Güncelleme Tarihi:
ÇİMENTAŞ'ta bir yıllık yönetim sıkıntısı, sonunda kilit isim Gürel kardeşlerin Başkan Öner Akgerman'ın yanında yeralmasıyla aşıldı. Böylelikle ortaklarda 1999'U 13 milyar lira gibi, bırakın kent merkezini, kenar semtlerde bile bir konut almaya yetmeyecek miktarda kárla kapatan dev Çimentaş'ın, yeniden trilyonluk kárlara kavuşacağı günlerin umudu doğdu.
ÇİMENTAŞ'taki yönetim operasyonu değil yazmak istediğim. Bir yıldır Güreller ve Kayserili Tarman kuzenlerin tartışıldığı iş dünyasında, Eşref Baltalı faktörü gözlerden uzak kaldı. Baltalı, bilindiği gibi rakip kuruluş Batı Anadolu Çimento Fabrikası'nın ortaklarından, dolayısıyla yöneticilerinden. Tarman'ların Çimentaş operasyonundaki yardımcısı olduğu bilinen Baltalı, Gürel kardeşlerle işbirliğine de aracılık yapmıştı. Çimentaş ve Batıçim'in kurucularından Kamil Tınaz'ın torunu olan Eşref Baltalı'nın bu operasyonun hemen ardından Öner Akgerman'a giderek Çimentaş'ın ‘‘murahhas aza'' koltuğuna oturmayı istediği de biliniyor.
Tarman’lar göz dikmiş
BALTALI, Çimentaş yönetiminde ağırlıklı yer alma rüyasını unutmak zorunda kaldı. Hele geçen haftaki genel kurulda yeniden değişen dengeler, Baltalı ile Çimentaş arasındaki duvarı geçilmez hale getirdi.
BİZ burada Baltalı'ya, dolayısıyla Batıçim'e ‘‘aman dikkat'' demek istiyoruz. Ulusal borsa ve yurtdışı fonlardan hisselerini toplayarak Çimentaş'ın çoğunluk hissesine sahip olan Tarman kuzenler, gözlerini Batıçim'e dikmiş. Geçen yıldan beri topladıkları Batıçim hisselerinin yüzde 10'u çoktan aştığı söyleniyor. Gerçi Batıçim, imtiyazlı hisseler nedeniyle Çimentaş kadar savunmasız değil, ama yine de ‘‘olmaz'' dememeli. Batıçim'in başında artık kurt Şinasi Ertan'ın da olmadığını unutmamak gerekir.
Baba Yaşar’ın EBSO sevgisi
EGE Bölgesi Sanayi Odası Meclisi'ne konuk olan işadamı Selçuk Yaşar, sanayicilere birlik çağrısı yaptı. Yaşar'ı dikkatle dinleyen üyeler bu ziyarete hayli şaşırdı. İzmir'in sanayi duayeninin, EBSO Meclisi'ne katılması ilk bakışta çok doğal gibi görünüyor, ama geçmişi düşünen sanayiciler haklı olarak yadırgadı. Hatırlanacağı gibi Atıl Akkan'ın ilk başkanlığı döneminde, Selçuk Yaşar başkanlığını yürüttüğü Ege Sanayici ve İşadamları Derneği İstişare Konseyi'nde eleştirilerde bulunmuştu. Akkan'ın EBSO'nun patronluğuna yakışmadığını söyleyen Yaşar, görüşlerini sert bir üslupla dile getirmişti. Bir dönem sonra Akkan yine başkan, ama Yaşar'ın ona bakışı farklı. Meclis üyeleri şimdi ‘‘Bu değişimin nedeni Yaşarbank olayına Akkan'ın sahip çıkması mı yolaçtı'' diye birbirlerine soruyor. Galiba ‘‘değişmeyen tek şey değişimdir'' sözü bir kere daha ispat buldu.
Oyuncakta AB standardı
CEMER Kent Mobilyaları, üç büyük kentteki hastane kayıtlarına dayanarak bir araştırma yapmış. Buna göre, çocuk yaralanmalarının yüzde 60'ı halka açık oyun alanlarında oluşuyor. Yani salıncaklarda, kaydıraklarda. Yaralanan erkek çocuklar kızlardan yüzde 12 fazla. 0-4 yaş grubundaki yaralanmaların yüzde 60'ı baş ve yüzden. 5-14 yaş grubunda eller ve kollar yüzde 43 ile birinci. Sıyırmalar, düşmeler, çarpışmalar, devrilmeler, giysilerin takılmasıyla meydana gelen boğulmalar. Seç seçebilirsen. Geçen yıl böyle bir kazanın ölümle sonuçlandığı henüz hepimizin hafızasında.
PEKİ apartman dairelerinde boğulan çocuklarımızı, biraz nefes almaları, enerjilerini boşaltmaları için parklara götürmeyecek miyiz? Götürünce istenmeyen olayları nasıl önleyeceğiz? Cemer Kent Mobilyaları Genel Müdürü Fuat Eroğlu, bunun yolunun Avrupa Birliği'nin standardından geçtiğini söylüyor. Çünkü AB standardı, öncelikle çocukların can güvenliğini düşünüyor.
ÖRNEĞİN güneş ışığının çocuğun oturma yönüne arkadan gelmesi zorunlu. Böylece gözlerin bozulmasının önlenmesi amaçlanıyor. Paslanmaz malzeme, kanserojen olmayan polyester kullanılması, merdiven ve platformların kauçuk kaplanması, kesici ve sivri köşe bulunmaması diğer koşullar. Kaydırak eğimlerinin 30 dereceden fazla olmaması da zorunlu. Zeminde yumuşak ve esnek malzeme kullanılması kuralı da var. Oyun parklarının üç ayda bir bakım ve kontrolü, oyuncaklarda kaza sigortası da iki önemli nokta.
BOŞ buldukları yere park açmakla övünen başkanlarımıza duyurulur.
Büyükşehir’e duyuru
‘‘VAPUR mahallede, otobüs körfezde.'' Slogan çok güzel. Ulaşımda entegrasyon sağlanması, fiyatların aşağı çekilmesi de iyi. Ama, ‘‘Entegrasyon sağlayacağım'' derken koordinasyon bozulmuş gibi. 20 yıldır işe gelmek için kullandığım vapurun güzergahının değişmesi açıkçası garibime gitti. Karşıyaka'dan direk Alsancak seferini kaldıran bir düzenlemenin mantığını da anlayamadım. Alsancak'ta çalışıyorsanız, sabah Karşıyaka'dan vapura bineceksiniz, önce Pasaport'a gelecek yolcuları boşaltacaksınız, sonra Alsancak'a dönüp işinize yetişeceksiniz. Fazladan 20 dakika seyahat ederek. Çalışanlar sabah saatlerinde bırakın 20, bir dakikanın bile altın değerinde olduğunu bilir. Alsancak İskelesi yolcusu olarak 20 yıllık vapur keyfimi elimden alan Büyükşehir Belediyesi'ne söyleyecek söz bulamıyorum. Ben artık işe vapurla gelemiyorum.
Günün sözü
İŞ YAŞAMINDA TATMİNSİZLİK
GELİŞME VE BÜYÜME İÇİN ŞARTTIR