Güncelleme Tarihi:
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen kayıp ve kaçak bedeli iade davası kapsamında yapılan başvurunun dilekçesinde, kanunda yer alan halen süren her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvuruları da etkileyecek şu ifade dikat çekti: "Kurum (EPDK) tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır."
EPDK YARGI DENETİMİ DIŞINA ALINDI
Enerji Piyasası Düzenlenme Kurumu'nun (EPDK) düzenleyici işlemlerine ilişkin yargı yolunun kapatıldığına dikkat çekilen başvuruda, Anayasa'ya aykırılıklara detaylı olarak yer verildi. Anayasa'nın "kuvvetler ayrılığı" ilkesine aykırı olan değişiklikle herhangi bir yetki sınırı belirlenmeksizin doğrudan "tüm mahkemeler" için EPDK tarafından hazırlanmış veya hazırlanacak olan "düzenleyici işlemlerin" yargı yetkisi dışında bırakıldığının vurgulandığı dilekçede, şöyle denildi:
"Bu şekilde Anayasa'nın 125. Maddesi hükmü gereğince tüm işlem ve eylemleri Yargı denetiminde olması gereken ve idarenin bir parçası olan EPDK'nın işlemleri ve eylemleri yargı yolunun dışında bırakılmış ve Yargı'nın uymak zorunda olduğu kurallar olarak organlar arasındaki eşitlik ilkesi yürütme lehine bozulmuştur. Belirtilen nedenlerle 6446 Sayılı Kanun'un 17. Maddesi'ne eklenen 10. Bent, Anayasaya aykırıdır."
"TBMM YARGIYI ETKİLEYEMEZ"
Değişikliğin, Anayasa'nın yargı bağımsızlığını düzenleyen ve "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz" hükümlerine de aykırı olduğunun vurgulandığı dilekçede, Anayasa'nın 125. Maddesi'nde "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" ve 138. Maddede belirtilen hakimin yetkisinin "idare tarafından kısıtlanamayacağını" ilişkin hükümler hatırlatıldı. Yasama ve Yürütme organlarının mahkeme kararlarına uymak ve kararları uygulamakla yükümlü olduğunun vurgulandığı dilekçede, şöyle denildi:
"Söz konusu maddeler ile mahkemeler, bir idari organ olan EPDK işlemlerini kabul etmek durumunda kalmakta ve bu işlemlerin Anayasa'ya Kanun'lara, Hukuk'a uygun olup olmadığını denetleme hakkını yitirmektedirler."