Dünyaya model oldu

 EGE Serbest Bölgesi (ESB), hem istihdam, hem ticaret hacmi, hem de firma sayısıyla Türkiye’nin en başarılı bölgelerinden biri haline geldi. Bölge, sağladığı başarıyla şimdi de yurtdışındaki serbest bölgelere model oluyor. Kuruluşunun 25’inci yılını kutlayan ESB’nin işleticisi ESBAŞ, işletmecilik modeliyle Polonya, Amerika, Çin, Bulgaristan ve Romanya’daki serbest bölgelere esin kaynağı oldu. Afrika ülkeleri Benin ve Cibuti’den serbest bölge işletme teklifi alırken, Çin’in Tijuan Serbest Bölgesi ise ortak proje geliştirme teklifinde bulundu.

DİKKAT ÇEKİYOR

Ulaştıkları başarının dünyada birçok ülkede dikkat çektiğini ifade eden ESBAŞ CEO’su Faruk Gümer, her kıtadan inceleme heyetlerinin geldiğine dikkat çekti. Güler, şu bilgileri verdi: “Amerika’da uygulama serbest ticaret bölgeleri şeklinde yürütülüyor. Biz ESB’deki firmaların ihracatını artırmak amacıyla 2014’te bu bölgeleri ciddi şekilde araştırdık. Oradaki serbest ticaret bölgelerinin yöneticileri de gelip ESB’yi inceledi. Burada teknolojiye dayalı üretim yapan uluslararası yatırımcıların yoğunluğunu görünce çok etkilendi. Aynı zamanda yatırımcının burada üretim yapmaktan duyduğu memnuniyeti ve fiziki koşulların uygunluğunu görünce ilgileri daha da arttı. Bilgi paylaşımı için onlarla toplantı ve iyi niyet anlaşmaları yaptık.”

Ege Serbest Bölgesi, 37 ilin toplamı kadar ihracat yapıyor. Ürünlerinin ortalama kilogram fiyatını 9 doların üzerinden yurtdışına gönderiyor.

AVRUPA’DAN YAKIN MARKAJ

Her ülkenin serbest bölge uygulamaları kapsamında kendisine özgü teşvik sisteminin olduğunu aktaran Faruk Güler, AB’ye son 15 yılda giren bazı üyelerde faal halde serbest bölgelerin bulunduğuna dikkat çekti. Güler, “Bunlardan biri de Polonya... Serbest bölgeleri 20 yıl daha faaliyette tutacağını açıkladı. Bu kararı alan Polonya, serbest bölgelerinden daha başarılı sonuçlar almak için ESBAŞ’ın ESB’de sağladığı başarının nereden kaynaklandığını öğrenmek istedi. Bizden bilgi paylaşımında bulundu. 2013’te onların serbest bölgelerindeki yöneticiler bize geldi ve ESB’de incelemelerde bulundu. İyi niyet anlaşması imzaladık. Biz onlardan AB’nin serbest bölgelerde nelere izin verdiğini öğrendik, onlar da bizim işletmeciliğimizin nasıl olduğunu gördü. 2010’da Romanya ve Bulgaristan’dan bölgemizi incelemeye gelen uzmanlar oldu” dedi.

AFRİKA'DAN TEKLİF VAR

Afrika’daki ülkelerin ise sanayileşmeyi sağlayacak ve istihdam yaratacak yatırımcıyı teşvik etmek istediğini dile getiren Faruk Güler, bu tür yatırımcıları çekmek için dünyada başarılı olmuş serbest bölge modelleri arıştırdıklarını söyledi, şöyle devam etti: “Dubai, Singapur ve Hong Kong’taki serbest bölgeleri incelediler. Oradaki daha çok ticarete dayalı işleyiş onlara uygun gelmeyince Türkiye’deki modeli incelemeye aldılar. Bizdeki ana iş üretim odaklı. Üretip, ihraç etmeyi hedefleyen Benin ve Cibuti gibi Afrika ülkelerine bizim model son derece uygun geldi. Benin, bize ülkesinde doğrudan serbest bölge kurup işletmemizi teklif etti. Bunun yanında Ekonomi Bakanlığı da Cibuti’de Türkiye’ye özel serbest bölge kurulması için anlaşma yaptı. Bu anlaşma belli bir aşamaya geldi. Geçen hafta Cibuti Ankara Büyükelçiliği bizi ziyaret etti. Bizdeki sistemi anlattık. Çok ilgilendiler, buradaki 4 şirketin yöneticileriyle görüştüler. Makedonya’yla da serbest bölge konusunda işbirliği yapmak üzere anlaşma imzaladık. Çin’de Tijuan Serbest Bölgesi ile ortak çalışmalar yapma konusunda anlaşma yaptık.”