Egenomi

Güncelleme Tarihi:

Egenomi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 1999 00:00

Haberin Devamı

KİPA isyanı

KARŞIYAKA çarşı esnafı KİPA'dan şikayetçi. Yanlış anlaşılmasın, ilçeye renk getiren dev alışveriş merkezlerinin ekonomik ve sosyal anlamda yarattığı canlılığa karşı değiller. Rekabete de itirazları yok. İsyan, KİPA'nın saat başı düzenlediği ücretsiz ring seferlerinden kaynaklanıyor. İzmir'in dört bir yanından topladığı müşterileri alışveriş merkezine taşıyan otobüslerin, Anadolu Caddesi güzergahından geçmesini istiyorlar. Gerekçesi de ilçe merkezinden geçen servislerin Karşıyaka çarşısı müşterilerini de KİPA'ya taşıması. ‘‘Rekabete karşı değiliz. Biz de KİPA'ya gidiyoruz. Ama bu merkezler bakkal dükkanı gibi kullanılırsa Karşıyaka'nın adı ile bütünleşmiş 40 yıllık esnafı ne olacak? Peynirci Sümer, Karakulak baharatçısı, trikotajcı Ahmet Efendi kendini nasıl koruyacak? Esnafa da sahip çıkılmalı'' diyor. Bizden duyurması.

300 firmaya umut doğdu

EGE Bölgesi Sanayi Odası'nın Atıl Akkan başkanlığındaki yeni yönetiminin, ‘‘Trenle Ankara Seferi'' hálá tartışılıyor. Odada, başta yolculuğun Helsinki Zirvesi ile aynı güne rastlaması olmak üzere bir dizi eleştiri yükseliyor. Yolculuğa katılan sanayicilerse görüşmelerden hayli memnun. Eleştirilere kulak tıkamış, ‘‘Bölgemizin sesini duyurduk'' diyor.

ORGANİZATÖR Akkan ise olumsuz çıkışları arkasına aldı bile. Gerekçesi de haklı. Türkiye'de önemli bir olaya sahne olmayan gün mü var? O gün Helsinki zirvesi, ertesi gün Çakıcı'nın iadesi, daha ertesinde Kıbrıs. Türkiye gündemler ülkesi. Zamanın uygun olmasını beklerseniz trenin hareket düdüğünü duymanız mümkün olmaz.

EGELİLER, sanayicinin tuzunun kuru olmadığını Ankara'ya anlattı. Başta bölgenin gözde kuruluşu Raks'ın kurtarılması için bankalarla görüşme yolunun açılması olmak üzere bir dizi söz de aldı. Akkan bölgede zor durumdaki 300 firmanın üretime dönmesi konusunda umutlu. 10'arlı gruplar halinde firma temsilcileri ile alacaklı bankaları buluşturmak için kolları sıvayan Akkan, ‘‘Sıkıntıdaki firmaların borçları 3- 5 yıla yayılınca yılbaşından sonra fabrikalar çalışacak'' sözleriyle gezinin en can alıcı hedeflerinden birinin gerçekleşme yolunda olduğu mesajı veriyor.

Nükleer mi Allah korusun

ÖZTÜRE Şirketler Grubu'nun genç Başkanı Nezih Öztüre'nin enerji santralları konusundaki görüşleri, meslektaşlarıyla taban tabana zıt. Geçen haftalarda yaşanan kısa süreli elektrik kesintileriyle havlu atıp, hararetle nükleer santralların gerekliliğini savunmaya başlayan sanayicileri anlamadığını söylüyor. Hidroelektrik santrallerin yüzde 50 kapasitesinin kullanılmadığı Türkiye'de, mevcut termik santraller de desülfürizasyon sorununu aşma aşamasında. Durum böyleyken nükleerden sözetmek niye? ‘‘ABD'nin, Avrupa'nın nükleer santraldan vazgeçtiği bir ortamda bunu savunmak akıl alacak iş değil'' diyor.

Sonunda ‘Yeter’ dedi

İZMİR Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Halil Özşarlak'ın durumunu bu köşede defalarca dile getirdik. Sanayisi ve ticareti son derece önemli bir kentin bu kadar önemli bir makamının 20 aydan fazla vekaleten yönetilmesinin doğru olmadığını anlattık. Dinleyen olmadı. Sonunda Vekil Müdür Özşarlak'ın da canına tak dedi ve emeklilik dilekçesini verdi. Memuriyetinin tamamını bu müdürlüğün çeşitli kademelerinde geçiren, bilgi birikimi, becerisi ve insan ilişkileri asla tartışılamayacak Özşarlak'ın boşaltacağı koltuğu bakalım hangi ‘‘partili'' oturacak. Hep söylüyoruz. Türkiye bugüne kadar ne çektiyse, yetişmiş kadroları anlamsız politik zihniyetlere kurban vermesinden çekti. Kimsenin ders aldığı da yok.

Set-Betoya’nın ödülü

ONBİNLERCE insanımızın canını kaybettiği Marmara depremiyle gündeme gelen müteahhit hataları, Türk yapı sektörünü disiplin altına alacak gibi görünüyor. Ciddi bir denetim mekanizmasının kurulması vatandaşın ortak dileği haline gelirken, Marmara'da Set-Betoya'nın yaptığı 159 konutun dimdik ayakta kalması nedeniyle ödüllendirilmesi gündemde. Ege Bölgesi Sanayi Odası yönetiminin önerisi, çeşitli yorumları da beraberinde getirdi. Sanayiciler, ‘‘İşini doğru dürüst yaptığı için bir firmayı ödüllendirmek niye'' diye soruyor. Aynen siyasetteki gibi. Türkiye'de ne yazık ki anlayış değişti. Çıkarcılığın, köşe dönmeciliğin, iyi yüzlülüğün başını alıp gittiği günümüzde, namuslu olmak ne yazık ki az bulunan bir ‘‘meziyet'' haline geldi. Bu yüzden de Set Betoya'nın ödüllendirilmesi gerekir.

Tüketicinin derdi değişti

BİLGİSAYAR, internet derken, tüketicilerin de şikayet şablonları da teknolojiye uydu. Yakın geçmişe kadar beyaz eşyalarının arızalı çıkması, ayakkabının çabuk açılması, kapıdan satış yapan pazarlamacıların taahhütlerini yerine getirmemesi gibi şikayetlere, hipermarket ve internetler eklendi. Tüketici hakem heyetlerine gelen tüketici şikayetlerinin yüzde 70'ini hala postadan ve kapıdan alışverişlerdeki anlaşmazlıkların oluşturduğu belirlenirken, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla yeni bir anlaşmazlık konusu gündeme girdi. İnternetle alışveriş konusunda yeterli eğitimin olmadığı toplumumuzda deneme yanılma metodunun kullanılması hakem heyetlerini hayli uğraştırıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!