Duayen turizmciden ESTETİK UYARI

KENT turizminin gelişmesi için önerilerini Hürriyet’le paylaşan Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis Üyesi, Ege Seyahat Acenteleri Derneği Onursal Başkanı ve İtalyan Kültür ve Dostluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alex Baltazzi, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1746’da Venedik’ten İzmir’e gelen, deniz ticaretine girdikten sonra 1949’da Osmanlı’nın ilk bankasını kuran, pek çok kambiyo anlaşması yapan, Şirket-i Hayriye’nin ilk gemilerini Londra’dan getiren Baltazzi ailesinin üyelerinden olan Alex Baltazzi, kendi turizm serüveninin de 1962’de Sabena Havayolları’nın İzmir Bölge Müdürlüğü ile başladığını aktardı. Daha sonra Türkiye’nin ilk turizm şirketlerinden Karavan Turizm’i kurduğunu söyleyen Baltazzi, İzmir turizminin hak ettiğinden daha geride olduğuna dikkat çekti.

O dönemlerde tarım ve ticaret geleneğinden vazgeçilemediğinden turizm için girişim yapılmamasının bu durumda etken olduğuna işaret eden Baltazzi, “Ancak 19’ncu asırda İstanbul’dan sonra en çok gezgin alan yer ‘küçük Paris’ dedikleri İzmir’di. Şimdi Efes gibi yerlere, İzmir’e uğramadan geçiyorlar. Biz gereken hamleyi yapamadık. Bu kadar kültür çeşitliliğinin olduğu yerde o hamleyi yapamadık. Ayrıca 8 bin 500 yıllık tarihe sahip olmamıza rağmen bu tarihi yerlerin restorasyonu ve turizme kazandırılmasında yavaş davrandık” değerlendirmesini yaptı.

Kemeraltı çok önemli

İzmir’de kruvaziyer limanının da bir an önce tamamlanarak aynı anda 4-5 geminin yanaşmasına olanak tanır hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Baltazzi, limana AVM tartışmaları yerine projeye yoğunlaşılması gerektiğini savundu. Baltazzi, Kemeraltı’nın turistik ziyarete uygun hale getirilmesiyle kültür turizmi için de büyük bir adım atılacağının altını çizerek limandaki ayak bastı ücretinin kaldırılmasının da turizmin gelişimine büyük katkı sağlayacağını kaydetti.

Kongre merkezi

Baltazzi kent turizminin sorunlarının çözümü için öncelikle yurtdışı fuarlarda tanıtım için destek fonları oluşturulması gerektiğini belirterek, “Ayrıca kesinlikle acil bir kongre merkezine ihtiyacımız var. Fuar içinde olacak merkez için de iyi bakmak lazım. Çünkü o bölge kentin oksijen kaynağı. Kongreye katılacak bin kişi kaç otobüs yapar? Bunlar o trafikte Şair Eşref Bulvarı’ndan geçebilir mi? Bunların da düşünülmesi gerekiyor. Bu noktada turizmin gelişimi için trafik sorununun da çözülmesi lazım. Kente turistik kimlik kazandırma konusunda gecikiyoruz. O yüzden Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden turistler için yürüyüş yoluna kadar tüm projelerin hızlandırılması şart” dedi.

Kusurlu yapılaşma

Bu tablo içinde İzmir’in özgün mimari kimliğini de koruyamadığına değinen Baltazzi, “Yapılaşmada kusurlar ettik. Kordon’daki yapıların bozulması gibi. Alsancak’ta çift katlı cumbalı evler hala var. Oralarda oturulmuyor, restoran, kafeterya olarak kullanılıyor, ama kontrol altına almak lazım. Yanlış boyamalar yapıyorlar, güzelim kartonpiyerler yok oluyor. Her yerin bir kültürü var, buna uyulmalı. O tarihi doku yok edilmemeli” diye konuştu.

Deniz ve doğa

İzmir’in denizden görünümünün turistler için imaj konusu olduğuna işaret eden Baltazzi, “Biz ders almadık. Denize ve tabiata yaklaşmalıyız ki turizm çeşitliliğimizi vurgulayalım. 20 katlı apartmanların tabiata yakın olduğunu zannetmiyorum. Gökdelenlerin turizmle ilgisi yok. Turistler böyle yüksek binaları yalnız ABD’de benimsiyorlar. Gidiyorlar küçük İspanyol, İtalyan köylerine bayılıyorlar, onların reklamını yapıyorlar. Ben İstanbul’daki AVM’leri de beğenmiyorum. Ticari kent olmalı ama İstanbul kaldırsa da İzmir kaldırmaz. İzmir’in daha çok tarihine sadık olması gerekir. İzmir’in mimari yapısı iki katlı, cumba balkonlu evler, bahçeli villalardır. Biraz onu geliştirmeliyiz” dedi.