Dizi: Asırlık Markalar(2)

Güncelleme Tarihi:

Dizi: Asırlık Markalar(2)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2000 00:00

Esin KÖSE
Haberin Devamı

Tabakhaneden ihracata

75 yıldır deri işleyen Sepiciler ailesi, Avrupa ülkeleri ve ABD başta olmak üzere pekçok ülkeye deri ihraç ediyor

DERİCİLİK, Orta Asya'dan gelen ata mesleği. Türkler'in Malazgirt Savaşı'dan sonra Anadolu'ya girmesiyle, dericilik adeta bir sıçrama yapmış. Öyle ki Fransızlar'ın, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ‘‘sahtiyan’’ adı verilen deri işleme tekniğini öğrenmek için Anadolu'ya casuslar gönderdiği de rivayet arasında yer alıyor.

YÜZYILLARDIR babadan oğula geçerek sürdürülen dericiliği sanayiye dönüştüren, İzmir'in köklü kuruluşlarından biri de Sepiciler. Sepiciler ailesinin, dericilik uğraşı Cumhuriyet'in ilk yıllarına dayanıyor. Baba Mehmet Sepici, 1925 yılında mesleğe başlıyor. İzmir'in ünlü dericilerinden Muammer İğribozlu'nun yanında beş yıl çıraklık yapıyor.

1930 yılında da Basmane Tren Garı'nın hemen yanındaki sokağın içinde dükkanını açıyor. ‘‘Mehmet Sepici Deri Boyahanesi’’ adını taşıyan, 100 metrekarelik dükkanda astarlık deri ve deri şapka üretiyor.

MEHMET Sepici'nin o dönemdeki en iyi müşterilerinden biri de bugün Çimentaş'ın Yönetim Kurulu Başkanı Öner Akgerman'ın babası ve Şapkacı Bedri olarak tanınan Bedri Akgerman.

DOKTOR OLACAKTIK

75 yıllık, dericilik sürevenine küçük bir atölye ile başlayan Mehmet Sepici'den bayrağı oğulları, Talat, Tarık ve Talip Sepici devralıyor. Sepici kardeşler, bugün Avrupa ülkeleri ve ABD başta olmak üzere pek çok ülkeye deri ihracatı yapan güçlü ve iddialı bir holding haline dönüştürmüş şirketi.

BU serüveni büyük oğul Talat Sepici şöyle aktarıyor: ‘‘1950'de babamın yanında aktif olarak çalışmaya başladım. Basmane'deki dükkanı bırakarak, 1953 yılında Yeşildere'de fabrika kurduk. Keçi ve oğlak derilerini işliyorduk. O zaman Talip ve Tarık ise okuyorlar. Babama kalsak, doktor ve diş doktoru olacaktık. Biz ise baba mesleğini sürdürmek istiyorduk. Hatta Talip, 1960'lı yıllarda dericilik üzerine Almanya'da eğitim aldı. Döndükten sonra o da fabrikada çalışmaya başladı. Babam araştırma ve geliştirmeye çok önem veren, yeniliğe çok açık bir insandı. Bir süre sonra Yeşildere'de yetmedi. 1970'li yılların başında yer arayışlarımıza başladık. 1974'te Torbalı'ya bugünkü fabrikamıza taşındık. Türkiye'nin en modern deri işleme tesislerinden birini kurduk. 1970'li yıllarda, artık şirkete ikinci kuşak olarak biz yön veriyorduk. Önce 8 bin 850 metrekarelik alanda faaliyete geçtik. Bugün ise 250 bin metrekarelik alana çıktık. Avrupa'nın en modern deri işleme tesislerinden birine sahibiz.’’

BABA ÖĞÜTLERİ

TALAT Sepici, babalarından aldıkları öğütlerle şirkete yön verdiklerini söylüyor. Kurumsallaşmayla birlikte aile şirketi anlayışının güzel yönlerini kaybetmemeye çalıştıklarını belirtiyor. Babasının 1981 yılında vefat ettiğini belirten Talat Sepici, ticaret anlayışlarını ise şöyle anlatıyor:

‘‘O bize hep çalışanlarla yakın ilişki kurmamızı, dertlerine, sevinçlerine ortak olmamızı önerirdi. Biz de aynı anlayışı sürdürüyoruz. Sıkıntıları konuşabiliyor, çözümleyebiliyoruz. Başarımızın sırrını da burada görüyorum. Çünkü çalışanlarımız kurumu sahipleniyor, severek çalışıyorlar. Bizim şirketimizde sevgi ve saygı hep devam edecek. Çünkü çocuklarımıza örnek oluyoruz. Babam, 'Mal sattığınız kişi de para kazanmalı. Malı satın alacak kişinin, kazancında asla gözünüz olmasın. O zaman sizin de paranız batmaz' derdi. Bu sözler hiçbir zaman kulaklarımdan silinmedi.’’

ÜRETİM 3. KUŞAKTA

DERİ işleme, deri konfeksiyon ve deri terlik üretimi yapan ve üretimlerinin yüzde 50'sini ihraç eden Sepiciler, özellikle köselede çok iddialı. ABD'den, İtalya'dan özel siparişler aldıklarına dikkat çekiyor, Talat Sepici. 1990'lı yıllarda fabrikada aktif olarak göreve başlayan üçüncü kuşağa da en iyiyi ve en kaliteliyi üretme öğütlerinde bulunuyor. Üretim sorumluluğunu tamamen üstüne alan üçüncü kuşak ise ‘‘Teslim aldığımızı daha ileri noktalara taşımak için çalışıyoruz. Böyle kalırsak, hiçbir şey yapmamış oluruz’’ diyerek çalışıyor. Üçüncü kuşaktan, İklame, Mehmet ve Mustafa Sepici, holding bünyesindeki altı şirketin yönetiminde aktif rol üstlenerek, önümüzdeki yılların planlamasını şimdiden yapıyor.

DOĞA DOSTLARI

SEPİCİ Holding, deri sektörün gelişimine öncülük eden ve sorunları her platformda dile getiren bir misyon üstlenmiş. Bu görev de Talip Sepici'ye düşmüş. Sepici TOBB Deri Sektörü Kurul Üyeliği, Ege İhracatçı Birlikleri Canlı Hayvan ve Su Ürünleri Komite Başkanlığı gibi çeşitli görevler üstlenerek, sektörün sorunlarına sahip çıkmış. Sepici ailesi, doğanın korunmasına ve kültürü de ayrı bir önem veriyor. Tarık Sepici, kurdukları örnek arıtma tesisi nedeniyle, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den 1995 yılında ‘‘Doğa Dostu’’ ödülü aldıklarını söylüyor.

Talat Sepici’den bir anı

‘‘İlk ihracatımızı bir İtalyan'la yaptık, 1989 yılında. Adı Silvia idi. Çok büyük zarara uğradık. Tipik bir Akdenizli'ydi. Ama bize büyük deneyim de kazındırdı. Ondan piyasayı öğrendik, cesaret aldık. Bugün İtalya pazarında, adımızdan söz ettiriyoruz. Ham deride marka da yarattık. Hatta geçtiğimiz yıllarda İtalya'ya ayakkabı satmıştık. İstanbul'dan bir arkadaş gidip İtalyan ayakkabısı diye bizim ayakkabılarımızı alıyor. Tesadüfen bana gösterdi, 'Bak İtalyan ayakkabısı, çok kaliteli' diyerek. Ben de ayakkabıların bizim malımız olduğunu söyledim. Önce inanmadı...’’

Yarın: Ali Galip

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!