Güncelleme Tarihi:
Müzeler çok önemli
“Müzeler önce nostalji olarak başladı. Hatta kelebek müzesine ‘böcek müzesi’ esprisiyle takılanlar oldu. Artık müzelerin önemini herkes görüyor. Uluslararası incelemede İzmir’in tanıtımında en önemli noktalardan birinin müzeler olduğu çıkıyor. Oyun ve Oyuncak Müzesi’ni 50 bin kişi gezdi. Mask Müzesi’ni günde 200-300, Neşe ve Karikatür Müzesi’ni 100-150 kişi geziyor. Kruvaziyer turizminin ilgisini çekmek için 1. Kordon’a yerini gösteren düzenlemeler konulabilir.”
Sırada Kent Tarihi Müzesi olduğunu belirten Tartan, “Bunları giyim, kostüm veya balmumu müzesi takip edecek. Büyük İskender’in Agora’dan Kadifekale’ye girdiği kapının yeraldığı evi satın aldık. Burasını da İskender Evi Müzesi yapacağız. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin en az 20-25 müze vardır. Ancak İzmir bu konuda geri kalmıştı. Bu açığı kapatmaya çalışıyoruz” dedi.
Laf üreten ayıklanmalı
İzmir’in geleceğini şekillendirecek en önemli ortak hedefin EXPO 2020’nin kazanılması olduğunu belirten Tartan, bu konudaki çalışmalarda kimilerinin sadece laf ürettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Sadece beylik laflarla ortaya çıkanlar ayıklanmalı. Dil bilmeyen insanların yabancılarla yaptığı temasları abartmasının kente yararı olmayacaktır. Dil bilmeyen insanlar EXPO sözcüsü ilan ediliyor. Temaslarda nece konuştuklarını merak ediyoruz. Bir başka işleri turlar düzenlemek olduğu bilinen insanlar var. Bunları sorgulamak gerekir. Tabandan en üst yöneticilere kadar herkes EXPO için emek veriyor. Bu EXPO komitesinin nasıl bir anlayışla şekillendiğini anlamış değilim. EXPO 2012 sürecinde başarısızlık yaşandı. Ancak aynı isimler yine aynı noktalarda yerini aldı. Konak kentin merkezi olması nedeniyle ben, Balçova EXPO alanının İnciraltı seçilmesi nedeniyle Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve EXPO Genel Sekreterliği görevinde bulunmuş olan deneyimli Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer konuyla direkt ilgilidir. Bence bu üç belediye başkanından biri EXPO 2020 komitesin içinde yer almalıydı.”
İlçelerin yetkisi az
Tartan, kentlerin tarihi, sanat ve kültürel değerleriyle tanıtılacağını, bu amaçla 6 dilde İzmir’in değerlerini fotoğraflı anlatan kitap yayınladıklarını dile getirdi, “Benim işim laf değil iş üretmek. EXPO veya olimpiyat gibi organizasyonları kente kazandırmak için çalışıyoruz” dedi.
İlçe belediyelerin ancak sokaklardan, temizlikten ve küçük teknik düzenlemelerden sorumlu olduğunu belirten Tartan yerel yönetim sistemini eleştirdi, “Eller aya gidiyor. Biz ise yaya. Merkezden çok kentte yaşayanların yönettiği bir anlayış olmalıdır. Yanlış yönetim tarzı değişmelidir. Ya TBMM’de yasa değişikliği ya da yönetmelik düzenlenmesi yapılmalıdır. Bugünkü uygulamada Konak sınırları içindeki cadde, bulvar ve sokaklar on defa kazılıyor, 20 defa sökülüyor. Bunun yaşanmaması için o kenti yönetenlerin idaresinin ön plana çıkması gerekir. Böyle olursa Türkiye’nin önü açılır. Yatırımlar daha verimli hale gelir” diye konuştu.
40 yıldır yapılmayan altyapı
Yıkılıp yok olacak değerleri onardıklarını ve müzeye dönüştürdüklerini belirten Tartan, “Son 40 yıldır yapılamayan altyapı çalışmalarını gerçekleşirtirdik. Alsancak’ta kaldırımları çağdaş ölçütlerde düzenledik. Engellilerin kullanabileceği duruma getirdik. Halil Rıfat Paşa’ya başlıyoruz. Barselona, Paris, Milano da olduğu gibi modern çağdaş hizmeti sunmuş olacağız” dedi.
Halk Üniversetesi’nin, 95 ayrı braşta eğitim verdiğini, fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırıldığını belirten Tartan, “Sevgi evlerinde kadınlar üretiyor. Aile bütçelerine katkı sağlıyor. Hayalimde olan kadınların evde ürettikleri börek, dolma, zeytinyağlı ürünleri pazarlayacak bir mekanizmayı yaşama geçirmek. Bu hedefle çalışıyoruz” diye konuştu.
Tartan, yeni eğitim yasasıyla birlikte seçmeli ders olduğu için öğrencilere Kur-an dağıtıp dağıtmayacağını soran bir gazeteciye, “Talep olursa tabii ki Kur-an dağıtırız” dedi. Tartan, genç, dinamik yerel yönetim anlayışını savunduğunu, geriye kalan 700 günlük görev sürecinde de bu felsefeyle yatırımlara devam edeceğini söyledi. Tartan, asker ailelerine her ay 200 TL yardım yaptıklarını, giysi bankası aracılığıyla binlerce insanı giydirdiklerini de söyledi.