Elif DEMİRCİ/ İZMİR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2014 14:322dk okuma
TÜRKİYE, Çin'den ithal edilen zehirli ayakkabı skandalını yaşarken, İzmir'de ayakkabı üreticileri 'Yerli malı kullan, ayağın yere sağlam bassın' mesajı verdi. 600 yıllık yemenicilik kültürünü yaşatmaya çalışan Orhan Çakıroğlu, içi ve dışı deri olan elde dikim ayakkabıların değil yara, terleme bile yapmadığını, dikişlerin yürürken ayağa masaj yaptığını, tabana konan kilin ise vücuttaki negatif enerjiyi aldığını söyledi.
İzmir'de açılan Ayakkabı Fuarı'na son günlerin tartışmalı konusu, Çin'den ithal edilen ve ayaklarda yaralar açan zehirli ayakkabılar damga vurdu. Üretici, kanserojen madde içeren ayakkabılara karşı yerli üretime ilgi gösterilmesini istedi. Ayakkabı üreticisi Bircan Aykut, düşük fiyatı nedeniyle tercih ettiği zehirli ayakkabılar yüzünden üretimi düşürmek zorunda kaldıklarını belirterek, "Hükümetin vergiyi artırması ve ftalat kullanımının takibi için ikinci, üçüncü teste göndermesi avantajımıza olacak. Üretici ayakkabıyı alırken zehirli olduğunu bilmiyor. Sağlığın ekonomisi olmaz. Yerli malı alınmalı." dedi. Sektör temsilcisi Mehmet Özsevgi, ftalat denetimlerinin artırılmasının önemine vurgu yaparak, "İnsanlar ayaklarına kanser yapan maddeler giymesin. Yerli malı tercih etsin. Kaliteli ayakkabının bir değeri vardır, çok ucuzsa tüketici şüphelenmeli" dedi.
ELDE DİKİLEN AYAKKABI: YEMENİÖte yandan 600 yıllık yemenicilik kültürünü yaşatarak fuarın en ilgi çekici standını açan Gaziantepli Orhan Çakıroğlu, her şeyin doğalının tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Tabanı manda derisi, yüzü dana ve keçi derisi, astarı koyun ve
oğlak derisi olan iç yüzeyde kullanılan deride hiç boya sürülmeyen, dış deride ise su bazlı boya kullanılarak ipte elde dikilerek yapılan yemeninin tabanına kil konuyor. Bu kil, toprağa basma etkisi vererek vücudun elektriğini alıyor. Dikişler, yürüdükçe ayak tabanındaki sinir uçlarını baskılayarak, ayağa masaj yapıyor. İçi dışı deri olduğu için terleme yapmıyor, egzama, mantar oluşturmuyor.
"ELİN OĞLU DÜNYANIN BİR UCUNA İSTİYOR"Çakıroğlu, Harry Potter'a 170 çift, Truva'ya bin 500 çift, Eragon'a 600 çift, 300 Spartalı 2'ye 600 çift yemeni verdiklerini belirterek, "Sağlık, rahatlık ve farklılık isteyen, neyi nerede bulacaklarını biliyor. 20 yıl önce mesleğimiz kaybolmaya yüz tutmuştu. Farklı modeller dizayn ederek, renkleri geliştirerek, günlük üretim yerine turistik üretime yönelerek yeniden canlandırdık, ABD ve İngiltere'de mağazalarımız var. Yemeninin fiyatı 25 liradan başlıyor, 350 liraya çizme de var. Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı. Elin oğlu dünyanın bir ucuna istiyor, gönderiyoruz" dedi.