Gelecek avcılarına

"Dostunun alnındaki sineği baltayla kovalama" Diyen bir çin atasözü var. Bilmem duydunuz mu? Bir eğitimci olarak yetişme sürecindeki bütün gençleri gelecekteki dostlarım olarak görür ve kendini yetiştirme gayreti içinde olanlara sevgi ve saygım bir kat daha artar. Hedeflerini büyük tutan, sıra dışı gençleri, bu iddialı ama yakalanabilir hedeflerine ulaşmak için gösterdikleri çabaları, izlemeye doyamam.Kendisini, ilişkilerini ve mesleğini geliştirebilmek için fırsat arayan, ruhunu besleyen, sağlıklı gençlere ve onların enerjilerine hayran olmamak elde mi? Başarısız olduğunda yılmayan, yaratıcı ve dünyaya başkalarının baktığından farklı bakabilen, kendini zenginleştirmek için kendisine benzemeyen insanlarla da bir arada olan, hobileri ile güçlenen ve güncellenen, birden çok yabancı dil öğrenme çabasına giren, aynı işi her defasında farklı yapmaya çalışan gençler için başarı kaçınılmaz sonuçtur. Bunun üzerine bir de karşısındakini dikkatle dinleme becerisi eklenirse ulaşılamayacak insan olduğuna inanmıyorum. Karşısındakini anlamayı, kendini onun yerine koyabilmeyi günümüz ifadesiyle empatiyi kendine ilke edinmiş insanların, yerinde saymasının mümkün olmadığını düşünüyorum.ZENGİNLİK ARTARYaratıcılık yönünü güçlendirmiş, dinleme becerisini edinmiş, konuşma yeteneğini geliştirmiş, okumayı seven, okuduğunu hızlı anlayan bir gencin elbette karar verme yetisi de gelişecektir. Bu yeteneklere sahip, ne yapıyorsa; yaptığının iyi olmasına çalışan, ahlaklı bir duruşla deneyimlilerin birikimlerinden yararlananların yollarını daha kısa sürede kat edeceğine inanıyorum.Unutulmamalıdır ki "Bilgi paylaşıldıkça hem verenin hem de alanın zenginliği artar"Başarılı insanlara bir bakınız. Onların taşıdıkları özellikleri anlamaya çalışın ve uygun olanlarını kendiniz için alın. Mantıklı, yaptığı işi iyi bilen, kendine güvenen, akıllı ve zeki, doğru ve yanlışın ayırımını yapan kendine ve başkalarına saygılı gençlerin geleceğe güvenle bakmaması için bir gerekçe göremiyorum. Gençleri yapı ustalarına benzetirim. Onlar bir yandan kendilerini bir yandan da geleceklerini örerler. Böyle gençler yetiştirmeyi amaçlamış bir kurumun yönetim kurulu başkanı olarak düş disiplin ve çalışma üçgenini aynı zamanda onur, erdem ve başarı üçgeni olarak yorumluyorum."Bir kitap okudum hayatım değişti" diyen yazara katılıyor ve bu cümleyi siz gençler için şöyle çeviriyorum. Bir kitap okuyunuz hayatınız değişsin! Bu kitapsa Bülent Şenver’in "Gençlere Mektup" adlı yapıtıdır.Gelecek arayışı içindeki gençler bu kitabın sizlere kılavuzluk edeceğine inanıyorum. Lütfen okuyunuz!Engin DİRİKALizmir Özel Çamlaraltı Koleji Yönetim Kurulu Başkanı