Güncelleme Tarihi:
Bölgenin 1. derece koruma bölgesi olması nedeniyle, çiftçiler damla sulama yapıp tarlaları süremez, evlerinin iç ve dış cephelerini boyatamazken, havaalanına ikinci pist yapılması ortalığı karıştırdı. Selçuk Müze Müdürlüğü ile Selçuk Belediyesi yetkilileri bu konuda herhangi bir izin vermediklerini, kendilerine bu yönde bir talebin de gelmediğini ileri sürdü. Çalışmalarla ilgili Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından verilen bir iznin olmadığı öne sürüldü.
Sözlü izin iddiası
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için son yıllarda yoğun çaba harcanan Efes Antik Kenti’nin ünlü antik tiyatro ve mermerli liman yoluna 250 metre mesafedeki pist, hangar ve depo inşaatı çalışmalarını yürüten yüklenici firma yetkilileri ise gerekli izinlerin sözlü olarak alındığını iddia etti. Selçuk Efes Havaalanı Meydan Müdürü Emekli Tuğgeneral Muzaffer Karaca, pist inşaatıyla ilgili sorulara, “Selçuk’ta turizm bitti. Biz iş ve ekmek kazandırmaya çalışıyoruz. Çalışmaların izinli olup olmadığıyla ilgili sorularınıza yanıt vermem. Çalışmalardan rahatsız olan varsa bana gelsin” demekle yetindi.
Çifte standart
Efes Antik Kenti koruma alanında, ağır iş makinelerinin çalıştığı yere sadece 100 metre mesafedeki Tusan Motel ve Restoran’ın sahibi Ali Rıza Arın ius tepkilerini şöyle dile getirdi:
“Tusan Motel 1963 yılında turizm seferberliği başlatıldığında devletin özel izni ve teşvikiyle yapılan tesisleren biri. O tarihten bu yana hizmet veriyoruz. Tüm işlemlerimizi yasal yollardan yapmak için hiçbir ilave inşaat talebi, değişiklik istemeden sadece eskiyen kapı, pencere, iç mekan mobilyalarını yenilemek istedik. Anıtlar Kurulu, izin ver-
medi. Burasının 1. Derece Koruma Alanı’nda olduğunu söylediler. Geçen kasım ayında havuz kenarındaki gölgelik ve sundurmalarımız Anıtlar Kurulu’nun isteği üzerine yıkıldı. Yanı başımızdaki tarlaya
pullukla sürme izni verilmiyor. Ancak 100 metre ilerimizdeki havaalanında kepçeler, dozerler, silindirler, onlarca kamyon harıl harıl çalışıyor. Vatandaşa boya badana yasak, devlete dozer, kepçe serbest. Bu nasıl koruma? Bizim günahımız ne.”