Gökova'da balık bollaştı

Türkiye'nin  Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, balıkçılığa kısıtlı alanların faydaları Datça'da düzenlenen bir toplantı ile değerlendirildi.
Blue Moon Cafe'deki toplantıda, Gökova Körfezi'nde iki yıl önce bazı bölgelerin balıkçılığa kısıtlı hale getirilmesinden sonra meydana gelen olumlu değişimler, bölge balıkçıları tarafından toplantıya katılanlara anlatıldı. Gün boyu süren toplantıda, Datça-Bozburun Yarımadası için potansiyel alanlar da gözden geçirildi.

Datça'da balık herkese yeter

Toplantının açış konuşmasını Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan yaptı. Datça'nın her karış toprağı ve suyunun koruması gerektiğini belirten Tokcan, “Datça, hem gelişecek hem de denizin sağladığı imkanlardan yararlanacağız. Bu imkanların başında balık geliyor. Ancak bilimsel ve doğanın koymuş olduğu kurallara uygun avlanma yaparak, balıkçılığımızın sürdürülebilir olmasını sağlayabiliriz. Avlanma tekniğini iyi bilirsek, kuralları uygularsak, Datça'da nesiller boyu yetecek balığımız var” dedi.

Gökova'nın başarısı

Akyaka Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Can Görgün balıkçılığın karın doyurmaz bir iş haline geldiğine vurgu yaparak, “Bunun nedeni denetimsizlik ve herkesin istediği gibi avlanması, istediği takımla avlanmasıdır. Bölgemizde bazı yerleri üniversiteden gelen bilim adamlarımızın da katkıları ile avlanmaya kısıtlı hale getirdik. Yasaklardan sonra hiç kaybımız olmadı. 30 yıllık balıkçıyım, eskiden yarım kilonun üzerinde balık geldiğinde fotoğrafını çekerdik, şimdi boy ortalaması 400 gramdan tutun 800 grama kadar mercan tutmaya başladık. Çupralar, lagoslar irileşti. Olumlu sonuçlarını almaya başladık. Tek eksiğimiz kapalı alanların gereği kadar korunamaması” dedi.

Biz sahip çıkmazsak kimse koruyamaz

Akçapınar Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Aslan da balıkçılığa kısıtlı alanların korunmasında balıkçılara da görevler düştüğünü hatırlatarak, “Sahil Güvenlik, kaçak avcılık yapanların hangi birine yetişecek? Her teknenin başına nöbetçi koymak da mümkün değil. Bu nedenle görev biz balıkçılara düşüyor. Kooperatiflerimizi güçlendirmek, birliğimize sahip çıkmak zorundayız. Sonra kooperatifçilik de balıkçılık da kalmaz. Koruma alanları uygulamasından memnunuz. Çünkü o bölgede havuz gibi belli alanlarda balıklar besleniyor, yumurtasını atıyor, büyüyor ve yetişiyor. Ama üç ama dört ay sonra o balıklar kapalı alanlardan çıkıp ağlarımıza geliyor. Büyük küçük, hepsini tüketirsek, gün gelir eskisi gibi elimiz boş dönmek zorunda kalırız” dedi.
Düzen geldi
Akyaka Su Ürünleri Kooperatifi Müdürü Taner Özcan, Datça'daki balıkçılar çok şanslı olduklarını belirterek, “Çünkü başka alanlarda daha önce benzer uygulamalar yapıldığı için üniversite temsilcisi arkadaşlar belli bir tecrübeye sahip olarak buraya geldi. Türkiye'de daha önce herhangi bir balıkçılık yönetimi diye bir kavram yoktu. Gökova Körfezi'ni pilot bölge olarak seçtiler. Çok uzun süreli bir çalışma yaptılar. Kısıtlama alanlarının uygulanmasına başlanmasıyla birlikte, Gökova'ya bir düzen geldi. Çalışmalar sonucu troller ve gırgırlar bizim avlanma sahalarımızın dışına çekildi. Bugün verilere baktığımızda gözle görülür bir artış olduğunu söylemek mümkün. İki gün önce bir balıkçı arkadaşımız 1,5 kiloluk bir mercan yakaladı” diye konuştu.
 Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği (UNDP Türkiye) tarafından, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ortaklığında yürütülen proje ile balıkçılığın sürdürülebilirliği amaçlanıyor.