Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2007 22:04
Olaya, tamamen skor odaklı bakmak istemiyoruz. Fair-Play ruhunu koruyarak yeni spor adamları yetiştirmek, Gelişim Koleji'nin ana misyonu.
Geri kalmışlığın nedeni kentteki girişimci, yatırımcı, aynı zamanda cesaret sahibi beyinlerin azlığı. Arkas örneği, iş adamlarına örnek olmalı.1.Lig'e çıkmamız halinde, kendi kaynaklarımızla rekabetçi bir takım yaratmamız imkansız. Şimdiden sponsorluk için görüşmelerde bulunuyoruz.
İZMİR'in birçok alanda geriye gitmesinin nedenleri kamuoyunda tartışmalara neden olurken, çarkı geriye çevirmek için konuşmanın ötesinde bir şeyler yapmaya çalışanlar da var. İşte, o kişilerden birisi de Gelişim Koleji'nin sahibi Serdar Öner... Sporu çok seven, İzmir'in Türkiye Basketbol Ligi'nde Pınar Karşıyaka'nın dışında başka temsilcileri de olması için çaba harcayan Serdar Öner, Gelişim Koleji Basketbol Takımı'na yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Öner, Basketbol Erkekler 2.Ligi'nde isminden söz ettiren Gelişim Koleji ile ilgili planlarını anlattı:
SPOR ÇOK ÖNEMLİ’’Gelişim Koleji'nde farklı bir misyonla yola çıktık. Sonuçta bir eğitim kurumuyuz. Öğrencilerimizi sağlıklı bireyler olarak yetiştirmek, sosyal yönlerini geliştirmek için spor bizim olmazsa olmazlarımız arasında. Kulüp olarak da olaya aynı açıdan bakmak istiyoruz. Olaya, tamamen skor odaklı basmak istemiyoruz. Fair-Play ruhunu koruyarak yeni sporcular ve spor adamları yetiştirmek, Gelişim Koleji'nin ana misyonu.
GELECEĞE YATIRIMBasketbola harcadığımız paranın bize maddi dönüşünü beklersek (sığ) düşünmüş oluruz. Kolejin isminin duyulması, basın-yayın organlarında çıkması elbette önemli. Ancak öğrencilerimizin oyuncu veya izleyici olarak olaya katılım göstermesi, genç yaşlarda enerjilerini doğru alanlarda kullanmaları daha büyük bir değer. Şu an altyapımızda 100'ün üzerinde lisanslı basketbolcu var. Bunu, geleceğe yatırım olarak görüyoruz.
KULÜPLERİ İNCELEDİKBize örnek olabilecek fazla kulüp yok. (Şu modeli alalım) veya (Şu kulübün yolundan gidelim) demedik. Başarıya ulaşmış modelleri ele alıp, bize uygun yönlerini ayrıştırarak sentez yapıyoruz. Sonuçta bizim de ilkelerimiz ve doğrularımız var. Efes Pilsen, Ülker, Zalgiris Kaunas, TED Ankara Kolejliler gibi kulüpleri inceleyip onlarla görüşmeler yaptık. Pınar Karşıyaka ve çekilene dek Tuborg'la da paylaşımlarımız oldu.
DURDURMAK İMKANSIZGeri kalmışlığın en büyük nedeni, kentteki girişimci, yatırımcı, aynı zamanda cesaret sahibi beyinlerin azlığı. Gençlik kulüplerinin durumları ortada. Her geçen gün geriye gidiyorlar. Mevcut şartlarda ve düzende, bu düşüşün durdurulması imkansız. Çağa ayak uydurmak gerekiyor. Bunun anlamı da sponsor gücünün farkına varabilmek. Arkas çıktı da, yıllar sonra şampiyonluk gördük. Arkas örneği, bütün iş adamlarına örnek olmalı.
TAKIMIMIZ ÇOK İYİHedefimiz, adımızın geçtiği her alanda en üst noktaya ulaşmak. Geçen yılki deneyimlerin ardından bu sezon hedefimizi büyüttük. Şampiyonluk yolundaki en büyük rakiplerimiz Antalya Bld, Kepez Bld, Erdemir, İTÜ ve Bahçeşehir gibi görünüyor. Geçen yıla göre daha zorlu bir lig yaşanacak. İstediğimiz kadroyu kurduğumuz için şanslıyız. Transferdeki rekabete rağmen, uyum ve takım ruhu açısından iyi bir ekip yarattık.
BEKLE GÖR POLİTİKASISon günlerde 2.Lig'de yaşanan hadiseler keyifli değil. Basketbol Federasyonu'nun en kıdemli çalışanlarından, Milli Takımlar Genel Menajeri Doğan Hakyemez'in, rakiplerimizden Antalya BŞB'yle anlaşma yapması hoş olmadı. Bu durum ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ona da zarar verir. Dedikodu çok, ama (bekle gör) politikası uygulayacağız. Prensip olarak Hakyemez önce Federasyon'dan istifa etmeli, sonra Antalya'ya gitmeliydi.
SPONSORLARA SICAKBirinci Lig'e yükselmemiz halinde, kendi kaynaklarımızla rekabetçi bir takım yaratmamız mümkün değil. Sponsorluk görüşmelerinde bulunuyoruz. Gayet iyi gidiyor. Yüksek hedefler için, işbirliği yapacağımız saygın firmalarla sonuca ulaşacağız. İlkeli bir birliktelik yapabileceğimiz sponsorluklara sıcak bakıyoruz. G.Saray, F.Bahçe, BJK ve KSK gibi büyük camialar bile Cafe Crown, Cola Turka gibi ürün sponsoru alırken, bizim bunu yadsımamız yanlış olur.’’