Güncelleme Tarihi:
Foça'da 1995 yılında denizci olan babalarının teşvikiyle yelkene başladıklarını söyleyen Ateş Çınar, "Foça Yelken İhtisas Kulübü bünyesinde 2007 yılına kadar yarıştık. 2005 Üniversite Oyunları'nda kendi evimizde yarışmanın mutluluğunu yaşadık. Olimpik branşa geçtikten sonra malzeme, antrenman, seyahat masraflarımız çok arttığı için İstanbul'a transfer olmak zorunda kaldık. İzmir'de bu masrafları taşıyacak kulüp bulamadık. Geçen yıl Galatasaray'la anlaştıktan sonra kulübün mali desteğiyle çıtayı daha da yukarı koyduk" diye konuştu.
Daha önce laser standartta Kemal Muslubaş, finn sınıfında Ali Kemal Tüfekçi, sörfte Ertuğrul İçingir'in ikişer kez olimpiyatlarda yer aldığını söyleyen Deniz Çınar, "Yelkende üçüncü kez olimpiyat vizesi alan ilk Türk sporcular biz olduk. Pekin Olimpiyatları bizim için ilk ve sürpriz olmuştu. Üniversite eğitimi nedeniyle Londra Olimpiyatları'na da isteğimiz gibi hazırlanamadık. Şimdi kulübümüzün desteğiyle tamamen Rio'ya odaklanacağız. Brezilya'nın farklı iklimi ve rüzgarı tüm katılımcılara madalya şansı tanıyacak. Hedefimiz ülkemize yelkendeki tarihin ilk olimpiyat madalyasını getirmek" dedi.
İKİSİ DE MÜHENDİS
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde okuyan 31 yaşındaki Deniz Çınar, çevre mühendisliği bölümünü, 29 yaşındaki kardeşi Ateş ise jeoloji mühendisliğini bitirdi. Mesleklerini yapmayıp profesyonel olarak yelkenle uğraşan kardeşler daha önce 2003'te Çeşme'de düzenlenen Laser 470 Dünya Şampiyonası'nda ikinci oldu. Türkiye şampiyonluğunu 8 yıldır ellerinde bulunduran kardeşlerin Avrupa çapında birçok deresi bulunuyor. Çınar kardeşler, faal kariyerlerini noktaladıktan sonra Foça'ya dönerek genç sporculara yelken eğitimi vermek, yeni olimpik sporcular yetiştirmek istediklerini söyledi.