Gökten 3 elma düştü

Güncelleme Tarihi:

Gökten 3 elma düştü
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

HAFTA önceydi. Gelen mektuplardan birinin üzerindeki Erhan Tığlı adını görünce heyecanlandım. Çünkü yıllarca Erhan Tığlı'nın mizah yazılarını büyük bir keyifle okumuştuk. Günün önemli dergilerinde yazıyor, bütün Türkiye zevkle okuyordu. Acaba o, ünlü Erhan Tığlı mıydı, yoksa isim benzerliği mi diye düşünerek, heyecanlı bir aceleyle zarfı açtım. İçinden 3 şiir çıktı. Başkaca bir yazı, not yoktu. Şiirin birini öncelikle Bir Ustadan köşemizde yayınlamak istedim. Ancak ikinci olasılık, yani işim benzerliği olabileceği kuşkusu, beni frenledi. Gerçi şiirler, usta bir kalemden çıktığını daha ilk dizesinde belli ediyordu ama, yine de göze alamadım.

HAFTA sonunda sayın Tığlı'dan iki zarf birden geldi. Bir mektup ve şiirler vardı, ama kimliğine ilişkin herhangi bir bilgi yoktu. Mektupta, bu köşede daha önce sözünü ettiğim İzmir İzmir Dergisi'ne abone olmak istediğini belirtiyor, adresini soruyor (*) ve güzel şiirlerinden bir demet daha sunuyordu. İşte bunlardan birinde, bakın çevreyi bir çocuk gözü ve saflığıyla nasıl yorumluyor:

ÇOCUĞUN DİLEĞİ

Hedefimiz masmavi bir gök

Yemyeşil bir çevre olsun

Fabrika dumanlarına kilit vurulsun

Her yanımız bahçeli evlerle dolsun

Çiçek koparayım derken

Doğa düşmanlarının burnunu

Arılar soksun...

Doğa düşmanlarına bundan içten, ama yine de insan sevgisiyle örülü bir beddua olabilir mi! Ehh ne de olsa çocuk gözüyle...

İZMİRLİ KIZ

Küçücük karıncaya sormuşlar: Nereye. ‘‘Bağdat’’a demiş. ‘‘Ömrün yetmez’’ demişler. Yanıtı kararlı olmuş:’’Olsun yolunda ölürüm ya’’. Bu küçücük öyküyü şunun için yazdım. Elimde Ömer Aslan'ın iki kitabı var: Selam Bizim Partiye ve İzmirli Kız. İkinci kitabının kapağının içinde kendini, daha doğrusu şiir serüveni için şöyle diyor:

Sanat, şiir yolunda bahar-yaz adım adım

Yazmak için uğraştım, bir türlü yazamadım

Tek arzum emelim bu, engeli aşabilsem

Güzelden uzaktayım, ona ulaşabilsem

Güzeli yakalayamadığını düşünen bir şairin, ona ulaşmak için verdiği çabanın dizeleri bunlar. Tıpkı küçük karıncanın yolculuğu gibi. Zaten bunu iki kitap arasındaki farktan da hissediyoruz. Genelde sevgi şiirlerine yer verdiği ikinci kitabı, sosyal taşlamalara yer verdiği şiirlerden oluşan birinci kitabına oranla daha olgun. Yolculuk iyi gidiyor demek ki... T.K .

(*) Abdi İpekçi Cad. 139/1 Sk. No:6 Altındağ / İzmir

BİR USTADAN

Ne doğan güne hükmüm geçer,

Ne halden anlayan bulunur;

Ah aklımdan ölümüm geçer

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Ve gönül Tanrısına der ki:

-Pervam yok verdiğin elemden

Her mihnet kabulüm, yeter ki

Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı TARANCI

AKŞAMLAR

Ah bir bilsen sevgilim;

Daha bir başkayım akşamlarda...

Yüreğim bir başka çarpıyor sanki

Sanki o ayın aydınlattığı sokaklarda...

Engin bir deniz gibiyim akşamlarda

Haykıracak bir çok şey var içimde.

Seni seviyorum, diye haykırmak istiyorum;

Akşamlarda ben kendimi tanıyamıyorum...

Seni daha çok sevdiğimi anlıyorum;

O bomboş uzayan sokaklarda

Bir de sen yoksun ya yanımda

İşte en çok bu koyuyor bana...

Ben, ben değilim işte akşamlarda

Yüreğim çarpıyor umutsuzca,

karanlık sokaklarda

Ayın ışığı yetmiyor ortalığı aydınlatmaya

Ben mahkûmum sensiz, karanlıkta

yaşamaya

Çağrı KÖRLÜ

VARSA EĞER

Yaşanacak bir hayat varsa eğer

Yaşanmalı doyasıya hiç düşünmeden.

Yapılacak işler varsa yarım kalmış

Yapılmalı gecikmeden, geç kalınmadan hemen.

Eğer paylaşılacak sevgi varsa

Paylaşılmalı dürüstçe, paylaşıldıkça çoğalmalı.

Gezilecek diyarlar da varsa

Oraya da gidilmeli, ufacık atlı bir arabayla.

Konuşulacak tek kişi kalmışsa,

Ona koşulmalı soluksuzca, anlatılmalı olan biten.

Vedalaşılacak dostlar seni bekliyorsa,

Tek tek kucaklaşılmalı hepsiyle, vedalaşılmalı.

Eğer varsa sevilecek birisi,

Sevmeli onu, son nefesine doğru.

Sevgisiz insan kalmışsa bir köşede,

Kucak kucak sevgi bırakılmalı gitmeden önce.

Ve kimseden ummuyorsan artık bir şey,

Ufacık bir kayıkla yola koyulmalı inceden.

Ve yine, hayat devam etmeli kaldığı yerden.

Gülderen KÜÇÜK

HAFTANIN ŞİİRİ

EGE'YE HASRET

Farzet! Ege sularındasın

Farz mı o maviliği görmek?

Solu! Tuz kokan o havayı

Yum gözünü! Berrak sularda,

O, Ege serinliğindesin...

Sularında menevişler var.

O güzellik, ne aşklar saklar.

O deniz ki... Hep yosun kokar.

Farzet! Ege kıyısındasın.

Farz mı o yeşilliği görmek?

Solu! Çam kokan o havayı.

Yum gözünü ! Güzelliklerde,

O, Ege yeşilliğindesin...

Mavi sularda cümbüş var.

Çığlık çığlık martılar uçar,

O deniz ki... Hep yosun kokar.

Farzet! Ege türküsündesin

Farz mı o ezgileri bilmek?

Solu! Yiğit kokan havayı.

Yum gözünü! Oyunlarında

O, Ege Zeybekleri'ndesin.

Sularında yakamozlar var.

Kayıklar bir iner, bir kalkar

O deniz ki...Hep yosun kokar.

Bilge BASUT

KAR VE GÜNEŞ

Seni tanımadan önce

Kendi halimde yaşar giderdim.

Oysa şimdi

Güneşin altında

Kar olmuş erir giderim

Canip ÖNCÜ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!