dr. Kadir Biberoğlu ve Hülya Demircan üye olarak görev yapacak.

Meleklerin buluşması

HER yıl 12- 20 Mayıs'ta Hemşirelik Haftası kutlanıyor. Ama son yıllarda beyaz meleklerin bugünlerini kutladıkları söylenemez. Çünkü sorunları saymakla bitmiyor. Hemşirelik Yasası'nın bir an önce çıkmasını bekliyorlar. Az ücretle çok iş yapmaktan asılan yüzlerinin güldürülmelerini istiyorlar. Çağdaş çalışma, yaşam koşulları vazgeçilmez talepleri. İstemedikleri iltifat ve övgü, boş nutuk ve vaatler. Haftanın onlar için önemli iki işlevi var, biri sorunlarını dile getirmek, diğeri ise emekli ablalarıyla buluşabilmek. Nitekim Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde böyle bir buluşma gerçekleşti. 50'ye yakın emekli, meslektaşlarıyla anılarını tazeleyip dertleşti.

(Fotoğraf: Mustafa OĞUZ- İZMİR

Kan verenlerin ağzı tatlansın

KIZILAY Marmara ve Düzce depremlerinde kötü sınav verince gözden düştü. Depremin yerine kendi yaralarını sarmaya çalışan Kızılay şimdi de rutin sıkıntılarından birini yaşıyor. Kan sıkıntısı. Askerlerin dağıtım döneminde kan stoğu yapamayan Kızılay, sivilden medet umuyor. Kızılay Haftası'nda da kan bağışı kampanyalarına hız verildi. Kızılay İzmir Şubesi, Sagra'nın desteğiyle vatandaşlara bağışı cazip hale getirmeye çalışıyor. Konak'taki karavan da günboyu ziyaretçilerini bekliyor. Ama sıcaklar başladı, çarşıya giderken ‘‘Dönüşte veririm’’ düşüncesindekiler de yorgunluğu bahane edip karavana uğramaktan vazgeçiyor. Tek tük kan bağışında bulunanlarla Ege'nin ihtiyacı karşılanacak gibi değil. Kızılay karavanına uğrarsanız hem hayat kurtarmanın mutluluğunu yaşarsınız hem de ağzınızı tatlandırırsınız.

Keyifli muayene

GÜLTEPE'deki Boğaziçi İlköğretim Okulu öğrencileri sağlık taramasından geçirildi. 2 yılda 1.600 çocuğu kalp yönünden tarayan Kiwanis Derneği İzmir Şubesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu'nun ortaklaşa organizasyonunda öğrenciler tepeden tırnağa kontrolden geçiyor.

Yanlış adım atılmasın

SAĞLIK Bakanı Osman Durmuş İzmir'i komşu kapısı yaptı. Sık sık kentimizde. Son olarak eğitim hastaneleriyle ilgili sempozyuma katıldı. Konuşmasında her zamanki gibi yeni bir projesini gündeme getirdi. Projesi, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı kazanamamış pratisyenlere kadrosuz ve maaşsız, paralı uzmanlık eğitimi hakkı. Dinleyen meslektaşları projeyi kaygıyla karşıladı. Tıp fakültelerinde şişirilmiş kontenjanlarla iyi hekim yetiştirilemediği sorunu yaşanırken bu kez eğitim hastanelerinin asistan kadrolarını paralı öğrencilerle doldurup, iyi uzman yetiştirilememesi, önemli bir tehlike olarak gösterildi. Durmuş'un, projeyi hayata geçirmeden önce asistan yetiştiren meslektaşlarına danışması en büyük dilek. Yanlış adım atmamak gerek. Aksi halde durum vahim.