Genç lezzet; Cafem

Gençler pek çok şeyi bizlerden iyi yapıyor artık. Bakıyorum da olaylara yaklaşımları daha mantıklı çoğu kez, tesbitleri de daha isabetli. Ağızlarının tadını da biliyorlar bence. Gerçi fast food düşkünlükleri sık sık eleştiriliyor, ama fark ettiğim bir şey var. Çoğu kez zaman darlığından fast food tercih ediyorlar, kendilerine ait yeterli vakitleri oldumu da lezzetli mutfaklarıyla ünlü kafelerden çıkmıyorlar.

SON günlerde genç dostlarımdan sık sık duyduğum Cafem'e gittim geçen gün. Son derece şık ve şirin bir yer. Gençlerin burayı tercih etmesine şaşmamak gerek. İzmir'in güzelliklerinden biri de aralık ortasında bile öğle saatlerinde bahçede oturabiliyorsunuz. Biz de bahçeye oturduk.

GÜLERYÜZLÜ servis elemanı önce ‘‘İyi günler'' diledi sonra mönüyü getirdi. Hayli zengin mönüden seçim yapmakta zorlandık. Tavsiye üzerine geldik ya, Cafem'in salatası meşhurmuş. Önce birer salata söyledik. Ben bahçevan salata istedim, arkadaşım da İtalyan olanını tercih etti.

SALATA malzemesi lezzetli, taze, güzel bir tabağın içine özenle hazırlanmış. Sunumu güzel. Beni rahatsız eden tek şey sosunun da üzerine eklenmiş halde getirilmesi oldu. Gerçi mönüde tarifi yazıyor. Yiyeceğiniz salatanın içinde neler olacağını biliyorsunuz. Buna sos da dahil. Ben lafa dalıp servis yapan görevliye, ‘‘Sos koymayın'' demeyi unutunca, salatının sosa bulaşmamış tarafını yiyeceğim diye epey cefa çektim. Unutkanlığımda, pek çok yerde sosun ayrı getirilmesinin de payı var. böylece istediğiniz kadar alıyorsunuz. Benim gibi çok az sos kullananlar ya da sebzenin tadını almak için hiç kullanmayanlara kolaylık oluyor.

MAKARNA tutkunu olan arkadaşım ıspanaklı makarna istedi. Ben de ‘‘şövalyem'' diye hitap ettiğim sevgili Bodrumlu arkadaşımı anıp, ‘‘Bonfile şövalye'' yedim.

DEDİM ya servis çok iyi. Salatalarımız bitti, beklemeden sıcaklarımız geldi. Bu arada ekmek ikramı için işletmeyi kutlamak isterim. Şık bir sepetten ikram edilen ekmeği dilediğiniz kadar alıyorsunuz. Bu da israfı önlüyor. Yenmeyen ekmek, yemek sonuna kadar masada kalıp kurumuyor.

ŞÖVALYE ünvanlı bonfilem, ıspanak ezme üzerine konmuş, mantar sos, domates dilimleri ve kaşarla lezzetlendirilmişti. Yanında pirinç pilavı ve tam sevdiğim gibi az pişmiş sebze vardı. Görünüşü harikaydı doğrusu. Et yumuşaktı ancak ezme iyi yapılmasına rağmen, sanıyorum ıspanağından, çok lezzetli gelmedi bana. Bu da keyfe keder bir şey ama, eğer herşey güzelse, küçücük kusur da göze batıyor haliyle. İki kişi iki de kola ile 11 milyon lira hesap ödedik. Kahvelerimiz ikram olarak geldi. Bu arada Cafem'e yalnız yemek için gidilmiyor, gençler çoğunlukla kahve ve tatlı için geliyor, sanıyorum o zaman bütçeleri de sarsılmıyor.