EXPO bahane tema şahane

Bölgemizin lideri kentimizde, son yıllarda doruğa çıkan dışa açılımlı ve küresel fikir ve yatırım arayışları, uzun süren bir özlemi bitirircesine yarar getirmeye başladı. UNIVERSIADE 2005’in gerçekleştirilmesiyle başlayan, kurvaziyer turizm ile havalanan, EXPO 2015 adaylık süreci ile devam eden, İZMİRİM KART ile gelişen şehrin birlikte davranma refleksi, İzmir’i hak ettiği dünya vitrinine taşıyacaktır. Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları ile kentimiz çok iyi bir spor alt yapısı kazandı, çok yönlü tanıtım deneyimi kazanıldı ve yerel yöneticilerde olması gereken özellikleri belirledi. EXPO 2015 adaylık süreci ise kentimizde her yaştaki kişiye ve her sektöre heyecan verdi, İzmir’in ana gündemi oldu. EXPO’yu alamazsak ne olur? Yoğun şartlanmayla bunu kimse kendine dahi soramaz hale geldi. Sanki binlerce yıllık kentin bir b planı yok gibi. Bence bir B planımız mutlaka olmalı ve var. Nasıl mı? Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bilimi üniversiteler üretir, bilimi teknolojiye iş dünyası çevirir. Bizde bu bakış açısı ile İzmir Ticaret Odası Reklam Medya Komitesi olarak EXPO 2015 adaylık sürecinde, henüz tema belirlenmemişken katkı koyabilmek için Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin kapısına dayandık. Değerli Dekan Prof. Dr. Ahmet Bülend Göksel’e, İzmir’imizin tanıtımını nasıl bir iletişim projesi haline getirebileceğimizi sorduk. AKIL FİKİR EKİBİHocamız Dr. Özgür Köseoğlu liderliğinde akıl - fikir ekibi kuruldu ve PRİZMA adı verildi. Altı ay boyunca periyodik olarak beyin fırtınası yapıldı. Şehrin geçmişi tümüyle irdelendi, kazanımlar, yatırımlar, doğal kaynak ve var olan zenginlikler sorgulandı ve ortaya süper projeler çıktı. Önemle belirttiğim gibi henüz EXPO 2015 Herkes İçin Sağlık teması belirlenmemişken, Prizma ekibi gelecekte İzmir’imizi dünyanın sağlık merkezi olarak görebileceğimizi ortaya attı. Ve bunu mitolojiye dayandırdı. Sağlık tanrısı Asklepeion zamanında dünyada kurulan ilk hastaneler olan Asklepeion’ların en önemli ikisi Bergama ve Agamennon (Balçova) İzmir’de. Asklepeion’ların girişlerinde ölümün girmediği tek yer yazar. Aynı anda 3 bin 500 hastanın hizmet aldığı, taş terapisinden su terapisine kadar tedavi tekniklerinin tamamının kullanıldığı mucize mekanlar olan Asklepeion’ların, 21. asır teknolojisi ile yerlerinde yenilerini kurabiliriz. Tüm kurum kuruluşları ve paydaşlarımızla bir yumak haline gelmiş kentimiz, kent merkezine son teknolojilerle donatılmış ihtisas hastaneleri, tıp merkezleri kurabilir. İbn-i Sina’dan beri dünyanın en başarılı tıp doktorlarını yetiştiren coğrafyamızda ki sağlık ücretleri, aynı kalitede hizmet veren ülkelerin çok altında. Yılın 305 günü güneşi, denizi, kumu, termal suları ihtisas hastaneleri, inanç turizmi ve tarihsel mekanları ile İzmir’imizi dünyaya sunabiliriz. Böylece B planını da gerçekleştiririz.8 BİN YILLIK TARİHBir an düşünelim; tatildeyken sağlığımıza kavuşuyoruz, aynı anda tarihin içinde yaşayan kahramanlar oluyoruz. Geçmişte yaşarken Alternatif tıp teknikleri ile tedavi olup son teknoloji ile yenileniyoruz. 8 bin yıllık tarihin içinde yaşarken, gelecek kuşaklara bırakacaklarımızı planlıyoruz. Eve dönerken, Asklepionlardan aldığımız organik ürünleri ve dostlarımıza aldığımız hediyelikleri götürüyoruz. Ve tüm bunları sudan ucuza satın alıyoruz. Siz böyle bir fırsatı değerlendirmez misiniz?Şimdi BIE yetkililerine ve bu kararı verenlere dünyanın ilk hastanelerinin olduğu yere dünyanın son hastanelerini kuracağımızı ve EXPO süreci tamamlandığında bu mekanları dünya ile paylaşacağımız söylersek bizden bu organizasyonu alacak başka bir dünya kenti kalır mı? Haa eğer EXPO 2015’i alamazsak inadına sağlık mutlaka İzmir deyip İzmir’imizi dünyanın sağlık üssü yapalım. Bu kenti dünyadan gizlemeyelim. EXPO Bahane sağlık şahane...