En hızlı vize veren konsolosluk: Urdün

Güncelleme Tarihi:

En hızlı vize veren konsolosluk: Urdün
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2008 23:31

Ürdün Konsolosluğu, İzmir’de vize verme yetkisine sahip 6 konsolosluktan biridir. En önemli özelliği de Türkiye’de en hızlı vize veren olmasıdır

1998 yılının Mayıs ayında Ticaret Odası Başkan Vekilliği yaptığım günlerde, asistanım telefonla beni arıyor ve Ankara’dan Sayın Ürdün Büyükelçisi’nin benimle görüşmek istediğini söylüyor. Hal hatırdan sonra Sayın Büyükelçi, İzmir’de bir konsolosluk açmak istediklerini ifade ediyor. Benden önermem için bir isim istediğini düşünerek Büyükelçi’ye, Mayıs ayı içinde yapılacak olan TOBB’un genel kuruluna katılacağımı ve o zaman kendilerini mutlaka ziyaret edeceğimi söylüyorum. Ziyaretimi gerçekleştirdiğimde dönemin Büyükelçisi Sayın Dr. Musa Braizat bizi kapıda karşılıyor, tanışıyoruz. Harward mezunu, dönemin Ürdün birincisi, uzun boylu, yakışıklı, akıllı bir adam. Kahveler içildikten sonra bana: "Şimdi konuya girebiliriz" deyince elimi cebime atıyorum ve ona 3 isim öneriyorum. Büyükelçi hayretler içinde bana bakarak: "Bunlar ne isimleri" diye soruyor. Ben de: "Konsolosluk için bu isimleri öneriyorum" deyince, Sayın Büyükelçi’nin hayreti bir kat daha artıyor, ayağa kalkıyor ve "Biz senden bahsediyoruz, nereden çıktı bu isimler" diye soruyor. DÜŞÜNDÜKKARARVERDİKBu defa şaşkınlık içinde olan benim. O dönem en azından 5-6 yerde görevim olduğundan bu görevin üstesinden gelebilir miyim diye düşünüyorum ve Büyükelçi Sayın Raizat’dan etraflıca düşünmek için 10 gün süre istiyorum. Ancak 5 gün sonra beni arıyor ve "Biz çok düşündük ve karar verdik. Ürdün Dış İşleri’ne de durumu bildirdik" diyor. Böylece, 21 Eylül 1999’da resmen göreve başlıyorum. Tam donanımlı ve tam yetkili olarak, taahhütnamesiz, sonsuz görev süresiyle başladığım Ürdün Konsolosluğu, İzmir’de vize verme yetkisine sahip 6 konsolosluktan biridir. Türkiye’den Ürdün’e ve Arap Birliği ülkelerine ihraç edilen malların fatura ve menşei tasdiknamelerini de yapan İzmir Fahri Konsolosluğumuzun en önemli özelliği de Türkiye’de en hızlı vize veren tek konsolosluk olmasıdır. İş aleminin içinden geldiğim için beklemenin, ötelemenin ne olduğunu biliyorum. Bir defasında Ürdün’de çimento fabrikası inşaatı yapan Terbay A.Ş.’nin evraklarını ve vize işlemlerinin tamamını yirmi dakikada yaptığımı hatırlıyorum. Bu arada Ürdün’le büyük iş yapan, kültürel alanlarda çalışan dostlarımızdan da vize ücreti almıyoruz.ÜRDÜN’LE KÜLTÜREL İLİŞKİLERBu güzel ülkeyle kültürel ilişkilerimiz Osmanlı Devleti dönemine dayanıyor. Geçmişte sarayda Türkçe de konuşuluyordu. Çünkü Ürdün Sarayı’nda evli Türk hanımlar vardı(Hala da var). Bunların birçoğunun kendi aralarında Türkçe konuştuklarına şahit oluyorum. Hemen onlara nereden biliyorsunuz Türkçe’yi diye soruyorum. Dedelerinin, atalarının Türk olduğunu söylüyorlar. Örneğin Prenses Vicdan Hanım’a bu soruyu yönelttiğimde dedesinin Sultan II. Abdülhamit Han olduğunu, Prens Ali Bin Naif ise dedesinin Sultan Abdülmecit olduğunu anlattı. İşte bu kadar sıkı bağlarla birbirimize bağlıyız. Ürdün’de üniversite okumaya hak kazanmış 10 bin öğrencinin 4 bini Türkiye’de okuyor ve pek çoğu bir Türk kızıyla evlenerek ülkesine dönüyor. Ülkemizde okuyan bu öğrencilerin tamamı Türkiye’de Okuyanlar Cemiyeti’ne üyedir. Bu mezunların Türk eşleri de Türk Kadınlar Cemiyeti’ni kurmuş ve faal bir şekilde çalışmaktadır. İşin ilginç tarafı bu evlilikten doğan çocukların da tamamının anadili Türkçe’dir ve kendi aralarında Türkçe konuşmaktadırlar. Bu şirin ülkenin tarihi ve kültürel bakımdan gezilecek çok önemli yerleri vardır. Dünyanın 7 harikasından biri olan Petra, dünyanın en derin noktası Ölüdeniz ve mercan kayalıklarının bulunduğu Akabe Körfezi bu ülkenin en önemli turizm duraklarıdır. Sosyal yaşamları değerlendirdiğimizde iki ülkenin pek çok ortak noktasını görmekteyiz. Kılık-kıyafet, eğlence anlayışı ve hatta eğitim alanında dahi bu ortak noktaları görmek mümkündür. Bu yıl Ürdün’de açılan Türk Koleji de bunun bir örneğidir. TİCARİ İLİŞKİLERÜrdün’le olan ticari ilişkimiz her geçen yıl artmaktadır. Dış ticaret dengesi Türkiye lehine seyretmektedir. Ürdün’ü gezdiğimiz zaman marketlerde, mağazalarda birçok Türk markası görürsünüz. Son dönemde QIZ’ler (Quantitıe Industrial Zone) sayesinde iki ülke arasında sanayi işbirliğinin temelleri atıldı. Bununla ilgili çalışmalar son sürat devam ediyor. Şu anda müteahhitlik alanında da en az 10 firmamız Ürdün’de faaliyet göstermektedir. Her yıl Ürdün’e önemli sayıda işadamıyla ziyaret yapmaktayız. Bu yılın ilk ziyareti 16-21 Ocak tarihleri arasında Ege Belediyeler Birliği ile birlikte yapacağımız iş ve inceleme gezimiz olacaktır. Bu geziye yaklaşık altmış civarında belediye başkanı ve meclis üyesi katılacaktır. Önümüzdeki mayıs ayında da yine işadamlarıyla birlikte Ürdün’e bir iş ve inceleme gezisi düzenleyeceğiz. Bunun da hazırlıkları başladı. Bu iki ülke arasındaki dostluğu, samimiyeti, sevgiyi ve bundan doğan bağlılığı bu sayfalara sığdırmak çok zor. Bir daha bana: "Dünyaya yeniden gelme şansın olsa hangi ülkenin konsolosluğunu yapmak istersin" diye sorsalar hiç düşünmeden "Ürdün" derim. Çünkü bu ülkeleri kara parçası olarak değil; manevi değerleri kültürü, saygınlığı, dünya siyasetindeki yeri ve başındaki insanların asilliğiyle bir bütün olarak görüyorum. İşte bu bağlamda Majesteleri II. Kral Abdullah’ın soyağacına olan sevgim ve saygım ebediyete kadar devam edecektir. Bu ülkenin konsolosluğunu yürütmek benim ve ailem için bir onur ve şereftir.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!