Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2007 20:27
İŞ hayatında kadının yeri gün geçtikçe sağlamlaşıyor. İzmir ve Ege’de de son yıllarda örnekleri giderek artıyor. İşte onlardan birisi... Diplomasi, akademik yaşam, ardından yurtdışı serüveni, özel sektörde başarılı bir yöneticilik, bu önemli tecrübelerin ardından kısa sürede kendi işinin patronu olan ve şirketini yabancı sermaye sinerjisiyle dünya vitrinine çıkartan Şebnem Karasu ile söyleştik.
Türkiye’de kadınlar son yıllarda iş hayatında önemli görevler üstleniyor. İzmir’deki örneklerinden birisi de sizsiniz? Başarınızın ve hayallerinize ulaşmanızın sırrı ne? - Henüz başarıya ve hayallerime ulaştığımı düşünmüyorum. Buradan şunu da çıkartabilirsiniz; asla durmak yok, vazgeçmek yok. Kararlılık ve çok çalışmak gerekiyor. Zorlukları sadece aşılacak bir engel olarak görmek lazım. Pozitif düşünceyi, objektifliği elden bırakmamak, şartlara uyum göstermek, esnek olmak, disiplinli çalışmak, boş vermemek ve çözüm/kar odaklı olmak gerekiyor. Aslında bunlar herkesin bildiği şeyler, ancak uygulaması çok kolay değil. Ben öncelikle hedef koyuyorum, daha sonra da ulaşmak için "daima kendini aş" prensibiyle çalışıyorum. Almış olduğum mühendislik eğitimi, olaylara daha analitik bakmamı sağlıyor. Özel hayatımda bile a-şıkkı, b-şıkkı şeklinde düşünüp ilerliyorum, zira o zaman daha sağlıklı karar alınıp, uygulamaya daha kolay geçilebiliyor.
BAŞARIYA ODAKLANMAKKariyer basamaklarını tırmanan, iş hayatının başındaki genç hanımlara neler öneriyorsunuz? İş yaşamındaki olmazsa olmazlardan bahseder misiniz? - Çok çalışmak, akıllı davranmak (olmak ve davranmak farklı), uzun dönemli planlar yapabilmek, üstleriyle olduğu kadar çalışma arkadaşlarıyla da iyi geçinmek ve sosyal ilişkilerini belli bir çizgide koruyabilmek, zaman kaybı yaratacak işlerden kaçınmak, hedefi kaybetmemek, şikayet etmek yerine durumu değiştirmeye çalışmak, farklı imkanları görecek kadar vizyonu geniş, bunları değerlendirecek kadar cesaretli olmak, gerektiği yerde risk alabilmek, inandığı şeyden vazgeçmemek, kendiyle baş başa kaldığında pişmanlık yaratacak şeylerden kaçınmak, profesyonel bir düşünce şekli ve imaj sağlayabilmek.
2002’de yılın işkadınıá 1964 İzmir doğumlu. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü mezunu. Bir dönem Ankara’da ABD Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarlığı’nda Ticari Asistanlık görevini yürüttü. Daha sonra FMC-Nurol Savunma Sanayi’nde ve Los Angeles’taki National Institute of Transplantation’da idari danışmanlık görevlerinde bulundu. Amerika’daki bu araştırma kliniğinin idari sorumluluğunu yüklenerek, gelir getirici aktivitelerle 1 milyon dolarlık bağış topladı. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün kuruluşunda görev aldı. Aynı yerde Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Ana Bilim Dalı’nda MSC derecesini aldı. 2003 Mart’ında kendi şirketi Porto Gıda’yı kurdu. İsviçreli SteamLab firmasıyla ortaklık kurdu ve şirketin ismini SteamLab Gıda Sterilizasyon olarak değiştirdi. 2002 yılı İzmir ili "En Başarılı İşkadını" ödülüne de sahip. ESİAD ve Rotary üyesi Şebnem Karasu, bir erkek çocuk annesi.YENİ YATIRIM VE AİLE İŞLERİFarklı bir iş alanında faaliyet gösteren SteamLab ile büyük bir yol kat ettiniz. Peki bundan sonraki projeleriniz ve hedefleriniz? - SteamLab ile Ege Serbest Bölgesi’nde 1.5 milyon euroluk bir buhar sterilizasyonu yatırımı yaparak burada tüm gıda üreticilerinin ve yurtdışındaki müşterilerin ürünlerine mikrobiyolojik garanti sağlıyoruz. SteamLab, Türkiye’de özellikle ihracat sektörüne nefes aldırmış, kalite ve gıda güvenliği konusunda Türkiye’ye dünya çapında bir katma değer sağlamış olan bir yatırım. Ancak, daha aşılması gereken zorluklar ve yapılacak çok işimiz var. Türkiye’de maalesef sanayici olmak gittikçe zorlaşıyor; özellikle kalite standartlarını uluslararası düzeyde tutturmanın bedeli, merdivenaltı firmalarıyla sadece fiyat bazında kıyaslandığınızda anlamını yitiriyor.Aynı zamanda aile işim olan tarım-hayvancılık devam ediyor; bu konuda daha aktif çalışmak ve daha fazla zaman ayırmak istiyorum. Kısacası, durmak yok!