Güncelleme Tarihi:
MUĞLA Kavaklıdere’de Cumhuriyet İlköğretim Okulu 4’üncü sınıfından Derya Gül (11), 27 Aralık 2007’de hepatit B aşısı oldu. Okuldaki aşıdan kısa süre sonra midesi bulanıp kusan Derya, üç gün sonra yaşamını yitirdi. İddialar ve tepkiler üzerine Sağlık Bakanlığı, “Ölümle aşının ilgisi olmadığı” açıklaması yaptı.
İzmir Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside de Derya’nın ölüm nedeninin bulunamadığı bildirildi. Derya’dan alınan doku örnekleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İstanbul’dan 19 ay sonra, Haziran 2009’da gelen yanıtta, “Kurumumuzda, yıllık 140 bin dosyaya bakılmakta. Personel yetersizliğimiz nedeniyle, Derya Gül’ün dosyasına bakılamamıştır” denildi, dosyanın Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na yollandığı bildirildi.
Son kurul da bilemedi
Bakanlık kurulunun Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği 13 Kasım 2009 tarihli, henüz iki ay önce bildirilen raporda ise, “Çocuğun ölümüne neden olan septik şokun yapılan aşıdan mı, yoksa kendisinde mevcut başka bir enfeksiyondan mı ileri geldiğinin ayrımının yapılamadığı oy birliği ile mütalaa olunur” denildi. Yedi profesör ve bir uzman doktor imzalı kurul raporuyla çileden çıtan acılı baba Dursun Gül, şunları söyledi:
Bakanlığa karşı dava
“Daha yavrumu toprağa vermeden Sağlık Bakanlığı yetkilileri çıkıp ‘Ölümün nedeni aşı değildir’ dedi. Bu gücü ve cesareti nereden aldılar? Aradan 2.5 sene geçti. Şimdi yedi profesör durumu açıklayamıyor. ‘Derya aşıdan ölmemiştir’ diyemiyor. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağım. Olayı çarpıtmaya ve örtbas etmeye çalışan Sağlık Bakanlığı aleyhine 50 bin TL maddi, 300 bin TL manevi tazminat davası açıyoruz. Sonuç alamazsak olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götüreceğiz.”