Devlete göre bir kağıt azaldı bize göre ise bir insan öldü

Güncelleme Tarihi:

Devlete göre bir kağıt azaldı bize göre ise bir insan öldü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2013 01:48

İZMİR’de, 36 yaşındaki V.A.’nın, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan eski eşi 38 yaşındaki Serpil Erfındık’ı oğullarının gözü önünde bıçaklayarak öldürmesi, Baro’nun Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi üyelerinin protestosuna neden oldu.

Haberin Devamı


Cüppeleriyle Bayraklı’daki İzmir Adliyesi Adli Tıp Binası önünde toplanan üyeler adına açıklama yapan Merkezin Koordinatörü Ayşegül Altınbaş, “Daha önce defalarca konuştuk, söyledik, haykırdık. ‘Önünüze gelen dosyalardaki kadınlar evrak değil, bir insan’ dedik. Şimdi devlete göre bir kağıt, bir iş yükü, bir dosya azaldı. Bize göre ise bir insan öldü. Tıpkı korumayanlar, ciddiye almayanlar, odasından kovanlar gibi, acıkan, üşüyen, susayan, öfkelenen, korkan, sevinen, mutlu olmak isteyen bir kadın daha öldürüldü. Serpil Erfındık, daha önce kolluğa, savcılığa, aile mahkemesine durumunu anlattı. Aile Mahkemesi önce üç aylık, sonrasında bir aylık koruma kararı verdi. Tehditler yine sona ermedi. Merkezimize başvuran Erfındık’ın gerekli dilekçeleri düzenlendi ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Ailesinin beyanına göre Cumhuriyet Savcısı, ‘Sen yine niye geldin? Bir de öğretim görevlisi olacaksın. Çan çan çan ne bu çene... Ben zaten ameliyat olacağım, rapor yazmam lazım. Sizinle mi uğraşacağız’ diyerek odadan kovdu. Elindeki bir aylık koruma kararının son günü evinde şikayetçi olduğu eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Şu an fail halen yakalanamadı” dedi.

Haberin Devamı

Devlete göre bir kağıt azaldı bize göre ise bir insan öldü

Şikayetçiyiz
Altınbaş, “Şiddete uğrayan, uğrama ihtimali olan, öldürme ile tehdit edilen kadınları bir evrak olarak gören hakim, savcı ve kolluk görevlilerinden, tüm taleplere rağmen türlü bahanelerle mağdurları bir kere bile dinlemeye zahmet etmeyen, odasından kovan aile mahkemesi hakimleri ile Cumhuriyet savcılarından, tebliğde geçen süreye, karara itiraz süresi olan iki hafta ve hakimin karar verme süresi bir hafta eklendiğinde tedbir kararının kesinleşmesi için en az bir aya ihtiyaç olduğunu ve bu sürede zorlama hapsi uygulanamayacağını bildiği halde, defi bela, defi kaza şeklinde 8, 14, 15 günlük, 1-2 aylık koruma kararı veren, bu kararlara itirazları okumadan reddeden aile mahkemesi hakimlerinden, koruma denen şeyi bir polis memurunun cep telefonu numarası vermekten ibaret sayan koruma kararlarının infazından sorumlu Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetlerinden, İstanbul ve Ankara’da kadına yönelik şiddet vakaları için özel savcılıklar varken, talep ettiğimiz halde İzmir’de özel savcılık kurmayan Adalet Bakanlığı’ndan, kararları iş yükü görüp kararların infazını takip etmeyen Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, TBMM’den, Erfındık’ı acımasızca öldüren V.A.’dan, Erfındık’ı odasından kovan Cumhuriyet Savcısı’ndan, koruma kararını layıkıyla infaz etmeyen kolluk kuvvetlerinden şikayetçiyiz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Acımız büyük
Ayşegül Altınbaş, konuşmasının sonunda, “Yukarıdaki herkes bu cinayetten sorumludur. Bu olaya dahil olan herkes kirlenmiştir. Duymayan, görmeyen, bilmeyen bir devlet devlet değildir. Acımız çok büyük. Merkez olarak tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Sorumlular yargılanıp cezalandırılana kadar bu işin peşini bırakmayacağımızı bildiririz” dedi. Altınbaş, Erfındık’ı odasından kovduğunu ileri sürdükleri Cumhuriyet Savcısı’nı tespit etmelerinin ardından suç duyurusunda bulunracaklarını da sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!