Güncelleme Tarihi:
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve milletvekillerinin de eşlik ettiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan burada özürlülerle konuştu. Daha sonra İstasyon Meydanı’na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaklaşık 15 bin kişiye konuştu. Aydın ve ilçelerine yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün anlamlı bir gün 27 Mayıs o kara günün 55’inci yıldönümü. 14 mayıs 1950’de başlayan bir demokrasi şöleni 27 Mayıs 1960’da kesintiye uğradı. 16-17 Mayıs 1961 yılında milletin 3 adamını da içinizden birisi Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. (Yuh seslerine üzerine) Ben diyorum bu yuhları gelin 7 Haziran’da sandığa gömün. Allahın rahmeti bu şehitlerin üzerine olsun. Bakın aradan geçen bunca zaman rağmen şehitlerimizi hasrette yadediyoruz. Ama onları idam edenleri hatırlar mısınız? Hatırlansa da başka türlü anılıyor. Niçin biliyor musunuz Adnan Menderes ve arkadaşları bu millete hizmet ettiler. Bu milletin geleceği için mücadele verdiler. Onlar asla bu millete tepeden bakmadılar hayatı pahasına milletin yanında olmaktan vazgeçmediler. Onun için darağacına çıkarken bile milletin tahtında bir basamak daha yüksektiler. Ama onlara o kararı verenler, daime kaybetmeye mahkum oldular. Aydınlılar, demokrasinin, milletin adamlarının yanında yer aldılar. İnanıyorum bundan sonra da Aydın’ın tercihi öyle olacaktır. Ne diyorlar ’Sonunuz Menderes gibi olur’ diyorlar. Halbuki ölümsüzlüğü tadanlara ölüm ne yapabilir ki. Onlar bilmiyorlar ki Menderes gibi bir son bizim için şereftir. Şehitler hiç bir aman milletin kalbinde ölmez. Hem Allah ininde hem milletin gönlünde şehitler ebediyen yaşarlar. Bu millet kendisine hizmete edeni asla unutmadığı gibi ihanet edeni de asla unutmaz. Milletimizi zor şartlarda elde ettiği ekonomik ve demokratik kazanımlara el uzatanları unutmaz" dedi.
1950 SEÇİMLERİNİ ANLATTI
1950 yılındaki genel seçimlerde Türkiye genelindeki yaşanan olaylardan örneklere veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "14 Mayıs 1950 seçimlerinde bu ülkede gerçek manadaki ilk özgür seçimler geçmişimiz için çok ibret verici gelecek için ümit verici ilginç manzaralar yaşanmıştır. Gerçek anlamda ilk oyun kullandı. 7 Haziran’da var mısınız, buna ihmal yok. İhmal edeni uyarmamız lazım. O zaman CHP’ye oy vermeyenleri, ormancıların, tehdit ettiği haberleri yapıldı. Bunlar ne kadara tanıdık değil mi? Bölücü terör örgütünün yakınları milleti tehdit ediyorlar mektuplarla tehdit ediyorlar. Van’da bu musluklardan kan akar diye tehdit ediyorlar. Üzerinde gidince o bilbordlar kalktı. Başka yerlerde sokak başlarına kendi destekledikleri partinin mensupları, başkalarının girmelerini yasakladıkları pankartları asıyorlar. Hakkari’de Siirt’te bunun için vatandaşlarımızı öldürüldü. O da Kürt, o da Kürttü. Nasıl oluyor bu iş? Bunlarda vicdan diye bir şey kalmamış. Utanmadan batıya gelip başka şeyler konuşuyorlar. 6-7 Ekim’de bütün vatandaşları sokağa davet eden sen değil misin? 50 kişinin ölümüne neden olan sen değil misin? Yasin Börü’yü şehit eden sen değil misin? Siz değil miydiniz? Bunlarda yalan meşrudur. Rahat rahat yalan söylerler. Abisi dağda kendisi bağda. Daha sonra dağdan o da indi. Terör örgütünün içinde bunlar. ’Biz diyaneti kaldıracağız diyor’. Sen kimsin de kaldırıyorsun? Sen kimsin? Bir tarafdan ’kabemiz Taksim’ diyor. Bunların CHP zihniyetinden farkı var mı? Bizi ne diyoruz bizim kabemiz Mekke. farkımız bu. Burada dirliğimizi kardeşliğimiz, dayanışmamız önemli ki bunlara gerekene cevabı verelim. Bitmedi ’din derslerini kaldıracağız’ diyor niye çünkü kendileri ateist bir yapı istiyorlar. İşte Diyarbakır’dan sözde bir müftüyü aday yaptılar. Bu müftü ’partimin dini zerdüştlük olsa yine aday olurum’ diyor. Hale bak. Bunların yapısı bu. Lafa geldiği zaman ’ben dedemden Kuranı Kerim öğrendim’ diyor. Dedenini dini kendine senin dinin kendine. Hz Nuh aleyselam yavrularını kurtabildi mi? Rabbimizi böyle emretti onlar o denizin dalgaları altında boğuldu, Nuh kendine inananlarla kurtuldu. Bitmedi Diyanet İşleri Bakanlığı’mızın Kürtçe mealli Kuranı Kerimi gösteriyorum. O diyorki ’sadede ona gönderdiler’ eline diline dursun ya. 10 bin Kürtçe mealli kuran bastırdı. Hatta şimdi Ermenice bastırıyor. Altında bir milyonluk araba var bütçeyi onla halledeceklermiş. Sen önce partinin olan belediyelerdeki bütçenin hesabını ver dönen dolapların hesabını ver. MHP’nin başındaki Bahçeli ne dedi. ’Ya istifa etsin ya da abayı iade etsin’ dedi. Sayın Bahçeli bu onlara yakışırdı, ama ana hiç yakışmadı. Sen nasıl kullanırsın bunu? Biz bu makamın yıpranmasına tahammül edemeyiz."
KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu’nu da eleştiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imam hatipleri kapatacağı iddiasını yineleyip, "Bunların rahatsız olduğu bu. Milli ve manevi bir gençlik istemiyorlar. İlk okuldan sonra artık orta lise üniversite her yerde başörtüsü serbest. Başı açık başı kapalı el ele omuz omuza aydınlık yarınlara varacağız. Ana muhalefet partisi ve milliyetçi olduğu söylenen parti. Bölücü örgütün arkasındaki partiye barajı aştırmaya çalışıyor. Kendileri için değil bu parti için oy istiyorlar. Paralel yapımın kalemşörü ne diyor biliyormusunuz ’HDP’ye vermediğiniz her oy AKP’ye vermiş olursunuz’ diyor. Rejim dedikleri eski Türkiye. 27 Mayıs’ta Menderes’i devirip idam eden eski Türkiye" dedi.
Geçmişteki ekonomik krizlere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1994 kriziyle 2001 kriziyle bu milleti iliklerine kadar sömüren eski Türkiye. Biz Türkiye’yi kimlerden aldık? Biz DSP, MHP, ANAP’tan aldık. Nasıl bir Türkiye aldık? Tamamen borç batağına batmış 230 milyar dolar milli geliri olan bir Türkiye, şimdi 800 milyar dolar olan bir Türkiye var. Sayın Bahçeli önce bak ben ekonomistim. Şunu sana ifade edeyim ekonomiden anlayan adamların varsa onlarla konuş. Biri ülkenin borcu milli gelire oranla ölçülür. Göreve geldiğimizde yüzde 73 şimdi yüzde 35. Devamlı ödüyoruz. Onlar borçlandı biz ödedik. Nerden nereye? Milliyetçilik bu. Ey Bahçeli, ey diğerleri memurun maaşından kestiniz gidip diğer borçları ödediniz. Maaş ödeyemez duruma geldiniz. Ana muhalefetin başındaki kişi, o zaman 6 yılı aşkın SSK’nın başındaydı. Hastanelerin durumu neydi sağlam gir o hastanelere hasta çıkarsın. Biz ne yaptık. İstanbul’da Marmara’yı yaptık. Boğazın altından geçiyor 18 ay oldu açılalı ne kadara yolcu geçti biliyor musunuz? 73 milyon yolcu geçti. Bu bir aşkın meseledir. Biz Fatih’in torunlarıyız. Dedemiz karadan yürüttü gemileri biz de denizin altında yürüttük metroyu. Bak cek cak yok. Yürüyenleri bitenleri anlatıyorum" ifadelerini kullandı.
KOALİSYONLU YILLARI ANLATTI
ANAP, DSP ve MHP’nin kooliasyon yoptığı yıllara anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "DSP’ye, MHP’ye gönül veren kardeşlerime diyorum. ANAP kalmadı zaten. 5 yıl millet size görev verdi. Peki niye 3.5 yılda bırakıp Kaçtınız neden? Yürütemediler. Götürümediler işi. Ama elhamdüllillah biz 12 yıl bu işi alnımızın akıyla götürdük. Dünyada sesiz devrim olarak anıldı bizim durumumuz. Ana muhalefet, yavru muhalefet, bölücü örgütün partisi, paralel hepsi ortak oldu, ama bu senaryoda bir şey eksik. Ne o? Burada millet eksik, millet millet yok. Millet 1950’de nasıl oyuna sahip çıktıysa inanıyorum ki 7 Haziran’da oyuna sahip çıkacak. Siyaset mühendisleriyle medya baskılarıyla yön verilecek bir millet değil. Tüm dengeleri alt üst olmuş bir ülke değiliz. Bugün milli gelirini adeta doruk noktasına çıkartan bir Türkiye var" dedi.
MENDERES’İN HAYALİ
Adnan Menderes’in hatıralarına da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Adnan Menderes’in adını taşıyan açılışını yaptığım barajı eski adıyla Çine’ydi oraya yönelik ifadelerini unutmak mümkün değil. Cezaevinde olduğu sıralarda hayalini kuruyordu Çine Çayı’nın kenarında oturup söğüt ağaçlarının serinliğini yüzünde dolanmasını özlemişti. Biz de Çine’nin 141 yıldır hayalini biz inşa ettik" dedi. Meydanlarda siyaset yapmasının eliştirilmesine de tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları dedi: "Cumhurbaşkanının meydanlarda ne işi var? diyorlar. E ben bu meydanlardan geldim. Halkımı aldatmak isteyenlere karşı cumhurun başkanı olarak ben de düşüncelerimi onlarla paylaşmak istiyorum. Herkese eşit mesafedeyim, ama benim de göndümde bir aslan yatıyor. Bu da benim hakkım. En doğal hakkım. Bizim yıllardır yaptıklarımızı kenarından köşesinden kesip vaat diye sunuyorlar. Biri çıkmış ’harçları kaldıracağız’ diyor. Ya harçları kaldıralı kaç yıl oldu?"
Erdoğan kürsüden geçmişte dağıtılan bir mazot karnesini gösterdi, "Bak bir amca bana Malatya’dan ufak bir karne gönderdi. Eski mazot karnesi. Bunlar o zihniyetin geçmişteki karnesi. Kolay kolay mazot alamazsınız. Gideceksiniz gün verecekler gidip mazotu alacaksınız. Traktörlere mazot bulamaz. Şimdi böyle biri dert var mı. Bir başkası çıkmış ’Gençlik Bakanlığı kuracağım’ diyor zaten bu ülkede öyle bir bakanlık var. Ana muhalefetin başındaki zat, ’bana 4 yıl verin işsizliği bitireyim’ diyor. Sonra bir proje anlatıyor. 20 yıl sonra işsizliği azaltacakmış. Bunların akşam sabah anlattıklarına hiç inanmayın. Atışlar serbest olunca böyle sapmalar oluyor" dedi.
ÇERÇİOĞLU’NU ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplu açılış töreninden sonra CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu belediyede ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra da Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanlığı’nı ziyaret ederek kentten ayrıldı. Bu arada mitingin yapıldığı meydan tren istasyonu ve hattına çok yakın olduğu için bazı tren seferleri yapılamadı, bazıları da gecikmeli gerçekleşti.