Güncelleme Tarihi:
Taksim Dayanışma Platformu'nun “Direnişe devam” kararının Hükümet tarafından değerlendirileceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bir değerlendirmeyi hükümet yapacaktır. Bu öncelikle İstanbul Valiliği'nin meselesidir. İçişleri Bakanlığı ve hükümetimizin ilgili birimleri bu açıklamayı ve bu tavrı değerlendireceklerdir. Ben bu konuda daha ileri bir şey söylemek istemem. Sizin ve bütün kamuoyunun da şahit olduğu gibi Başbakan'ın başkanlığından evvelki akşam ve bir önceki akşam her bire dört saat süren çok uzun toplantılar yapıldı ve burada Gezi Parkı'nda bulunan insanların temsilcileri bu görüşmeler yapıldı. Ardından ben basın açıklaması yaptım. Burada neler konuşulduğunu oradaki tavrın ne olduğunu ve bizim bulunduğumuz yeri net bir şekilde ifade ettim. Buna ilave edeceğim bir şey yok. Dünyanın her yerinde insanlar istediklerini ve istemediklerini dillendirmek için barışçıl ve demokratik eylemler yapabilirler. Demokrasilerde halkın takdiri de tepkisi de saygıdeğerdir. Herkes bizi beğenmek ve icraatımızı alkışlamak zorunda değildir. Hükümetimin duruşunu partimizin temel politikalarını ya da tali politikalarını beğenmeyebilirler. Bu konuda
gösteri yürüyüşleri yapabilirler, pankart açabilirler. Bu onların en tabi hakkıdır. Demokrasi böyle bir şeydir.”
VANDALİZM ÖRNEKLERİ
Çelik, eylemde marjinal grupların Vandalizm uyguladığını belirterek, “Ancak masum bir olaydan yola çıkarak yeşil duyarlılığı gibi bir olaydan hareket ederek ülkenin büyük şehirlerinin meydanlarını yangın yerine çevirmek, Vandalizm örnekleri ortaya koymak, kamu malına zarar vermek, insanların şahısların malına ve canına zarar vermek ve çevreyi tahrip etmek hiçbir demokrasiyle demokratik hakla izah edilemez. Birçok illegal örgüt, Gezi Parkı olayından acaba biz yelkenlerimizi şişirebilir miyiz gibi göz açıklığa başvurmuştur. İllegal örgütler bunu yapmıştır. Marjinal gruplar ve bazı siyasi partiler bunu yapmıştır” dedi.
“CHP'NİN YAPTIĞI, ZAVALLILIK İŞARETİ”
Çelik, Gezi Parkı eylemlerine destek veren CHP'ye sert sözlerle yüklenerek, “CHP 63 yıldır sandıkta halktan hep ders almıştır. Halktan sille üstüne sille yemiştir. 63 yıldır sandıktaki yenilgisini acaba sokakta telafi edebilir miyim telaşına kapılmıştır. İktidar sandıktan alınır. Sandığın vermediği iktidarı birileri sokakta arıyorsa bu bana göre zavallılık işaretidir, politika bilmezlikten siyasette erk olamamanın verdiği hırçınlıktır. Üzülerek söylüyorum ki CHP böyle bir durumdadır. CHP'li birçok milletvekili bu olaylarda tahrik edici, kışkırtıcı olmuştur. Kitlelerin öfkesinin kabarmasına öncelik etmişlerdir, yol göstericilik yapmışlardır. İktidara zarar verelim düşüncesiyle ülkelerine zarar vermişlerdir” dedi.
DİRENİŞE DEVAM KARARI İŞİ MARJİNALLEŞTİRMEKTİR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Gezi Parkı'nda direniş kararının işin tadını kaçırmak olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:
“Komşunun evi yansa da ben de yumurtamı pişirsem niyeti alçak ve ahlaksız bir zihniyettir. Kendi saadetini başkasının felaketinde arayanlar siyaset yapmış olmazlar. Siyaset rekabet zemininde yapılır. Güneşi üflemekle söndüremezsiniz. Bu millet yükseliş trendine girmiştir, rotayı bulmuştur yoluna devam ediyor. Birileri bize çelme takıyor. Maraza çıkarabilir. Biz bunlara takılmadan yolumuza devam edeceğiz. Birilerinin nasırına basıldı. Biz özellikle kararlı ve emin adımlarla Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine sokmak için hedef 2023 programı belirledik. AK Parti karşısında yedi kez mağlup durumuna düşenler, hezimete uğrayanlar farklı yöntemler deneyebilirler ama ben halkımızın sağduyusu ve kararlılıkla bunların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Mesele çevre duyarlılığı ise bu mesaj alınmıştır. Gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Bu saatten sonra bunu uzatmak işin tadını kaçırmaktır ve bu işi marjinalleştirmektir.”
“İYİ NİYETE RAĞMEN KÖTÜ NİYETTE ISRAR”
Çelik, bir grup sanatçının isteği üzerine Başbakan Erdoğan'ın eylemcilerin şiddet içeren görüntülerini kamuoyu ile paylaşmadığını belirterek, bu iyi niyete karşı eylemcilerin kötü niyette ısrar ettiğini ileri sürdü. Çelik, şöyle konuştu:
“Sanatçılardan bir grup arkadaş ve Taksim Dayanışma Grubu üyeleri önceki akşam dün akşam geldiler. Başbakanlık Resmi Konut'ta benim de bulunduğum bir ortamda görüştüler. Görüşme sırasında özellikle bir istekte bulundular. Dediler ki ‘kendi parti teşkilatlarına gösterebilirsiniz ancak bunu televizyonlarda canlı yayınlanacak şekilde göstermemenizi istiyoruz. Çünkü gerçekten onların da orada gördüğü çok nahoş görüntüler. Gerilimi düşürmek tansiyonu düşürmek için biz bunu özellikle istiyoruz’ dediler. Dün il başkanları toplantısında basına açık bölümde gösterilecekken 16 dakikalık bir sinevizyondu. Orada gerçekten dehşete kapılacağınız görüntüler var. Kimse bunu çevre duyarlılığı ile izah edemez. Polisin başına beton bloklar atanından tutun da metro istasyonuna kendisi gaz bombası atıp oradaki insanların bayılmasına yol açanların eylemcilerin bizzat kendisi olduğu ortadadır o görüntülerde. Bunlar hep polis yaptı diye izah ediliyor. Twitter üzerinden müthiş bir yalan ve çirkin ifadelerle dolu kampanyalar açıldı. B
aşbakan da bu ricayı kabul etti. Bu bir iyi niyet göstergesidir. Bütün bu iyi niyetlere rağmen birileri kötü niyette ısrar ederse bundan sonra nasıl bir tavır ve üslupla olanla muhattap olunacağı da elbette bu hükümetin başbakanı vardır ilgilileri yetkilileri vardır onlar onu değerlendireceklerdir.”
“BU MEMLEKET YANAR”
Çelik, twitter'da yazılanlara değinerek, “Twitter'da yazıyorlar. ‘Tayyip Erdoğan'ı istemiyorsunuz yerine kim gelsin'. Kemal Kılıçdaroğlu deniyor. Eyvah eyvah! Yandı gülüm keten helvam. Bu memleket yanar. Ben o günleri hayal bile etmek istemem. Garibim Kemal Kılıçdaroğlu, sosyalist grubun başkanı ile görüşmeyi beceremiyor nasıl iktidar olacak” dedi.
AĞIZLARINA BİBER SÜRECEK HALİMİZ YOK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Gezi Parkı'na destek veren Hükümet'in tutumunu eleştiren AK Parti milletvekilleri için “Ağızlarına biber sürecek değiliz” dedi. Çelik, şöyle konuştu:
“Biz kendi milletvekillerimizin ne dediklerini tabiki takip ederiz. AK Parti kitle partisidir. Uçlarda siyaset yapan uç platformlarda siyaset yapan bir parti değil. Biz demokratik değerler platformunda siyaset yapan bir partiyiz. Bizim partimizin içinde farklı dünya görüşlerine sahip olan geçmişte farklı siyasi partilerde siyaset yapanlar da var. Ben ömrüm boyunca merkez sağda siyaset yaptım. 18 yaşında AP gençlik kollarına kayıt oldum. İlk milletvekilliğim DYP'dendir. Sonra Başbakan ve bir grupla AK Parti'yi kurduk. AK Parti Türkiye'nin ortalamasıdır. Türkiye’nin fihristidir. Bizim de şu anda 325 milletvekilimiz var. Tornadan çıkmış teknik malzeme değiliz. Dolayısıyla bizim partimiz içinde de arkadaşlarımızın farklı görüşleri olabilir. Bu görüşlerini makul yollarla ifade edebilirler. Partinin temel ilkelerine aykırı düşmemek kaydıyla tali meselelerde farklı yorumları olabilir. Bu farklı yorumları yapan ya da sesi farklı çıkar arkadaşlarımızın ağzına biber sürecek halimiz yok. Partinin temel prensipleri vardır. Bu prensipler, Başbakanı da bağlar beni de bağlar İzmir milletvekillerini de bağlar. Bu temel prensiplere aykırı düşmemek kaydıyla bazı tali meselelerle ilgili arkadaşlarımızın farklı yorumları olabilir. Bu da parti içinde değerlendirilir ama bu garipsenmez o arkadaşlara farklı yaklaşmamızı gerektirmez. Problem yok.”