Güncelleme Tarihi:
Gediz’i kurtarmak için hazırlanan projelere, tüm girişimlere rağmen değişen bir şey olmamasını protesto eden İzmir İl Genel Meclisi ve İzmir Kent Konseyleri Birliği üyeleri, kirliliği, Emiralem Regülatörü’nde balık tutmaya çalışarak protesto etti. Ancak oltalara balık yerine üzeri köpüklerle kaplanmış nehirden terlik, naylon poşet ve plastik parçaları takıldı.
4. sınıf zehirli su
Gediz’in kirlilikten kurtarılması için yıllardır çaba harcayan İzmir’in Menemenli İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, nehrin suyunun 4. sınıf kirli su niteliğinde olduğunu söyledi. Bu nitelikteki suyun tarımda kullanılamayacağını belirten Değirmenci, “Suların sınıflandırması 5’e kadar çıkıyor. 5. sınıf su artık zehirli su niteliğinde. Gediz yılın 8-9 ayı 4. sınıf su olarak akıyor. Sadece temmuz ve ağustos aylarında Demirköprü Barajı’ndaki kapaklar açılınca oradaki su temiz olduğu için seyreliyor ve biraz temizleniyor. Bu nitelikteki bir suyun tarımda kullanılması sakıncalı ancak yapacak başka bir şey yok. Sadece Gediz değil, Gediz’e su veren kollarında da aynı kirlilik var. Şu an nehrin yüzeyini kaplayan köpükler havzadaki ilçelerin kanalizasyon gibi kullanmasından kaynaklanıyor. Bu köpük deterjanların köpüğü” dedi.
Gediz Havzası’nı kirlilikten kurtarmak için Gediz Eylem Planı hasırlandığını, bu doğrultuda Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir’in belediyelerinin arıtma tesislerini tamamlaması gerektiğini kaydeden Serdar Değirmenci, İzmir’in kendi üzerine düşeni yaptığını ifade ederek, “Havzada İzmir’in dört ilçesi bulunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bunların hepsinin arıtmasını hizmete açtı. Ancak başta Manisa olmak üzere ne Uşak ne de Kütahya’da arıtmalar çalışıyor. Manisa’da sadece Ahmetli Belediyesi’nin arıtması var, onlar da elektrik parası yüzünden çalıştırmıyor. Kirliliğin yüzde 80’lik bölümü Manisa’dan kaynaklanıyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi en büyük sorun. Oradaki fabrikaların çoğunda arıtma var ama çalıştırmıyorlar. Gediz’i kurtarmak için bir an önce önlem alınmalı” diye konuştu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun, Çevre ve Orman Bakanı olduğu dönemde katıldığı Gediz Havzası Eylem Planı Değerlendirme Toplantısı’nda verdiği bir sözü hatırlatan Değirmenci, “Bakan Eroğlu, 2010’daki toplantıda, ‘Temiz bir Gediz için arıtma tesislerinin tamamlanacağı zaman olarak hedeflenen gün, 31 Aralık 2012 saat 17.00’dir’ demişti. Onun bu sözü üzerine oltalarımızı aldık geldik, kendisini bekliyoruz. Ancak nehirden balık yerine terlik tuttuk” dedi. İzmir Kent Konseyleri Birliği Dönem Sözcüsü Yrd. Doç. Dr. Metin Erten ise Gediz’in ülkenin tarımsal sulamada kullanılan önemli nehirlerinden biri olduğunun altını çizerek, şunları paylaştı: “Yüzyıllardır geçtiği topraklara can veren Gediz son yıllarda ölüm nehri haline geldi. Yıllardır Gediz’in korunması, niteliğini yitirmemesi için yurtseverler, doğayı, ülkesini seven insanlar çaba harcıyor. Sonunda Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu 2010’da yüreklere su serpen bir açıklama yapmış, Gediz’de balık tutacağımızı söylemiş ve tarih vermiştir. Bugün buraya oltalarımızla balık tutmaya geldik. Ancak gördüğümüz manzara düş kırıklığı yarattı. Burada Eroğlu’nu ve bizi balıkların değil, her türden kirliliğin beklediğini gördük. Bu Gediz sizin, biz temiz bir Türkiye ve İzmir istiyoruz” diye konuştu.