Gediz'in kurtuluşu bir başka bahara

Güncelleme Tarihi:

Gedizin kurtuluşu bir başka bahara
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2008 00:00

Uşak’ın, Manisa’nın Kula, Salihli, Ahmetli ve Turgutlu ilçeleri ile İzmir Kemalpaşa ve Menemen’in zehirli sularıyla kirlenerek İzmir Körfezi’ne boşalan Gediz Nehri’nin kurtuluşu için 75 milyon YTL’ye ihtiyaç olduğu belirtildi.

İzmir Körfezini de kurtaracak kaynak için arayış sürerken acil olarak kirletenlerin durdurulması, arıtma kurmayan veya çalıştırmayanların cezalandırılması istendi.

GEDİZ Havzası’nı kirlilikten kurtarmak için seferberlik başlatıldı. İzmir, Manisa ve Uşak Valiliği ile bölgede sorumluluğu olan İl Çevre ve Orman Müdürlükleri ve ilgili kuruluşların temsilcileri bir araya geldi. İzmir Çevre İl Müdürlüğü’nde yapılan toplantıda Gediz’den doğup, kirlene kirlene gelen, İzmir Körfezi’ne dökülen nehrin ve havzanın durumu masaya yatırıldı. Çevre ve Orman Bakanlığı Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın da bulunduğu toplantıda kirletenlerin tek tek saptandığı ortaya çıktı.

BÜYÜK CEZA GELİYOR Havzada yer alan arıtmaların denetlendiği kurallara uymayanların cezalandırıldığı belirtildi. Bediyelerden de atıksular temizlemesi için çalışma yapmasıni istediklerini söyleyen bakanlık yetkilileri, AB uyum mevzuatına göre 2012’ye kadar eksikliklerini tamamlamayanlara ağır cezaların geleceğini söyledi.

BAKAN EROĞLU GELECEK Bilgisayar eşliğinde sunum yapılan toplantıda sancılı bölgeler gösterildi. 70 katılımcıdan kirliliğin önlenmesi için, kısa orta ve uzun vadeli önlemlerin belirlenmesi amacıyla görüş bildirmesi istendi. Yine İzmir’de 6 ay sonra Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun da katılımıyla geniş bir toplantının yapılmasının kararlaştırıldığı çalıştayda, sıranın Gediz’i kurtaracak eylemlere geldiği de bildirildi.

ARITMA ÇAMURLARI İÇİN ÖNERİ

Gediz Havzası’nın yerleşim yerleri, sanayi tesisleri ve tarımsal faaliyet kaynaklı sorunları olduğu belirtildi. 386 km boyunca geçtiği her ilden sonra berraklığın daha da azaldığını söyleyen İzmir Çevre İl Müdürü Mehmet Ceyhan, "Bizim için en önemli nokta Nif Çayı, Kemalpaşa bölgesi" dedi. Kirliliğin fazla olduğu bölgelerden Kemalpaşa, Manisa Kula ve Salihli’nin başta geldiğini de belirten Ceyhan, eylem planlarının acilen uygulanması gerektiğini söyledi. Arıtma çamurları ve çöp deponi alanları için bakanlığa teklif sunduklarını da söyleyen Ceyhan, "Bu çamurların çorak yerlere dökülmesi yönünde bir üniversitemiz çok ciddi proje üretti. Ayrıca belediyelerin büyük sıkıntı yaşadığı çöp deponi alanları için bozuk orman alanlarında yer tahsis edilmesi önerimiz var. Bunları bakanlığa sunduk" dedi.

KRAL ÇIPLAK

İzmir Körfezi’ni kurtardık.

Havayı temizledik.

Pilleri topladık.

Atıksuları arıttık.

Tıbbi atıkları toplamak zaten bizim uzmanlığımız.

Araç, maraç hepsi tıkırında.

Zehirli atıklar zaten takipte.

Trafikte sorun yok.

En iyi ben yaparım. Görmüyor musun?

Gazete okumuyor, TV izlemiyor musun?

*

Bunları kim söylüyor.

Vallahi ben söylemiyorum.

Büyük büyük başkanlar, müdürler söylüyor.

Onlar söylüyor. Biz yazıyoruz.

Onlar söylüyor. Biz yazıyoruz.

Okumayanlar, izlemeyenler çıkınca pek fena kızıyoruz.

*

15 Ocak’ta "Denizli’de hava kirliliği yüzde 30 azaldı" diye açıklama yapan bir Türk Büyüğü’nün haberini verdik. Müthiş haberdi doğrusu.

Ocak’ta ekim ayının hava kirliliği rakamlarını açıklıyordu.

Ne oldu ?

15 gün sonra kasım sonuçları geldi, Türkiye İstatistik Kurumu’ndan.

Denizli şampiyondu.

Hava kirliliğinde birincilik ödülünü kimseye kaptırmamıştı.

*

Birkaç gün önce Çevre Müdürlüğü’nde toplantı vardı.

İZSU yetkilisi Gediz’in zehirli sularının Körfez’i nasıl kirlettiğini krokiyle anlatıyordu.

’Atık pilleri biz zaten topluyoruz" diye caka satanlar koca İzmir’de Konak ve Karşıyaka’nın dışında kutular olmadığını bilmiyordu.

"Çalışmalar plansız yapılıyor. Trafik sıkışıyor" diye konuştuğumuzda, "Arayan yolu bulur" deniliyordu.

"Kral çıplak" kimse söylemiyordu.

İŞTE KİRLETENLER

Sanayi atıkları dereye boşalıyor.

Halı ve iplik fabrikaları boyalı sularını havzaya akıtıyor.

Jeotermalin borlu suları Gediz’e karışıyor.

Zeytin Karasuyu buharlaştırılmıyor, nehre bırakılıyor.

Bazı belediyelerin atıksuları arıtılmıyor

Tarımda kullanılan aşırı gübreler ve haşere ilaçları suları kirletiyor, toprakları zehirliyor.

Denizden konteyner bile çıktı

MUĞLA’nın tatil cenneti İçmeler’de, belde belediyesinin öncülüğünde, ’General’ isimli bir kimya firmasının katkılarıyla deniz dibi temizliği yapıldı. Türkiye Sualtı Federasyonu üyesi olan 15 gönüllü dalgıç, denizden, otomobil ve bisiklet lastiği, alkollü içecek şişeleriyle pet şişelerin çoğunlukta olduğu iki kamyon dolusu atığın yanı sıra iki de çöp konteyneri çıkarttı. Dalgıçların güçlükle çıkarttıkları konteynerleri görenler şaşkınlıklarını gizleyemedi, "Bu kadarına da pes" dedi. Ali GÜNDOĞAN, (DHA)

Türkiye’nin meyve fidanı ambarı Ödemiş-Bademli Tarımsal Kalkınma ve Fidancılık Kooperatifi’nin Başkanı Selçuk Bilgi, meyve çekirdeklerini helikopterle saçıp ağaç yetiştirilmesi girişimini iyi niyetli fakat çok azı karşılık bulabilecek bir çaba olduğunu söyledi.

TÜRKİYE TOPRAKLARI KURAK Meyve çekirdeklerini dağlara saçarak, ağaç olmasının ancak amazon ormanları gibi sulak ve rutubetli alanlarda istenen sonucu verebileceğini söyleyen Bilgi, "Bizim ülkemiz maalesef kurak. Çekirdekler yeşermez. Onun yerine aynı maliyete çıkabilecek fidan dikilebilir. Dikildiği sene meyve veren fidanlar var" dedi.

1067 ÇEŞİT BİTKİ VAR Son günlerde yenilen meyvelerin çekirdeklerinin toplanıp orman kurulması için kampanyalar düzenleyenlere çağrı yapan Başkan Selçuk Bilgi, Türkiye’de fidan yetiştiriciliğinin çok ileri düzeye geldiğini kendilerinin de süs bitkisinden palmiyeye kadar 1067 çeşit ağaç yetiştirip hem yurt içine hem de yurt dışına çok uygun fiyatla satış yaptıklarını belirtti.

Yanan ormanlara kutsal bağış

Bademli Fidancılık Kooperatifi son yıllarda yangın geçiren bölgelere 2500’ü meyve, kalanı değişik orman bitkisi olmak üzere 5 bin adet fidanı ücretsiz hediye ediyor. Bergama’dan Marmaris’e, Antalya’dan Selçuk’a kadar yanan orman alanlarının yeşillenmesi için ilgili bölgenin valisine, orman müdürüne ve tarım müdürüne hemen yazı yazıp kararan alanların yeşillenmesi için katkı koyuyor.

Ağaçların toprakla buluşma zamanı

Ödemiş-Bademli Tarımsal Kalkınma ve Fidancılık Kooperatifi’nin Başkanı Selçuk Bilgi, Türkiye’de dikilen ağaçların yüzde 60’ında ortaklarının alın teri olduğunu söyledi. Ağaç dikmek için bu günlerde fidanların toprakla buluşması gerektiğini de vurgulayan Bilgi, "Mühendislerimiz bu işin uzmanı. Biz herkese hem dikim, hem de bakım konusunda bilgi veriyoruz. Şehirleri yeşillendirmek isteyen başkanlara, bahçe kurmak isteyen vatandaşlara, kel dağları yeşillendirmek isteyen toplum önderlerine destek oluyoruz. Kooperatifimiz hizmet amacıyla varlığını sürdürüyor" dedi.

Ege’nin havası kirli çıktı

Türkiye’nin tüm illerinde bulunan hava izleme istasyonlarının gözlemlerinden yararlanılarak hazırlanan rapora göre, Kasım’da partiküler madde (duman) ortalaması Denizli’de 225 Afyon’da 143, Manisa’da 132 mikrogram/metreküp, olarak ölçüldü.

Kasım’da partiküler madde ortalamaları incelendiğinde kısa vadeli sınır değeri, Afyon, Balıkesir, Denizli, Kütahya, Manisa’da aşıldı. Öte yandan kükürtdioksit ortalamalarının en yüksek ölçüldüğü il merkezlerinden biri de 122 mikrogram/metreküple Aydın oldu.

Osman Nuri BOYACI/ DENİZLİ, (DHA)

Kaz Dağları’nın altını tarımdır

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Kaynaş, Kaz Dağları’nda altın elde edilme çalışmalarında kullanılabilecek siyanürün tarımı yok edeceğini söyledi.

Prof. Kaynaş, "Kaz Dağları’ndaki 338 ton altın rezerviyle ülke ekonomisine bir kereye mahsus 5 milyar dolar gelir sağlanacak. Oysa Kaz Dağları bölgesinde tarımdan her yıl 6 milyar 895 milyon dolar gelir elde ediliyor" dedi. Burak GEZEN / ÇANAKKALE (DHA)

Marmaris’te, maden arama ruhsatına tepki

MUĞLA’nın Marmaris İlçesi’nin ormanlık alanlarla çevrili Osmaniye Köyü’nde, bir firmanın manganez madeni rezerv araştırması için ruhsat alması, köylüleri ve çevrecileri endişelendirdi. Bölgede yapılacak maden çalışmaları için yüzlerce çam ağacının kesileceğini belirten çevreciler, bölgenin en büyük gelir kaynakları olan arıcılığın büyük zarar göreceğini savundu.

Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu Başkanı Filiz Ersan, "Madenden kalkacak tozlar, doğal dengeyi bozacak. Ormanda yaşayan canlıların, belki de köylülerin sağlığı tehdit altına girecek. Ülkenin her bölgesinde çok sayıda manganez kaynağı var. Bırakın Marmaris doğa ve turizm cenneti olarak anılmaya devam etsin" dedi. Ender TÜRKKAN, (DHA)

Kesilen ağaçın bedeli ödenecek

Firma temsilcisi Ahmet Kocakalay ise "Şimdi maden çalışmalarının çevreye hiç zarar vermeyeceğini söylersem, gözlerinizin içine baka baka yalan söylemiş olurum. Mecburen ağaç keseceğiz. Ancak bir ağaç kestiysek bunun bedelini devlete ağaçlandırma parası olarak fazlasıyla ödeyeceğiz. Her işlemimiz devlet kontrolünde ve izni dahilinde yapılıyor" diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!