Güncelleme Tarihi:
Tazyikli suyun etkisiyle sağ gözü yırtılan ve sağa doğru kayan sol gözünde de görme kaybı oluşan Kaya, dört gün İstanbul’da Almanca öğretmeni olan kızı Tacide Güner’in yanında kaldı. Tedavinin ardından eşi Veli Kaya ile birlikte yaşadığı Foça’ya dönen Behice Kaya, 11 Mart’taki duruşmaya da gideceğini söyledi, “Bizler oraya sanıklara manevi destek vermek için gittik. Araç mı taşladık, hakaret mi ettik, devlet malına zarar mı verdik ki beni bu hale getirdiler? Bu insanlık görevi. Ben tazyikli suyla sanki alnımın ortasından kurşun yedim. O anda ayağımın dibine de gaz bombası atılmış. Astım hastasıyım. Gözlüğüm bir yere fırladı, ben bir yere. Kıyafetlerim sırılsıklam oldu. Bana su sıkan jandarmayla göz göze geldik. Onun gözündeki yaşı gördüm. O, emir kulu. ‘Sık’ diyorlarsa sıkacak. Benim yüzümden askerliğini mi yakacak? Bu ülkede analar, 13 yaşındaki evlatlarını saçlarını kınalayıp askere gönderdi, cenazelerini bile göremedi. Ben ölmüşüm çok mu? Bu insanlar idamla mı, hapis cezasıyla mı yargılanacaklar biz de bilelim. Diyelim ki, ‘Yanılmışız, ne kadar büyük suçları varmış.’ Biz doğru bildiğimiz için bu davanın peşindeyiz. Benim orada akrabam yok ama hepsi benim evladım, babam ve kardeşim” dedi.
Sen, ben, o, bu olduk
Ailesiyle birlikte Sivas’tan Almanya’ya göçen Kaya, işçi olarak çalıştı, Veli Karaman’la evlerdikten sonra şarküteri işletti. 20 yıl vatan hasretiyle yaşadıktan sonra 1990’da kesin dönüş yaptı ve Foça’ya yerleşti. Burada 20 yıl 40 yataklı pansiyon işleten aile, üç sene önce devretti. İki çocuk, iki torun sahibi Behice Kaya, siyasette aktif rol almadı ama İşçi Partisi’ne sempati duydu.
Üçüncü kez gittiği Silivri’de tazyikli suyla hastaneye kaldırıldığında kapıda kendisini karşılayan görevlinin, “Trafik kazası mı” sorusunu, “Silivri kazası” diyerek yanıtladı ve davacı oldu. 7 yaşındaki torunu Deniz Güner, “Anneanne gözüne ne oldu?” dediğinde kırmızı boya sürüldüğünü söyledi. Bunun nedenini de, “Ne söyleyeyim torunuma? El kadar çocuğu kinle mi büyüteyim? ‘Devletim, hükümetim bize bunu mu yapıyor’ diyeyim? Gözüm düzelir ya da tek gözle de yaşarım önemli değil. Ama devletten korkar olduk. Hastaneye giderken, ‘Allah’ım ya ben farklı bir düşüncede, anlayışta olan bir doktora rastgelirsem’ diye düşündüm. Ben nasıl böyle düşünebilirim? Bütün doktorlar bizim doktorlarımız. Ama ben bunu düşündüm. Artık sen, ben, o, bu olduk. Böyle yaşıyoruz. Gruplaştık” diye konuştu.
Bir telefon bekledim
Kendisini, “Atatürk sevgisiyle büyüyen Cumhuriyet kadını” olarak tanımlayan Behice Kaya, “Kime yapılırsa yapılsın haksızlığın karşısında haklının yanında duralım. Benim için ibadet dürüst olmak” dedi. Ülke yöneticilerinden bir telefon almadığını da vurgulayan Kaya, ekledi: “Devlet büyüklerinden aranmak bekledim, hala da bekliyorum. Başbakanımızın eşi Emine Erdoğan, Suriye’ye gidiyor, duygulanıyor. Tüm insanlar benim için değerlidir ama önce sen kendi halkına sahip çıkacaksın. Benim gözümün kanını görmediler mi? Ben size oy veririm vermem ama siz bize de sahip çıkmak zorundasınız. ‘Devlet baba’ diyoruz. 75 milyonun her bireyine sahip çıkmak zorundasınız.”