Güncelleme Tarihi:
Çevresel değerlerin, ekonomik politikalar karşısında korunamamasının sancısı büyüyor. Ekonomik yatırımların hassas çevre ve doğal kaynakların yeraldığı kıyılarda yoğunlaşması sorunu içinden çıkılmaz hale getiriyor.
TÜRKİYE, 8333 kilometreyle Avrupa ülkeleri içinde en uzun kıyı şeridine sahip. 2671 kilometreyle Türkiye'nin en uzun kıyıları da Ege'de. Sorunları, zihinlere daha iyi yaklaştırmak için son 10 yılda nüfusun yüzde 52'sini aşan bir bölümünün de kıyı illerinde yaşadığını hatırlatmakta yarar var.
KIYI bölgelerindeki hassas durumun farkedilmesinde geç kalındı. Nitelik ve yoğunluk açısından farklılık gösteren çevresel etkiler, kıyıların istilasından sonra farkedildi. 7 Şubat 1993 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği'nin hakkıyla uygulandığını söylemek de iyimserlik olur.
TURİZM yönünden kıyıların önemi inkár edilemez. Kıyılar, turizmi besliyor. Bunun devamlılığı için bu bölgelerin doğal yapısı ve ekolojik dengesinin bozulmaması gerekir. ‘‘Giden gitti’’ düşüncesi, ancak çevresel duyarlılığı yitiren ekonomik rant peşindeki mantığın ürünü olabilir. Kayıp kentler gibi, kaybedilen kıyıların kazanılması da mümkün değil.
KIYILARDA yoğunlaşan yatırımlara ulaşmak için açılan yollar bile çevre adına kaybedilenleri gözler önüne seriyor. Niteliğini hızla kaybeden deniz ve kıyılarla ilgili çevresel bozulmanın kaynakları herkes tarafından biliniyor. Bilmek yetmez. Önlemek için ilgili bakanlıklar harekete geçmeli. Kıyıları kirleten kaynakları bir kez daha özetleyerek, bilmeyenlere duyurmak istedik. Kıyıların daha fazla kıyıma uğramaması için, fırsatlar tükenmedi.
KIYI DÜŞMANLARI
Nüfus artışıyla gelen plansız kentleşme
Teknik ve sosyal altyapı eksikliği Su kaynaklarına aşırı talep Atıksuların, deşarjı sonucu kıyıların rekreasyon amaçlı kullanım değerini kaybetmesi Kumsalların dolgu yapılarak konut ve turizm amaçlı kullanılması Denizin kirlenmesi sonucu canlıların yokolması, ekolojik dengenin bozulması Kanalizasyon tesislerinin yeterli seviyeye getirilememesi, deşarj noktasından önce arıtma yapılmaması Uluslararası taşımacılık yapan gemilerin yolaçtığı kirlilik Balıkçılık ve balık çiftliklerinin düzensizliği Deniz aktivitelerinden kaynaklanan gürültü kirliliği Kirli mirasa isyan ÇEVRESEL kaygılar taşımayan ülkelerin, çevre duyarlılığına sahip olan ülkelerden daha hızlı büyüdüğü gerçeğini gözardı edemeyiz. Ancak, ilkinde doğal kaynakların tükenme hızının büyümeye paralel yürüdüğü gerçeği de unutulmamalı. Südürülebilir kalkınmanın özüne aykırı, çevre korumalı kalkınmanın başarılı olamadığı bir durum. EKOLOJİK olmayan yatırım, uzun vadede ekonomik de olamaz. Ekosistemin olumsuz etkilerinin ortaya çıkışı uzun yıllar alabilir. Ancak, aynı yatırımlar, ekonomik kárlılığı sona erdiğinde gelecek kuşaklara mali ve çevresel bir yük, kötü bir miras olarak kalacaktır. Gelecek nesiller, kirli mirası bırakanları temiz duygularla anmayacaktır. Çevre prensibi ÇEVRESEL faktörlerden yağış ve sıcaklık, bir bölgenin bitki örtüsünü belirleyen birincil faktörlerdir. (İklim-Vejetasyon Prensibi)