Dönüşümün ilk mağdurları

Güncelleme Tarihi:

Dönüşümün ilk mağdurları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2013 01:32

KENTSEL dönüşümden yararlanarak yeni ev sahibi olmak isteyen Birlik Apartmanı sakinleri sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Haberin Devamı

En gençleri 60 yaşında. En sağlıklıları şeker hastası, nefes darlığı çekiyor, kolesterolü var. “Hastayım” diyen say say bitiremiyor. Hepsi İzmir’in Buca İlçesi’nde “İşçievleri” olarak bilinen mahallede, 32 daireli, 48 yıllık adı “Yaşlılar apartmanı”na çıkmış Birlik Apartmanı’nda 60’ar metrekarelik evlerde oturuyor. Kimi işportada ayakkabı satarak, kimi gece gündüz fabrikalarda çalışarak borç harç almışlar evlerini. Bin lirayı bulmayan emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar. Tek amaçları kentsel dönüşümden yararlanarak yeni bir ev sahibi olmak iken, yegane mal varlıkları evlerini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldılar. İşte İzmir’in göbeğinde yaşanan bir kentsel dönüşüm hikayesi:
Yasadan yararlanmak istediler
Birlik Apartmanı sakinleri, geçen yıl kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un çıkmasının ardından yaptıkları apartman toplantısında yasadan yararlanarak apartmanı yenilemeye oy birliği ile karar verdi. Karar çevrede duyulduktan sonra apartman müteahhitlerin akınına uğradı. Her gelen çeşitli vaatlerde bulundu gitti. En son gelen müteahhit ise kişi başı 78 metrekarelik daire, 300 TL kira yardımı, 10 kilometreye kadar da taşınma yardımı vaat etti. Apartman yöneticisi üç kişi ile birlikte bu müteahhitle sözleşme imzaladı. Bazı apartman sakinleri ise sözleşmeyi beğenmedi, başka bir müteahhit buldu. İkinci müteahhit 88 metrekare daire, 500 liradan 10 aylık peşin kira yardımı, apartmanı zamanında bitiremezse 750 TL kira yardımı ve apartman adına da 3 milyon Tl’lik banka teminatı verdi.
Apartman ikiye bölündü
Apartman sakinlerinin en iyi teklifi verecek müteahhiti bulma çalışmaları sürerken, apartmanın dayanıklılığını belirlemek amacıyla beş kez Karot testi yapıldı. “Riskli yapı” olduğu kesinleştikten sonra da yıkımla ilgili süreç başladı. Kanuna göre riskli bina en geç 90 gün içinde yıkılacak. Henüz resmi bir yazı gelmemesine karşı yıkımın 1 Kasım’da başlayacağını duyan apartman sakinleri, kış başında sokakta kalmamak için dava açmaya karar verdi.

Haberin Devamı

Dönüşümün ilk mağdurları

Haberin Devamı

ÇARESİZ KALDIK

Tek isteklerinin evlerinin yenilenmesi olduğunu söyleyen 70 yaşındaki Mansur Razi Usta, “Biz ilk müteahhitin yaptığı sözleşmeyi beğenmedik, teminat istedik. Ancak veremedi. Üstüne biz daha anlaşma sağlamadan apartmana dayanıklılık testi yaptılar. İlkinde sağlam çıktığı için beş kez tekrarladıklarını duyduk. Biz 14 kişi başka bir müteahhit bulduk. Eski müteahhit apartman yöneticisi ile üç kişiyi kendine çekti, sonra da apartmanda çoğunluğu sağlamak için üç kişinin evini aldı, yöneticinin üstüne yaptı. İnsanları taşınmaya zorluyor. Kiracı olanlar taşınmaya başladı. Yapıp bitirdiği bir apartman yok, teminat veremiyor. Üstüne bir de tehdit alıyoruz. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yeni bir ev isterken şimdi evsiz kalacağız” dedi.

Haberin Devamı

YASADA BOŞLUK VAR


Birlik Apartmanı sakinlerinin avukatı Menderes Şener, yasadaki boşluklar nedeniyle çok sayıda mağduriyetin yaşanabileceğini söyledi. Kanunun apartmanda üçte iki çoğunluk kararı aradığını belirten Şener, “Kanun çoğunluğa katılmayanların dairelerinin katılanlar tarafından alınabileceğini, bunun da olmaması durumunda TOKİ tarafından alınacağını söylüyor. Müteahhitler bu durumdan yararlanarak azınlıktaki daire sahipleri ile anlaşmak yerine apartmandan ev alıp onları köşeye sıkıştırmayı seçiyor. Böylelikle de müteahhiti koruyan tek taraflı bir sözleşme imzalatılıyor. Müteahhitler tarafından hazırlanan bu sözleşmelerin büyük bölümünde müteahhite ya da üçüncü kişilere satış yapma yetkisi veriliyor. Bu da müteahhitin kar etmesini sağlayacak kadar daireyi satıp binayı bitirmeden kaçmasına neden olacaktır” diye konuştu. Yasal boşlukların bir an önce kapatılması gerektiğini sözlerine ekleyen Avukat Menderes Şener, “Bu tür sorunların önüne geçebilmek için belediyeler tip sözleşme hazırlayabilir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hakem heyeti kurabilir ya da bu durumdaki vatandaşların hukuki yardım alması sağlanabilir” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!