Doktorlar şiddeti protesto etti
Güncelleme Tarihi:
Turan GÜLTEKİN/ İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2012 16:25
Dr. Ersin Arslan’ın görevi başında öldürülmesinin ardından Türk Tabipler Birliği tarafından başlatılan oturma eylemlerine bugün de İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam edildi.
Dr. Ersin Arslan’ın görevi başında öldürülmesinin ardından Türk Tabipler Birliği tarafından başlatılan oturma eylemlerine bugün de devam edildi.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen basın açıklaması ve oturma eylemine hastalar ve yakınları da destek verdi. Hastane bahçesinde toplanan yaklaşık yüz kadar sağlık çalışanı önce çeşitli sloganlar atarak hastane bahçesinde yürüyüş yaptı. Hasta kayıt servisi önünde toplanan sağlık çalışanları adına SES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Uğrun ve İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök konuşma yaptı.
Son yıllarda ülkede yükselen şiddet olgusunun sebebinin siyasi iktidarın kendisini şiddet kavramı etrafında biçimlendirmesi olduğunu, bunun sonucu şiddetin hastaneler ve okullara kadar girdiğini söyleyen SES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Uğrun, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hekimlere yönelik kişisel bir saldırıya dönüştüğünü dile getirdi. Uğrun, “Sağlık emekçilerini hedef almış saldırıların artışında güvenlik tedbirlerinin eksikliğinin çok daha ötesinde sebepler olduğu açıkça ortadadır. Özellikle aşırı hasta yükü, hasta başına ayrılan sürenin kısalığı, son yıllarda toplumda madde kullanımının artışı, ayrıca ekonomik kriz ve buna bağlı olarak yoksulluğun ve alkol-madde kullanım sıklığı ve yaygınlığının artması, son 30 yıldır sistematik olarak iktidarlar tarafından sağlık sistemindeki aksaklıkların suçlusu olarak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gösterilmesi, sağlıkta dönüşüm programları ile serbest piyasa ekonomisinin hiçbir sınırlama olmadan uygulanması sonucunda hekim-hasta ilişkisinin işletme-müşteri ilişkisine dönüştürülmesi gibi etkenlerin de önemli ve belirleyici olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile hastalarla doktorların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını anlatan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Sürenkök ise, “Sağlık Bakanlığı maalesef ALO 113’ü çıkararak karşı bir şeyler yapmış olmaya girişti. ALO 184 hastaların sağlık çalışanlarını şikayet etme hattıydı ALO 113’te bizim hastaları şikayet etme hattımız oldu. Kafası kızan artık telefon açıp şikayet edecek. Biz kızdığımızda ALO 113’ü siz kızınca ALO 184’ü arayacaksınız birbirine düşürülmüş toplum haline getirildik. Biz böyle yapmayacağız çünkü hastalarımız bizlerin kardeşi, anası, babasıdır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından sağlık çalışanları kısa bir süre oturma eylemi yaptı. Bu sırada bazı hasta ve hasta yakınlarının da oturma eylemine destek verdiği gözlendi. Zeynep Yankın adındaki bir kadın hasta heyet raporu alamadığından yakınırken Mehmet Şahin isimli bir hasta yakını da engelli oğlunu tedavi ettirebilmek için çektiği sıkıntıları anlattı.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen basın açıklaması ve oturma eylemine hastalar ve yakınları da destek verdi. Hastane bahçesinde toplanan yaklaşık yüz kadar sağlık çalışanı önce çeşitli sloganlar atarak hastane bahçesinde yürüyüş yaptı. Hasta kayıt servisi önünde toplanan sağlık çalışanları adına SES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Uğrun ve İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök konuşma yaptı.
Son yıllarda ülkede yükselen şiddet olgusunun sebebinin siyasi iktidarın kendisini şiddet kavramı etrafında biçimlendirmesi olduğunu, bunun sonucu şiddetin hastaneler ve okullara kadar girdiğini söyleyen SES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Uğrun, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hekimlere yönelik kişisel bir saldırıya dönüştüğünü dile getirdi. Uğrun, “Sağlık emekçilerini hedef almış saldırıların artışında güvenlik tedbirlerinin eksikliğinin çok daha ötesinde sebepler olduğu açıkça ortadadır. Özellikle aşırı hasta yükü, hasta başına ayrılan sürenin kısalığı, son yıllarda toplumda madde kullanımının artışı, ayrıca ekonomik kriz ve buna bağlı olarak yoksulluğun ve alkol-madde kullanım sıklığı ve yaygınlığının artması, son 30 yıldır sistematik olarak iktidarlar tarafından sağlık sistemindeki aksaklıkların suçlusu olarak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gösterilmesi, sağlıkta dönüşüm programları ile serbest piyasa ekonomisinin hiçbir sınırlama olmadan uygulanması sonucunda hekim-hasta ilişkisinin işletme-müşteri ilişkisine dönüştürülmesi gibi etkenlerin de önemli ve belirleyici olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile hastalarla doktorların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını anlatan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Sürenkök ise, “Sağlık Bakanlığı maalesef ALO 113’ü çıkararak karşı bir şeyler yapmış olmaya girişti. ALO 184 hastaların sağlık çalışanlarını şikayet etme hattıydı ALO 113’te bizim hastaları şikayet etme hattımız oldu. Kafası kızan artık telefon açıp şikayet edecek. Biz kızdığımızda ALO 113’ü siz kızınca ALO 184’ü arayacaksınız birbirine düşürülmüş toplum haline getirildik. Biz böyle yapmayacağız çünkü hastalarımız bizlerin kardeşi, anası, babasıdır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından sağlık çalışanları kısa bir süre oturma eylemi yaptı. Bu sırada bazı hasta ve hasta yakınlarının da oturma eylemine destek verdiği gözlendi. Zeynep Yankın adındaki bir kadın hasta heyet raporu alamadığından yakınırken Mehmet Şahin isimli bir hasta yakını da engelli oğlunu tedavi ettirebilmek için çektiği sıkıntıları anlattı.